Çok şeyden utanç duyuyorum.
Gencecik bedenlerin paramparça edilmesinden de, katliamdan saatler sonra yaşadıklarımızdan da utanç duyuyorum.
Bu kadar namert bir kavganın parçası olmaktan utanç duyuyorum.
Henüz insanların bedenleri yerlerden toplanmamışken “Suruç’ta şenlik var” tagı altında binlerce twit atılmasından nutkum tutuluyor. Nefes alamıyorum…
Gazeteci kılıklı yavşakların Beyaz Torosları göreve çağırmasından midem bulanıyor.
Hükümet adına sözcülük yapan Bülent Arınç’ın kameraların karşısında soğukkanlılıkla söylediklerinden utanç duyuyorum.
Erdoğan iki satır şiir okusa gözyaşlarını tutamayan bir adamın “Ölenlerin arasında ne belediyeden bir yetkili var, ne de HDP il ve ilçe yöneticileri var. Bunların o topluluk içine özel olarak sokulmadığı, uzakta bırakıldıkları da ayrı bir istihbarat konusu. Şimdi bütün bu soruların cevaplarını bulacağız. Hâlbuki bütün kayıtlar gösteriyor ki Suruç’ta her gün en az 3 tane gösteri yapılıyor. Ve hepsini yapanlar da HDP’nin yöneticileri. Acaba bu grubun içine neden gelmediler, neden katılmadılar? Neden orada yoklardı?” diyebilecek cesareti bulabilmesini affedemiyorum.
Ölüleri yarıştıran, iki genç polisin cesedi üzerinde tepinen siyasilerden nefret ediyorum. O polisleri öldürenlerden de, terazinin iki kefesinde ölüleri tartanlardan da utanç duyuyorum.
Hükümet adına yapılan ilk resmî açıklamada ne demek istiyor bize devlet?
Selahattin Demirtaş’ın bu bombanın patlayacağından haberi vardı yani öyle mi?
HDP bu saldırıyı kendisi organize etti ve milletvekilleri o yüzden etkinliğe katılmadı öyle mi?
19-20 yaşındaki çocukları IŞİD ile anlaşarak yem ettiler ve buradan siyasi bir kazanç elde ettiler yani?
Bu devletten utanç duyuyorum…
Bu devletin yöntemlerinden de pişkinliğinden de utanç duyuyorum.
Bu yazıyı yazarken kendimi, sırf Bülent Arınç’ın lafını ağzına tıkayabilmek için, katledilen isimlerin arasındaki HDPlileri tararken bulduğum için kendimden de utanç duyuyorum.
Ruhunu, vicdanını, insanlığını siyaset girdabında kaybetmiş kodamanların arasında temiz kalabilmek için ne yapmak gerektiğini artık bilmiyorum.
Çocuklarımızı, gençlerimizi bu kahpe ortamdan koruyabilecek bir yöntem bulamadığımız için utanç duyuyorum.
Adlarını “kahraman” payesiyle ölümsüzleştirmek adına davrandığımız, fakat genç bedenlerini istatistik hâline getirdiğimiz insanlar için utanç duyuyorum.
Katliamda öldürülen 19 yaşındaki Ece Dinç’in gömüldüğü gece mezarına saldıranların ülkesinde yaşadığımız için utanç duyuyorum.
Herkesten, her şeyden, bu kavgadan, bu siyasetten, bu iktidardan, bu ülkeden, kendimden…
Utanç duyuyorum!
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.