"HEP mi dayak yiyeceğiz?" diye soruyor bazı arkadaşlar. "Askerlerimizin başına çuval geçirildi bir şey yapamadık; İsrail içinde Türk vatandaşlarının bulunduğu insani yardım gemisine karasuları dışındayken saldırdı, 9 vatandaşımızı öldürdü, bir şey yapmadık. Şimdi Suriye uçağımızı düşürdü. Hava sahasının ihlalinden bahseden Suriye'yi yalanlayan veriler ortaya çıktı. Dün 6. gün idi ve pilotlardan haber yoktu. Yine mi bir şey yapmayacağız?" diyorlar.
Suriye'deki zalim diktatör, kendi halkını katlediyor, arsızlığının sonuçlarından biz de nasibimizi aldık, tamam ama Türkiye'nin beklenen 3. dünya savaşının gereksindiği kıvılcımı çakan taraf olmamaya çalıştığını görmek de zor olmasa gerek diye düşünüyorum.
Şimdi Suriye'ye yekten savaş ilan etmiyor oluşumuzu bir "mazoşistlikte ısrar" gibi görmeye/ göstermeye çalışanlar aslında şunu demek istiyorlar: Başımıza çuval geçirenler Amerikalıydı, bir şey yapamazdık. Mavi Marmara'da 9 vatandaşımızı öldüren ülke İsrail'di, İsrail demek de ABD demekti, yine bir şey yapamazdık. Ama Suriye'ye yapabiliriz!
Her şey hâlâ ortaokuldaki gibi yani. Sınıfın en iri çocuğundan dayak yemiş ve karşılık verememiş olabilirsin. Sınıfın babası zengin çocuğundan dayak yemiş ve başına bela almaktan çekinmiş olabilirsin. Ama pardon yani, sınıfın fakir ve psikopat çocuğu seninle dalaşmaya kalkmaması gerektiğini bilmeli.
Hatırlatmak lazım fakat; orta birden terk bir başka "iri", sınıfa geri döndü ve marina olarak da senin o çelimsiz haytanın ata yadigarı arazisini kullanıyor.
Rusya oyuna geri dönüyor. Bu durum "ideolojilerin de" yeniden oyuna dahil olması anlamına gelir mi bilinmez. Malum, daha önce kapitalizm ile sosyalizmin soğuk savaşı ve kendileri adına savaştıklarını zannederken aslında "dayıları" için savaşanların açtığı sıcak savaş alanları söz konusuydu. Şimdi ise beyaz yakalı kapitalistlerle, mafyöz kapitalistlerin savaşı söz konusu olacak. "Yeğenler" ön safta çarçur olup kısmi başarılarla semirirken, asıl parsayı yine "dayılar" toplayacak.
Esad ailesinin sicili kabardıkça kabardı; yaptıkları zulüm çizmeyi aştı. Ortadoğu ikinci bir "deli devlet"i daha kaldırmaz. Beşar Esad'ın gitmesi gerekiyor, bu kesin. Ama Türkiye'nin Suriye'ye verdiği karşılık üçüncü dünya savaşının çıkması için bekleyen "dayılara" davetiye çıkaracak tonda olmamalı. Kamuoyu da yeni "ideolojilerin", yeni "serenat"ların dolaşıma sokulmasına karşı duyarlı olmalı. Aksi takdirde kendimizi bir anda ABD ve İngiltere ile beraber Suriye arazisinde Rusya-Çin-İran-Güney Irak-Lübnan (Hizbullah)-Fransa ve daha da kalabalıklaşacak bir eküriyle savaşırken bulabiliriz.
Bazı savaşlar haklı savaşlardır. Varlığımın, dinimin ve neslimin devamlılığını ortadan kaldırmak, yeryüzünden silip atmak doğrultusunda niyet ve eylem ortaya koyanlara karşı savaşırım. Bu yolda savaşanlara, direnenlere, o direnişe destek verenlere çamur atanlar da nazarımda irtifa kaybeder. Ancak bu tehlikeyi yaratıp yaratmadıklarını bilmediğim bir devletle, kendi devletim istediği için savaşmak ayrı şey. Burada "kendi arzusu dışında" sırf askerlik çağı geldiği için cepheye yani ölüme gönderilecek binlerce genç söz konusu.
Üstelik modern çağın savaşları maalesef, savaş kararı verenlerle savaşanlar arasındaki mesafenin iyice açıldığı savaşlardır. Eskiden fetih, cihat, savaş kararı veren kral ya da padişahtı; şimdi küresel finans kapitalizminin bileşenleridir savaşlara karar veren, ulusötesi şirketlerdir, Wall Street oyuncularıdır, silah sanayiidir. Eskiden savaş kararı veren kralların, padişahların aynı zamanda cepheye gittikleri, ordularını kumanda ettiğini biliyoruz; taşın altına ellerini koyduklarını, başkalarının canını tehlikeye atarken kendi canlarını sakınmadıklarını. Bugün, "kitlelerin savaşması gerektiğine karar verenler" ise, savaşı kilometrelerce uzaktan, bilgisayar marifetiyle yürüten adamlardır.
Bugünün şartlarında kitlelere düşen "vicdani ret" hakkının yasalaşması için çalışmak. Çünkü çocuklar bile sınıfta çıkan kavgaların hangisine katılıp hangisine katılmayacaklarını seçebiliyorlar. Sonu ölümle biten savaşlara gidip gitmeyeceklerini de seçebilmeliler.
- BIST 9463.74
- Altın 3952.155
- Dolar 38.0212
- Euro 43.3305
- İstanbul 11 °C
- Diyarbakır 11 °C
- Ankara 5 °C
- İzmir 14 °C
- Berlin 15 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Suriye ile savaş 'haklı bir savaş' mı?

Nihal Bengisu Karaca / Habertürk
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Cizre'de neler oluyor?20 Ocak 2015 Salı 11:08
- Zorbalık02 Nisan 2012 Pazartesi 08:16
- Karker Encü'nün hikâyesi...11 Mart 2012 Pazar 07:18
- AK Parti-cemaat ayrışması ve nedenleri11 Aralık 2011 Pazar 00:19
- Laikliği tartışma suçu31 Ağustos 2011 Çarşamba 12:31
- Türkiye için kına vakti17 Ağustos 2011 Çarşamba 20:42
- Suriye'ye girmek15 Ağustos 2011 Pazartesi 12:44
- Kemal Burkay'ın sıradışı önemi06 Ağustos 2011 Cumartesi 01:27
- Demokrasinin sabah kahvaltısı31 Temmuz 2011 Pazar 16:16
- Cemaat arası Hanefi Avcı01 Ekim 2010 Cuma 14:44
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.