Olmadı, başaramadık; bizimki hazin, çok hazin bir siyaset hikâyesi. Cumhuriyet idaresi, onca iddiasına rağmen toplumsal barışı tesis edemedi, buna dayalı bir demokratik düzen inşasını başaramadı. Ama ona itiraz edenler de başaramadı. Onlar da, son halkası AK Parti olan seyirleri boyunca, toplumsal barış ve ona dayalı bir düzen kuramadı. Tüm bu hikâyenin sonunda vardığımız yer çok acıklı; bir “üçüncü dünya” diktatörlüğü veya daha da ötesi “post-totaliter” bir rejim. O nedenle, bu sıradan bir siyasal sistem meselesi değil, daha büyük bir mesele; bu topraklarda barış içinde, demokratik bir hukuka dayalı, kurumsallaşmış bir düzen kuramama, alabildiğine savrulma meselesi. Bu, sıradan siyasal terimler ile, yorumlar ile izah edebileceğimiz bir durum değil; onların ötesine taşan bir tarihi mesele, bir hazin tarih seyri.
‘Medeni’lik...
Siyasete “medeniyet” merceğinden bakan biri değilim; ama siyasi kurumlaşma açısından tarihsel arka plan toptan yok sayılamaz. O açıdan baktığımızda, aslında ciddiye almak gereken bir tarihi mirasa sahip bir coğrafyada yaşıyoruz, o miras üzerinde yükselebilecek siyasal olgunlukta bir siyasa tesis edemedik. O çokça sözü edilen, “medeniyet mirası” yeterince kavranabilmiş olsa, varılan yer de her şeyden önce “medeni” olmak gerekirdi. Öyle olmadı; zira sıradan bir tek adam rejimi, bayağı bir zapturapt düzeni sadece demokrasi yoksunluğu değil, “medeni”lik noksanlığına işaret eder. Ancak, toplumsal karmaşıklık ve farklılaşma ile baş edebilecek kadar olgunlaşmayı başaramayan siyaset, “sürüyü güdecek çoban” arayışı içine girer, hesap verebilirliği, hukukun üstünlüğünü, kuvvetler ayrımını, siyasal uzlaşmayı “çok başlılık” olarak algılayıp reddeder.
Çok övünülen “geçmiş” yani klasik Osmanlı düzeni, kuşkusuz modern toplum siyasası olan demokrasi modeline benzemez, ancak kurumları, teamülleri ve ürettiği edebi, estetik değerler itibarıyla, zamanının “medeni” bir olgunluk eseridir. Tek adam rejimine, kültürel- tarihsel arka plan uydurmak boşuna bir gayrettir, zira bu durum, modern siyasetin yozlaşmış biçimidir. Zira modern zamanlara kadar “lider”likten söz etmek mümkün değildir, dahası kim olursa olsun “kişi”nin öne çıkması söz konusu olamaz. “Liderlik”, münhasıran “karizmatik liderlik”, “kişi kültü”, modern dünyanın siyasete yansıyan tezahürleri arasındadır. Reislik, ağalık, beylik ise feodal bir ilişki işaretidir. Diğer taraftan, söz konusu olan hukuk düzenine dayalı siyaset yerine “keyfi idare” ise, bu durum geçmişte dahi sadece “medeni”leşemeyen topluluklara mahsus bir vasıftır. Kadim Yunan ve Roma, “barbar”ı bu mahiyetle tanımlardı. İslam medeniyeti de klasik döneminde, diğerlerine yine bu çerçevede “tepeden bakar” idi.
Darbe veya ihtilal
Lafı neden uzatıp, konuyu bir türlü “tarihi kongre”ye getirmediğimi mi merak ediyorsunuz? Tam tersine ben lafı uzatmamak için durumun özeti ile başlayayım dedim. Ama, yine de tüm bu müsamereler önemsiz mi? Hiç değil, bundan sonra görüp göreceğimiz zaten hep bu müsamereler, sloganlar, lidere saygı duruşu, övgü yarışı olacak. Artık mesele demokratik siyaset bile değil, topyekûn siyaset adına her şey yerle yeksan oluyor, zira siyaset farklılıkların ifadesi ve dengesinin mümkün olduğu bir zemin gerektirir. O nedenle, tek bir liderin ve ona bağlı bir ekibin tek bir ideolojiyi topluma dayattığı totaliter rejimlerde “siyaset” yapılamaz, ancak zapturapt “idare”si olur. Hukuktan ne anladıklarını kendileri açıkça söyledi; “fiili durum yasallaşacak, hukuki hale getirilecek”. Siyasette “fiili durumun yasallaşması”, darbe veya ihtilal demektir, sonrası darbe koşulları, darbe hukuku olacak. Ülkenin kaderi Cumhurbaşkanı -Yeni Türkiye lideri Erdoğan’ın iki dudağı arasından çıkacak siyaset sınıfı, her söz ve talimatını yerine getirecek “ekip”ten başka bir vasfa sahip olmayacak. Daha doğrusu, mevcut durum kesifleşecek.
Milletvekili dokunulmazlıklarının feshi, siyasetin sonunun gelmesinin en önemli bir diğer göstergesi idi, kısacası aynı hafta içinde totaliter bir idarenin kuruluşunda dev adımlarla iyice sona yaklaşıldı.
- BIST 9380.95
- Altın 3930.05
- Dolar 37.793
- Euro 42.7254
- İstanbul 6 °C
- Diyarbakır 2 °C
- Ankara 1 °C
- İzmir 10 °C
- Berlin 15 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Türkiye’nin hazin hikâyesi

Nuray Mert / Cumhuriyet
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Müftü nikâhı ve İslami rejim04 Ağustos 2017 Cuma 10:57
- Katar krizi30 Haziran 2017 Cuma 11:43
- Nerden başlasak nasıl anlatsak19 Haziran 2017 Pazartesi 11:28
- Katar’ın başına gelenler09 Haziran 2017 Cuma 11:13
- Toplum yorgunluğu02 Haziran 2017 Cuma 10:14
- Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti29 Mayıs 2017 Pazartesi 21:33
- ‘Devrime hazır olun’22 Mayıs 2017 Pazartesi 10:40
- ‘Türbe, tarih, siyaset’15 Mayıs 2017 Pazartesi 10:45
- Fransız seçimleri ve demokrasi krizi12 Mayıs 2017 Cuma 10:25
- Yeni siyasi arayışlar05 Mayıs 2017 Cuma 11:20
- Hindistan ziyareti ve İslamcılar01 Mayıs 2017 Pazartesi 10:16
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.