• BIST 9379.83
  • Altın 3707.979
  • Dolar 37.8409
  • Euro 41.3004
  • İstanbul 10 °C
  • Diyarbakır 15 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 17 °C
  • Berlin 8 °C

Uruguay'a gitmek yerine Ali Şeriati okumak

Ayşe Böhürler

Seçim sonuçları üzerine yazılıp çizilmeyen kalmadı. Bu yazılar ve yorumlar aslında CHP ve muhalefetin niye kaybettiğinin ve AK Parti'nin niye kazandığının adeta aynası oldu. Bir siyaset bilimi profesörü seçim sabahı 'Türk halkı muhafazakar zaten' klişesine sığınıyor, diğeri oy veren kalabalığı küçümsüyor, sonuçları yeni orta sınıfların konfor talebi olarak görüyordu. AK Parti'ye oy veren seçmeni küçümsemeyen analiz pek görmedim desem yeridir. Seçmen kitleyi böyle tanımlayınca oy davranışında etkili olan faktörleri anlamak ve tabii ki oy almak da mümkün olmuyor. 'Zaten anlaşılmak için kafa yorulmayacak kadar 'simple' (basit) bir halk kitlesi AK Parti'ye oy verdi' deyip suçu oy verenlerde aramak en kolayı. 'Ben nerede hata yaptım?' sorusunu kimse kendine sormak istemiyor...

Beni en çok bıktıran şeylerden birisi hayatlarında dine dair hiç bir hassasiyet taşımayan insanların ha bire dini anlatma gayretleri olmuştur. Bu konuda iddialı yazar külliyatına seçimlerden sonra yenileri de eklendi. Ancak aşağıda söz edeceğim gibisine ilk defa rastladım. Yazar, muhaliflere Uruguay'a gitmek yerine B planı tavsiyesi olarak İran İslami devrim fikrinin mimarı olan Ali Şeriati'yi okumayı tavsiye ediyordu. Yazıyı okurken yaşadığım şaşkınlık hallerimi anlatmaya gerek yok. Üstelik de 'İrancılık yapıyor' diye eleştirilen iktidar partisine karşı kaleme alınmış bu yazı muhaliflere (sanırım buna cemaat de dahil); İranlı ideolog Ali Şeriati'nin fikirlerinden nasiplenmeyi öneriyordu. Muhalif kesimin seçim sonuçları üzerine yaptığı yorumların, annemin deyimi ile 'fikirsiz ve zikirsiz' haline bir örnek olsun diye de bu yazıyı konu edindim.

PELİN BATU NE DİYOR?

Ferasetine çok güvendiğim bir dostumun 'Bir İslam düşünürü olarak Pelin Batu'yu okudun mu' şeklindeki uyarısı üzerine 'El fakru fahri' başlıklı yazıya gömüldüm. İlerleyen satırlarda konu bütünlüğü ve tutarlılık aramaktan yorulunca, cümle bütünlüğü ile yetinerek kendimi kelimelerin akışına bıraktım. Özetle yazar, seçim sonuçlarına ters bir okuma yapmak, bardağı dolu tarafından okumak, görünene değil görünmeyene dikkat çekmek istemiş. Bunlar kazandılar ancak madem kadınlar öldürülüyor, oy veren halk 'fakr-u zaruret' içinde bu sonuçlar bir işe yaramaz diyor:

'İstikrarsızlık ve kutuplaşma hepimizi sallıyor. Seçimlerde muhtarlar birbirine girdi. Şimdi AKP zaferi, CHP hezimeti, bunları geçelim. Bu ülkede her gün 1 kadın katlediliyor. Bir kadın. Başka bir şey söylemeye gerek var mı? Engelli vatandaşların donarak öldüğü, çocukların ezildiği, milyonlarca insanın açlık sınırında yaşadığı bir ülke burası. Hayat ucuz, hafıza zayıf... Size soruyorum, neyi kutlayacağız? İleri demokrasimizdeki seçim şaibelerini mi? 45 ildeki elektrik kesintisinde zanlı gösterilen tekir lobisini mi? Hadi patlatalım bir şampanya, içelim Uruguay'a. En popüler B planı Uruguay'a göç. Ben burada kalmak, sevdiğimiz insanlara ve ideallere tutunma taraftarıyım. Ben seçimlerden ders çıkarma ve direnme taraftarıyım. Fakirlik iftiharımızdır. Dürüstçe duracağız, çoğalacağız... Ali Şeriati okumaya başlayacağız. 20. yy'ın en önemli entelektüellerinden, İran'daki devrimin mimarlarından marksist sosyolog Şeriati'den öğreneceğimiz çok şey var' ...

Vallahi sizin gibi ben de gözlerime inanamadım, hemen bir şükür secdesi yapmak istedim. Fakirlikle iftihar eden, çoğalmaktan bahseden ve İran devriminin mimarı Ali Şeriati okumayı tavsiye eden bir Pelin Batu'ya ne denir ki, bilemedim.

Bu bir hidayet öyküsü mü? İslami siyasal bilinç yükselmesi mi? Yoksa çelişkili şuursuzluk hali mi? Neyse, biz hayra yoralım ve kendisine 'Fatıma Fatıma'dır' kitabını tavsiye edelim. Ayrıca muhalefetin Ali Şeriati okumasından şahsım ve tüm İslamcı kesim adına büyük mutluluk duyacağımızı da belirtmek isterim.

Ali Şeriati'nin gündeme de ışık tutacak harika cümlesi ile iyi bir hafta sonu diliyorum: 'Eleştirinin olmadığı yerde putçuluk başlar'.

  • Yorumlar 3
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Kemal S.05 Nisan 2014 Cumartesi 18:17marksist mi!

      Ali Şeriati için Marksist sosyolog demek, bence onun ruhunu incitir, hatıratına ihanet içerir. Zira onun Marsist ideolojiyi eleştiren kitap ve tezleri vardır. Sayın Böhürler, sanki okumak yerine Şeriati hakkında duyduklarını yazmış gibidir. Mistik ve mutaasıp çevrelerden duyulanlarla yola çıkmak feraset değil, entelektüel bir bakış kazandırmaz. Ali Şeriati başımızın tacı ama hiç bir zaman Merksist değil, mükemmel bir islam sosyologu ve ideoloji krtitisyenidir.

      Yanıtla (0) (0)
    • Yavuz Selim06 Nisan 2014 Pazar 15:10İyi Anlamak

      Kemal S., eleştirdiğiniz ifadeler Ayşe Böhürler'e ait değil. O kısmı Böhürler, Pelin Batu'nun yazısından alıntı yapmış ve zaten kendisi de o alıntıyı eleştiriyor. Dikkatinizden kaçmaması gereken bir nokta.

      Yanıtla (0) (0)
    • Kemal S.06 Nisan 2014 Pazar 22:18yanlış algı

      Yavuz bey, ben "Şeriati hakkında duyduklarını yazmış" demişim, siz de "alıntı yapmış" demişsiniz, farketmez, aynı kapıya çıkar; ama Böhürler alıntı da yapsa, bu farkı belirtmeliydi, çünkü yanlış algıya sebep olur. Kendi değerlerimizin yanlış tanıtılmasına, yanlışı onaylayarak değil, bir parantez açarak doğruyu belirtmekle cevaplamalıyız. Selamlar

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89