Türkiye’de siyaset batıda olduğu gibi halkın sorunlarına çözüm üretmek, ülkeyi çağın gereklerine uygun hedefler ışığında yenilemek, üretimi ve inşayı üst seviyede geliştirmek için değil, kamu kurumları ve araçlarından başlayarak ülkenin sahip olduğu kaynakları ele geçirmek ve peşkeş çekmek için yapılıyor.
Siyasi partiler de kendi maddi zeminlerinde yükselen meşru aktörler olarak değil, rant paylaşmanın araçları olarak siyaset sahnesine çıkıyor.
Toplumsal dinamikleri demokrasinin, özgürlüğün, adaletin, refahın ve adil paylaşımın etrafında birleştirmek yerine, ülke kaynaklarını talan etmek amacıyla yapılan ve daha işin başında amacından saptırılan siyaset yüzünden Türkiye sorunlarını bir türlü çözemiyor.
Çözemediği gibi de durmadan sorun üretip, sorun biriktiriyor. Aradan 100 yıl geçmesine rağmen yapısal sorunların olduğu gibi kalmasının ve demokrasinin kurumlaşamamasının altında bu yatıyor.
Demokrasinin yerine yağma ve talana dayalı çeteleşme ve mafyalaşmanın kurumlaşması; yargıdan başlayarak bütün mekanizmaların yozlaşması da buradan kaynaklanıyor.
Bu ülkede siyaset kendi meşru zemininde yapılmadığı için demokratik bir gelenek ve nitelikli bir siyaset üretmek mümkün olmuyor. Bunun yerine politikaya her aşamada çıkar etrafında kümelenmiş güç odakları yön veriyor. Siyaset onların çıkarlarına uygun olarak yapılıyor.
Yapılırken de geniş kitleler etnik köken, din ve mezhep istismarıyla, popülizm, demagoji, hamaset ve sloganla motive ediliyor. Toplumda sürekli olarak bir kutuplaşma ve kamplaşma üretiliyor.
Sistem böylece bütün toplumsal kesimleri birleştiren alternatif öznelerin ortaya çıkmasının da önüne geçiyor.
Sistem bunu kuruluşundan bu yana ustaca yapıyor. Bir yandan vatan-millet-sakarya edebiyatı, diğer yandan rant sayesinde ömrünü uzattıkça uzatıyor. Siyaset kurumu sistemin kendisine biçtiği misyona uygun olarak halkı oyalama ve aldatma görevini başarıyla yerine getiriyor.
Türkiye parlamentosu ülkenin en itibarsız kurumu, siyasetçisi de en itibarsız kişisi haline gelse de ve başa hangi parti geçse de bu oyun değişmiyor.
Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte tasfiye sürecine giren geleneksel siyaset anlayışının, yeni sürecin öznesi AKP iktidarında yeniden hortlaması oyunun kolay kolay da değişmeyeceğini gösteriyor.
Hatırlayacaksınız; 1990’lı yıllarla birlikte sistem bütün bileşenleriyle birlikte ciddi bir çözülme sürecine girmişti. Bu yüzden Türkiye‘de bir yeniden yapılanma süreci baş göstermişti.
On yıllık bir arayış ve bocalayıştan sonra iç siyasi dengeleri epey bir sarsılmış olan Türkiye’de AKP, yeni sitemin kurucusu misyonu üstlenmiş bir özne olarak siyasete girmişti.
Soğuk Savaş’tan küresel sürece geçiş sürecinde ortaya çıkan boşluğu iyi değerlendiren AKP, ülkenin değişim ve dönüşüm taleplerini kullanarak iktidara geldi ancak, bu talepleri karşılamak yerine hegemonya kurmaya yöneldi.
Bunu yaparken daha önce dar bir çevrede tüketilen rantın kapsama alanını alabildiğine genişletti. Bu yüzden Cumhuriyet döneminin en kapsamlı yağma ve talanı AKP döneminde gerçekleşti.
Buna rağmen, AKP’ye karşı bir iktidar alternatifi üretilemedi. Çünkü toplumun eğilimlerine uygun bir politika üretmek yerine, sadece AKP karşıtlığına dayalı bir söylem geliştirildi.
AKP’ye alternatif olduğunu söyleyen birçok özne/ parti/ yeni politik tercihler üretmek yerine, sadece karşıtlığa dayanan bir söylemle yetindiği için AKP’nin daha da güçlenmesine hizmet etti.
Öte yandan bu anlayış zaman zaman Kürt siyasetini etkisi altına alıyor. Dolayısıyla dikkatli olmak gerekiyor. Kürt siyaseti bunun yerine Türkiye’nin yapısal sorunlarına geçerli çözümler bulması gerekiyor.
Siyasetimizin halklarımızı ortak amaçlar etrafında birleştirecek yeni bir siyasi anlayış üretmesi ve toplumsal dinamikleri bu amaçla motive edecek politik araçları hayata geçirmesi; bugüne kadar olduğundan daha farklı yol ve yöntemler izlemesi gerekiyor.
Ranta ve hamasete dayanan, kutuplaşma ve kamplaşma yaratan Türk tipi siyaseti aşmanın; gerçek manada bir iktidar alternatifi yaratmanın ve geleceği kazanmanın yolu buradan geçiyor...
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.