Uzaylılar var mı yok mu? Varsa da hoş yoksa da . Biz Dünyalılar olarak her türlü tedbirimizi aldık. Biz dediğimiz BM yani. BM'de Uzay İşleri Ofisi var artık.
Başka dünyalardan canlılar gelip kapımızı çalarlarsa... Çalarlarsa diyoruz çünkü uzaydaki diğer canlıların kesinlikle dünyalılardan daha medeni olduğuna dair bir inancımız var. Bir gün gelecekler, kapımızı çalacaklar. Diyecekler ki şunca yıl ışık ötesinden biz geldik. Hele bizi bir liderinize götürün.
İşte o lider artık hazır. BM Dış Uzay Araştırmaları Direktörü Mazlan Osman, Dünya dışı canlıların gezegenimizle ilk temasında sözcülük yapacak insan olarak resmen atandı.
Lakin Mazlan Osman'ın görevi pek gündem olmadı bizde. Ne kadın olması ne soyadının Osman olması yetmedi.
Çünkü biz 10. yüzyıla doğru sefer derdinde idik.
Malezyalı bilim kadını Osman'ın, Uzaylılar için teşrifata hazır olduğu sırada Amerikalı bilim adamlarından Uzay savaşlarında muhatap olan ülkeleri pek heyecanlandıran, "Yaşanacak başka bir dünya var" haberi geldi.
Orhan Gencebay "Durdurun dünyayı inecek var" diyeli epey olmuştu ama.
Çalışan buluyor inip de gidilecek başka dünyayı.
Hayır, başka dünyadan maksat öte dünya değil.
Bu dünyadaki dünyadan bahsediyor elin bilim adamları bilim kadınları.
Bir yüzü hep aydınlık bir yüzü hep karanlık bu yenidünyanın. Aydınlık yüzü pek sıcak, karanlık yüzü pek soğuk.
Ara bölgelerden umutlu ama bilim insanları.
Gidip bakıncaya kadar her şey hayal.
Gidip bakmak dedim de, şimdilik birkaç nesil sürecek bir yolculuk söz konusu. Aradaki mesafe trilyonlar ile ölçülüyor.
Olsun!
Aşığa Bağdat, Amerikalı bilim insanlarına uzayın hiçbir noktası uzak değil.
Amerikalı bilim insanları uzay üssünden acayip imaj yönetimi gerçekleştire dursun; Obama'nın imaj yönetimi ile başı fena halde dertte.
Adamcağız ne yapsa kendisini Hıristiyan bir lider olarak kabul ettiremiyor dünyanın umutsuz Müslümanlarına.
Kenyalı bir babadan olmasını, ebedi Müslümanlığı kabul ediyor başkan seçilmesini kurbanlar eşliğinde kutlayan Müslüman dünya.
Zavallı Obama ne yapacağını şaşırdı. Gayri Müslimliği tehlikeye girer diye İsrail'in mavi Marmara'da yaptıkları dehşet değildir diyen Dünyanın tek ülkesi olmayı bile göze aldı. Kendisine umut bağlayanlar vay gâvur vay desin diye.
Ola ki Müslümanlar Hıristiyan annesinin etkisinde kalarak "Ne yapsın çocuk yaşlarda ayağı kiliseye alışmış garibin" kredisini açık tutmaya devam eder diye kendi Hıristiyanlığının tercih edilmiş bir Hıristiyanlık olduğunu vurguladı itina ile. Yani küçük yaşlarda alıştırılmış filan değilim demeye getirdi. Annem kiliseye gitmezdi. Ben sonradan tetkiki bir şekilde Hıristiyanlığa iman ettim diyor. Diyor demesine ama bizimkiler inanmaz valla. İlle de biz seni Müslüman biliriz ısrarcılığı var serde.
Avrupa Birliği ülkeleri de "gizli Müslüman" olarak kodlanmaktan korktukları için güya çekimser kaldılar. Çekinmelere doymasınlar inşallah.
Dünya böyleydi de geçen hafta bizde nasıldı ibadet ve mekân meselesi?
El âlem başka dünyalar ararken; biz, sıkışıp kaldığımız dünyayı nasıl daha dar ederiz diye çaba harcadık.
Bir önceki hafta medresede defile krizimiz vardı, bu hafta seyyar minber ile Cuma namazı krizimiz oldu.
MHP yöneticileri, 1064 yılında kılınmış Cuma namazını uzun bir aradan sonra "fetih heyecanı" ile kılmaya kalktı.
Hangi fetih!
Sokaktan topladığı gençleri Devlet Bahçeli ilim irfan meclislerine çekebilseydi, kendisi de 1940'lı yılların söylemini terk edip Küresel Dünyada milli kalabilmenin sınırları üzerine ilmi tetkiklerde bulunup bir dil geliştirebilseydi; bu gün her şey çok başka türlü konuşulabilirdi.
Milliyetçi gençler milli olana dair tek bir şey bilmiyor.
Öfkeli olmak milli olmaya yetmiyor. Yaşanan bir millilik olmayınca...
Sanat üzerinden teneffüs edilen bir millikten bahsediyorum. Mili olandan evrensel olana, evrenselden milli olana geçişenlik kazanabilmiş bir zevk ihtisasından bahsediyorum.
Var mı böyle bir birikimi, derdi milliyetçi gençlerin?
Yok.
Olmayınca öfkenin emzirdiği milliyetçilik patlak veriyor.
Yayını 10. yüzyıla kadar gerdi MHP.
Ok nereye düştü.
Diyorsunuz ki sorun da bu ya!
Gerdirilmiş yaya takılı bir ok yoktu zaten.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.