Suriye olayı o denli karmaşık, Türkiye’nin dış politikası öyle çetrefil bir hal almış vaziyette ki, her ne kadar Türkiye için olağan şüpheli FETÖ, Rusya için Nusra ise de Rusya Büyükelçisi suikastı “Şark Ekspresi’nde cinayet”e dönmüş durumda. Nitekim Rusya, olayı aydınlatmak için “daha çok erken” dedi, biz fani vatandaşlar zaten bu işleri çözmeyiz, o nedenle en iyisi sonuçlarına bakmak.
Sonuçta hedeflenen Türkiye-Rusya yakınlaşması ise, bu gerçekleşmedi, tam tersine Moskova Deklarasyonu ile “yakınlaşma” perçinlendi. Asıl önemli olan ise “yakınlaşma”dan ne anlamamız gerektiği; sonuçta Suriye konusunda Türkiye ve Rusya birbirinin tezlerine yakınlaşmadı, Türkiye Rusya’nın tezine ve çözüm önerisine yakınlaşmış oldu, Moskova Deklarasyonu’nun özeti bu. Aslında Halep toplantısı öncesi de durum bu idi, ama suikast sonrası Türkiye tüm kozlarını yitirmiş oldu.
Aslında Türkiye’nin elinde ne koz vardı, onu da pek bilmiyoruz. Anladığımız kadarıyla Rusya’nın Türkiye’den beklediği, önce tahliye, sonra ise rejim ve muhalifler arasında kotarılacak bir çözüm konusunda “yapıcı” davranması, belki Türkiye de, “yapıcı” davranma karşılığı muhalifler adına bazı kazanımlar koparmayı umuyordu. Bu arada Rusya’nın yani Putin’in “ılımlı muhalif” diye bir ayırım yapmadığını biliyoruz, zaten işin başında bunu açıkça söyledi. Yine de, belli ki “siyasi çözüm” adına, bazı “muhalifler” muhatap sayılacak, diplomasi gereği işler bu yolda ilerleyecek. İşlerin böyle yürümesine karar vermek, Rusya’nın, Suriye’de Esad rejimin meşruiyetini sorgulamaya ve sorgulatmaya niyetli olduğu, muhaliflere bakışını Türkiye’ye yakınlaşacağı anlamı taşımıyor.
Bu arada, Moskova Toplantı ve Deklarasyonu’nun üçüncü ortağı, İran da Suriye konusunda Rusya ile hemfikir, zaten Suriye’de kıyamet bu eksene karşı Batı ittifakı arasındaki çatışma ve didişmeden koptu. Gerçi ben, nihayet Türkiye’nin Suriye’de siyasal çözümün tarafı olmaya karar vermesinden son derece memnunum, ama bu üçlü nasıl bir iş çıkaracak merak ediyorum. Türkiye’nin son zamanlarda Batı ittifakından koptuğu, alternatif arayışında olduğu doğru, ayrıca Suriye’deki çıkarları açısından siyaset değişikliğine gitmesi “anlaşılır” bir şey ama, daha düne kadar iktidar çevresinin Suriye konusunda tavrı Batı dünyasının tıpkısının aynısı ve Türkiye’de medyanın Suriye resmi Batı ana akım medyasından farksız idi. Rusya, İran ve Suriye’nin “düzmece” haber dediği fotoğraf ve hikâyeler dolaşımda idi.
Türk-Rus İmparatorluğu hayali kuran Cumhurbaşkanı danışmanı farkında mı bilmiyorum, ama Çifte İmparatorluk ortağı, bizim kurban dediklerimize “Batı’nın medya kurmacaları, sahte trajedi kahramanları” gözüyle bakıyor, her gün bu haberleri yayımlıyor. Bu arada, “Türk-Rus İmparatorluğu mefkûresi” çerçevesinde Pers İmparatorluğu’na da yer olacak mı bilemiyorum, ama suikast öncesi iktidar yanlısı medya İran’a ateş püskürüyor, Halep’te ölenlerin katili diye manşet atıyordu. İmparatorluk sistemi kurmak, biz fanilerin akıl erdirebileceği kolay iş değil ama, sanki yol başından pürüzlü gibi görünüyor. Hem bu arada, Batı çökerken yükselen güç Rusya’nın Batı ve münhasıran ABD ile ilişkisinin uyum mu, çatışma mı olacağı da belli değil, Hillary Clinton seçimi kazansa idi, çatışma riski artacaktı ama malum olmadı. İran ise Batı dünyası ile ilişkilerini düzeltme sürecinde, seçim öncesi atıp tutan Trump, sonradan pek bu konuya girmedi farkındaysanız. Hepsini uzun vadede göreceğiz.
Kısa vadede, Türkiye’nin Suriye konusunda Rusya ile yakınlaşmasının, iktidar siyaseti açısından tek “kazancı” Kürt koridorunu önlemek konusunda destek bulmak gibi. İktidar bu konuyu Türkiye’nin güvenliği açısından en önemli sırada görüyor ve diğer ihtilaflar bu uğurda rafa kaldırılmış olabilir. Nitekim, Moskova Deklarasyonu, “Suriye Arap Cumhuriyeti”nin bütünlüğünü garanti ediyor. Ancak, Rusya henüz Suriye’nin kuzeyindeki Kürt bölgesi konusunda açıkça tavır göstermiş değil. Diğer taraftan, El Bab çevresinde Türkiye’nin kayıpları arttı, şehit sayısı bir günde on dördü buldu. En tuhafı, Türkiye’nin operasyon amacı, Kuzey Suriye’de Kürt koridorunu önlemek, ama savaş IŞİD ile yapılıyor, zira uluslararası koalisyon sadece IŞİD’i meşru hedef olarak kabul ediyor. Bu şartlar altında, “İkinci Kurtuluş Savaşı”nın neden Suriye’de IŞİD’e karşı yapıldığını izah etmek de zorlaşıyor. En kolay olan ise askerliği bedelli yapanların savaş çığlıkları eşliğinde, bu ülkenin gencecik çocuklarının ölüme gönderilmesi.
- BIST 9455.91
- Altın 3809.676
- Dolar 37.9083
- Euro 42.326
- İstanbul 12 °C
- Diyarbakır 15 °C
- Ankara 8 °C
- İzmir 15 °C
- Berlin 13 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Türk-Rus imparatorlukları mefkûresi

Nuray Mert / Cumhuriyet
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Müftü nikâhı ve İslami rejim04 Ağustos 2017 Cuma 10:57
- Katar krizi30 Haziran 2017 Cuma 11:43
- Nerden başlasak nasıl anlatsak19 Haziran 2017 Pazartesi 11:28
- Katar’ın başına gelenler09 Haziran 2017 Cuma 11:13
- Toplum yorgunluğu02 Haziran 2017 Cuma 10:14
- Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti29 Mayıs 2017 Pazartesi 21:33
- ‘Devrime hazır olun’22 Mayıs 2017 Pazartesi 10:40
- ‘Türbe, tarih, siyaset’15 Mayıs 2017 Pazartesi 10:45
- Fransız seçimleri ve demokrasi krizi12 Mayıs 2017 Cuma 10:25
- Yeni siyasi arayışlar05 Mayıs 2017 Cuma 11:20
- Hindistan ziyareti ve İslamcılar01 Mayıs 2017 Pazartesi 10:16
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.