12 Haziran’da yapılacak genel seçimler nedeniyle, siyaset dünyasında heyecanlı günler başladı.
Sadece AKP’den 5600 kişinin aday adaylığı için başvurması, mücadelenin ne kadar kıran kırana geçeceğinin işareti.
CHP de başvurular devam ediyor.
MHP’de ise bu sayı 2500 dolayında oldu.
Seçime katılacak partı sayısının 20’nin üzerinde olduğunu düşünürsek, aday adayı sayısı bağımsızlarla 15 bine yaklaşacak.
Sonuçta, 550 milletvekilliği için mücadele edecek tüm adaylara başarılar dilemek, boynumuzun borcu.
Çünkü yeni dönemde, ülkenin önemli bir ihtiyacı olan sivil anayasa hazırlanacak.
Her kesimden, her görüşten temsil yeteneğie olanların seçilmesi, şüphesiz ülke için bir kazançtır.
ŞEYH ÇARPTI, FELÇ OLDU!..
Çok partili hayata geçtiğimizden beri, seçim kampanyalarında çok renkli örnekler yaşanıyor. Adaylar, oy almak için dönemine göre, çok çarpıcı propaganda araçlarını ustalıkla kullanıyor.
CHP Genel Sekreterliği yapan Adana Milletvekili Kasım Gülek’in altmışlı yılların başında yaptığı çalışmalar, hala dillerde.
Yine Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Genel BaşkanıOsman Bölükbaşı’nın hitabeti ve esprileri, eski neslin zihinlerinde yerini koruyor.
Benim anlatacağım olay ise 1973 seçimlerinde Ağrı’da geçiyor.
Olayı, kahramınının ağzından anlatan kişi, “Amca” diye hitap ettiğim rahmetli Malazgirt Müftüsü Şakir Karaman.
12 Mart Muhtırası’ndan sonra, ilk kez vatandaş sandık başına gidecek.
27 Mart’ta hayatını kaybeden Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Milli Selamet Partisi, tüm yurtta, yeni bir hava estiriyor.
Erbakan, 67 il ve önemli ilçeleri ziyaret ederek, Adalet Partisi’ni, CHP’yi yerden yere vuruyor. Kurtuluşun Milli Görüş’te olduğunu iddia ediyor.
MSP hareketi, özellikle Doğu’da hemen her seçimde neredeyse kemikleşmiş oy alarak, parlamentoya seçilen şeyh kökenlilerde tedirginlik yaratıyor.
Neredeyse ölene kadar Ağrı’dan parlamentoya seçilen bir şeyh, kampanyanın zorlu geçeceğini hesap ederek, bir plan yapar.
Yörede mukallitliği ile tanınan bir kişi ile bir takım elbise ve o zamanın parası diyelim 200 liraya anlaşır.
Plana göre, tiyatro kabiliyeti yüksek vatandaş, şeyhin Patnos’taki bir konuşmasında, yalan söylediğini belirterek, kendisine hakeret edecek, ardından da felç olacak.
Kampanya boyunca bu durum devam edecek, ancak seçime birkaç gün kala, şeyhin affıyla durumu normal hale dönecek.
Mukallit, ilk avans olarak l00 lirayı alır...
Patnos’taki konuşmasında, şeyhin aleyhine ileri geri konuşmaya başlar. Kendisine olmadık hakaretler savurur...
O günün akşamında, bu haddini bilmezin felç olduğu kulaktan kulağa kısa zamanda tüm ilçeye yayılır.
Artık şeyh, Eleşkir’te ise mukallit orada. Şeyh, Tutak’ta ise bizimki orada hazır...
Şeyhten af diliyor ama bir türlü yüz bulamıyor.
Bağırıp çağırıyor, feryatları göklere inletiyor. Halatlarla bağlıyorlar, kendisini bağlardan kurtarmaya çalışıyor. Kendisini yerlere atıp saatlerce çırpınıyor. Ağzından burnundan köpükler çıkarıyor.
Hayır hayır şeyhte, hiç yumuşama yok.
Ona hakaret eden, Cenab-ı Hakkın verdiği cezayı fazlasıyla çekmelidir.
Şeyh aday, Diyadin’e gidiyor, bizimki sabah erkenden kendisini yoluna atıyor. Doğubeyazıt’ta, Taşlıçay’da af diliyor, nafile...
Nihayet seçime birkaç gün kala, şeyh bu haddini bilmezi affettiğini, bir toplantıda açıklıyor...
Çok geçmeden bizimki düzeliyor.
Şeyhin bu olağanüstü “kerameti” de kısa sürede, Ağrı’nın dört bir yanına yayılıyor.
Şeyhimiz, fazla zorlanmadan bir kez daha Ankara’nın yolunu tutuyor.
Ancak, seçim öncesi verdiği sözü de bu arada unutuveriyor...
Anlaşmanın kalan bedelini bir türlü ödemeye yanaşmıyor...
Rol yapan vatandaş, şeyhe bir türlü ulaşamayınca, seçim boyunca tüm yaptıklarının numara olduğunu itiraf ediyor.
Ama atın alan çoktan Üsküdar’ı geçtiği için, ona sadece boynunu kaşımak kalıyor...
İŞSİZKEN MİLLETVEKİLİ OLDU
1983 seçimlerinde, Malatyalı askerlik arkadaşım inşaat mühendisi Fahri Şahın, hiç hesapta yokken ANAP’tan bir dönem milletvekilliği yaptı.
Anlattığına göre, bir kahvede oturmuş yapacağı inşaatlarla ilgili projeleri düşünürken, başına talih kuşu konmuştu.
Kenan Evren başkanlığındaki Milli Güvenlik Konseyi, ANAP’ın Malatya adaylarından ikisini veto edince, listeyi acele doldurmak gerekmiş.
Teklif edilen adaylardan biri de, son anda son sıraya yazılan bizim Fahri olmuş... ANAP tulum çıkarınca seçilen Fahri, gülerek konuşuyordu:
“Ben kendime iş ararken, yüzüme talih kuşu güldü. Malatya milletvekilli oldum.”
TRANSFER REKORU
1983 seçimlerinde Meclis’e üç parti, Turgut Özal’ın ANAP’ı, Necdet Calp’ın Halkçı Partisi ve Turgut Sunalp’ın Milliyetçi Demokrasi Partisi girdi.
HP’den Sakarya Milletvekili olan Turgut Sözer, bu dönemde partiler arasında transfer rekoru kırdı.
Bazen bir partiye geçiyor, ertesi gün istifa ettiği bile oluyordu bu renkli parlamenterin.
Yanılmıyorsam, üç parti arasında yedi kez saf değiştiren Sözer, parlamento tarihindeki bu rekorunu halen koruyor.
URFALILARIN TATLISES’E BORCU VAR
14 Mart’ta, İstanbul’da menfur bir silahlı saldırada ağır yaralanan değerli ses sanatçısı İbrahim Tatlıses’e, önce Allah’tan acil şifalar dilerim.
İnanıyorum, kısa zamanda sağlığına kavuşup yine sahnelere dönerek, o güzel sesinden bizleri yine mahrum etmeyecek.
Ancak, bana göre Urfalıların, bu değerli hemşehrilerine karşı bir vefa borcu vardır.
Bu olaydakı bağlılıklarını gözlerimiz yaşararak izledik.
Tatlıses’in milletvekilliğini yürekten istediğine 2007 seçimleri öncesi tanık oldum.
Avukat Rahmi Özkan’ın Laleli’deki yazıhanesinde, mayıs ayı başlarında tesadüfen bir ziyafette bir araya geldik.
Urfa’dan bağımsız aday olacağını, ilk seçim bürosunu da Birecik’te açtığını heyecanla anlattı.
Kendisine başarılar diledik.
Sonraki süreçte, Cem Uzan’ın Genç Partisi’nden İstanbul 3, Bölge’de aday oldu...Parti barajı geçemeyince, haliyle kazanamadı.
Olay nedeniyle medyada, bağımsız aday olduğu ancak kazanamadığı gibi yanlış bilgiler
de yer aldı.
Oysa gerçek, yukarıda anlattığım şekildedir.
12 Haziran seçimleri için de, AKP’den aday adaylığını düşündüğü medyaya yansıdı.
Ama başına bu kahredici felaket geldi...
İbrahim Tatlıses gibi Urfayı markalaştırmış bir kişinin, Meclis’e girmesini yürekten istiyorum.
Urfalı hemşehrilerimin gerekli değerlendirmeyi yaparak, bu vefa örneğini göstermeleri hiç de zor değil.
Üç dönemdir Urfa’yı temsil eden bir vekilin yerine, bu kez Tatlıses’in gitmesi, ona diş bileyenlere de guzel bir ders olur kanaatimce.
Bu sürpriz, onun kısa sürede sağlığına kavuşmasını da hızlandırır.
Yine de karar Urfalıların...
BİR DOSTU İŞLETTİM
Yıllardır aday veya aday adayı olup da, kazanamayan bir eski dostun, yine politikaya soyunduğunu duydum bir ortak arkadaştan.
Kendisine küçük bir şaka yapmak istedim.
Bu gerçekten birikimli, dürüst, samimi arkadaşı, yıllar sonra bir parti teşkiilatı yetkilisi gibi aradım. Hemşehrilerinin de yoğun olduğu ilçemizde ankatten kendisinin çıktığını söyledim.
Bir sevindi bir sevindi ki, anlatamam.
Kendisinin hemen adaylığa başvuracağını, benim de çalışmalara ara vermeden devam etmemi bildirdi.
Ertesi gün arayınca, kendimi tanıtıp şaka yaptığımı anlatmaya çalıştım. Bir türlü ikna edemedim...O ısrarla çalışmamı, bu kez mutlaka kazanacağına inandığını tekrarlayıp durdu.
Baktım bu eski politik dost, aday adaylığı sarhoşluğunda kaybolmuş...
Anketten aday olduğu partinin birçok yetkilisine bahsettiğini de eklemeyi ihmal etmedi.
Donup kaldım.
Başarılar dileyip telefonu kapatmaktan başka çare bulamadım.
Rahmetullah Karakaya
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.