Olağanüstülüğün “olağanlaştığı” ve çıldırma eşiklerinin birer birer aşıldığı ülkemizde “olağan” bir gece daha yaşıyoruz.
Devletin bazı görevlileri “anayasaya” ve yasalara aykırı olarak bir gazeteye el koyuyor.
Binlerce insanın kapısında toplandığı, sahip çıktığı Zaman Gazetesi iktidara muhalefet ettiği için susturuluyor.
Susturulan ilk gazete değil.
Böyle giderse son gazete de olamayacak.
Bir ölüm sessizliği hâkim olana kadar yasadışı baskıları sürdürecekler.
Vicdanen, ruhen, manen ölmüş, hayatta “banka hesaplarından” başka varlıkları kalmamış bir ölüler kalabalığı, “yasadışı” eylemleri alkışlayarak iktidarı ve Cumhurbaşkanı’nı yüceltecek.
Buna medya diyecekler.
Bir “ölüler cumhuriyeti” kuracaklar.
2011 yılından itibaren adım adım yaşanan bir hukuksuzluk döneminin en son eşiği, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Anayasa Mahkemesi’nin emirlerine uymuyorum” sözleriyle geçildi.
Anayasa’nın maddelerini açık bir biçimde çiğneyerek anayasal suç işleyen Erdoğan, mahkemeleri aynı suçu işlemeye “teşvik” eden açıklamalar da yaptı aynı konuşmasında.
Cumhurbaşkanının anayasa’yı “yok” saydığı, anayasayı çiğnediği ve kendisine bağlı olan gruplara anayasayı “tanımama” emri verdiği bir ülkede “meşru” hiçbir güç kalmaz.
Bir devlet ve o devletin cumhurbaşkanınından en alttaki memuruna kadar bütün görevlileri “meşruiyetlerini” anayasadan alırlar.
Erdoğan, “Anayasa’yı” yok sayarak, aslında devletin meşruiyetiyle birlikte kendi meşruiyetini de yok etmiş oluyor.
Anayasa’da ve Ceza Yasası’nda tarifleri olan ağır suçlar bunlar.
Cumhurbaşkanı, Anayasa’yı tanımadığını, Anayasa’ya uymayacağını söyleyerek ve yargı görevlilerini Anayasa’ya uymamaya kışkırtarak birden fazla suçu işlemiş durumda.
Bugün Zaman Gazetesi’ne saçma sapan gerekçelerle el konması da Anayasa’nın 30. maddesine aykırı.
Karşımızdaki tabloyu netleştirelim.
Bugün, Erdoğan, başta Adalet Bakanı olmak üzere kabinedeki bazı adamları, bazı polisleri, savcıları, yargıçları, hep birlikte “zor” kullanarak anayasal düzeni yok sayıyorlar.
Elinde devlet gücü bulunan bir grubun “zor kullanarak” Anayasa’yı çiğnediğini, Anayasa’ya aykırı işlemler yaptığını görüyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin temelini oluşturan “Anayasa” fiilen ortadan kaldırılmış durumda.
Bu suçu işleyen grubun, cumhurbaşkanı, bakan, savcı, yargıç, polis gibi “sıfatlar” taşıyor olması suç işledikleri gerçeğini değiştirmez.
Bizzat devlet görevlileri tarafından devlet ve anayasa yok ediliyor.
Artık bu ülkede, bu suçu işleyenler de dahil hiç kimse güvende değil.
“Meşrunun” sınırlarından çıkıp “gayrımeşrunun” sınırları içine giren bir ülkede yarın kimin başına ne geleceğini hiç kimse bilemez.
Belli ki iktidarın kızdığı herkes hapse atılacak, malına el konacak hatta öldürülecek.
Özellikle CHP’lilere ve MHP’lilere seslenmek istiyorum.
Bugün Kürtlerin öldürülmesini sessizce karşılıyorsunuz ama yarın sizin öldürülmeyeceğinize emin misiniz?
Herhangi bir isim altındaki bir “terör örgütüyle” ilginiz olduğunun ileri sürülmeyeceğine gerçekten güveniyor musunuz?
Mallarınıza el konmayacağına, partilerinizin kapatılmayacağınıza, yöneticilerin zindanlara atılmayacağını mı sanıyorsunuz?
Düşünün ki daha iki üç yıl önce Cumhurbaşkanı’nın “ne istediler de vermedik” dediği Cemaat bugün “silahlı terör örgütü” sayılıyor, üyesi olduğundan şüphelenilen işadamlarının mallarına mülklerine el konuyor, gazeteleri kapatılıyor, onlarla ilişkisi olduğundan kuşkulanılanlar hapse atılıyor.
Düşünün ki daha geçenlerde gösterilerle Türkiye’den “yardım gruplarının” gönderildiği YPG bugün “terör örgütü” ilan ediliyor.
Anayasa’yı tanımadığını söyleyen bir cumhurbaşkanı ve onun Anayasa’yı tanımayan adamları yarın sizi de aynı suçlamalarla susturup hapse atacaklar.
Devlet Bahçeli’nin ve Deniz Baykal’ın Erdoğan’a destek olmaları sizi bekleyen bu geleceği değiştirmeyecek emin olun.
Bugün Kürt düşmanlığından gözleri kararmış MHP’liler yarın hapishane kapıları üstlerine kapandığında oda arkadaşlarının bir zamanlar düşman oldukları bir Kürt olduğunu gördüğünde çok şaşıracaklar.
Gidişat o yönde.
Anayasa’yı tanımadığını “resmî sitesinden” ilan eden bir cumhurbaşkanı ve onun Anayasa’yı dinlemeyerek suç işleyen adamları, Türkiye’nin Anayasası’nı açıkça çiğneyerek “gayrımeşru” bir dönemi başlattıklarında, bütün muhalefet partilerinin Anayasa’ya ve devletin meşruiyetine sahip çıkması gerekir.
Bugün 12 Eylül Anayasası’nın bile içine sığamayan, o anayasayı bile çiğneyen bir iktidarla karşı karşıyayız.
Anayasa’yı, devleti, ülkeyi ve insanları korumak muhalefetin görevi.
Cumhurbaşkanı’na ve onun adamlarına, bu ülkede Anayasa’ya sahip çıkan “meşru” bir gücün olduğunu göstermezseniz, bu gayrımeşru gidişe kararlı bir şekilde “dur” demezseniz kendiniz de dahil herkesi tehlikeye atarsınız.
Anayasa’dan, hukuktan, meşruiyetten yana olan herkesin, haksızlığa uğrayanların yanında durması, sadece haksızlığa uğrayanları değil kendilerini de savunmaları anlamına gelecek.
Zaman Gazetesi’ni koruyun, Sur’da vurulan beş aylık bebekleri koruyun, Kayseri’de göz altına alınan Boydak’ları koruyun, yeniden hapsedilmek istenen Can Dündar’la Erdem Gül’ü koruyun, Mehmet Baransu’yu, Hayri Tunç’u, Hidayet Karaca’yı, Gültekin Avcı’yı, Kürt gazetecileri, mallarına el konulan işadamlarını koruyun.
Parlamentoda ciddi bir gücünüz, milyonlarca seçmeniniz var.
Anayasa’ya ve hukuka sahip çıkabilirsiniz.
Eğer muhalefet kararlı bir biçimde Anayasa’yı savunursa, bu iktidar ve onların fütursuzca Anayasa’yı çiğneyen adamları durmak zorunda kalırlar.
Unutmayın, anayasası olmayan ülkede hiç kimsenin güvencesi yoktur.
Haklısınız, güçlüsünüz…
Ülkenizi, insanlarınızı, Anayasa’nızı korumak için daha ne bekliyorsunuz?
Görevinizi neden yapmıyorsunuz?
Sabaha karşı kapınızı çalacakları zamana kadar bekleyecek misiniz? (P24)
- BIST 9379.83
- Altın 3707.979
- Dolar 37.8409
- Euro 41.3004
- İstanbul 13 °C
- Diyarbakır 17 °C
- Ankara 13 °C
- İzmir 16 °C
- Berlin 11 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Zaman ve Anayasa

Ahmet Altan- / Yazar
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Böyle olmaz05 Eylül 2016 Pazartesi 01:22
- Tiyatro28 Ağustos 2016 Pazar 23:15
- Yüz yıllık gün21 Ağustos 2016 Pazar 22:58
- Ne oluyor?14 Ağustos 2016 Pazar 22:56
- Canavarlar bahçesi ve Taraf07 Ağustos 2016 Pazar 21:37
- Bir hikâye kalır01 Ağustos 2016 Pazartesi 00:28
- Goril ve Robespierre20 Temmuz 2016 Çarşamba 02:10
- “FETÖ'cü denilip geçilecek bir iş değil bu"18 Temmuz 2016 Pazartesi 07:10
- Enverleşmek12 Temmuz 2016 Salı 22:57
- Montezuma11 Temmuz 2016 Pazartesi 01:07
- Le Tour…05 Temmuz 2016 Salı 18:11
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.