• BIST 9884.07
  • Altın 2954.659
  • Dolar 34.7445
  • Euro 36.5021
  • İstanbul 10 °C
  • Diyarbakır 5 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 10 °C
  • Berlin 5 °C

Süreç 2015’te sonuca varır

Serpil Çevikcan

Kobani protestolarının süreci az da olsa zora soktuğunu söyleyen Kurtulmuş, “Ancak işin temelini sarsacağı düşüncesinde değilim. Yeniden sokağa ineceklerini, silahlı mücadele dönemine dönmek isteyeceklerini sanmıyorum” dedi

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kobani protestolarının yarattığı gelişmelerin çözüm sürecini sıkıntıya soktuğunu, ancak temelini sarsmadığını belirterek, “2015 seçiminden önce bu işin biteceğini düşünüyorum. Bu adımların önemli kısmının bitirileceğini, Hakkâri’de oturan vatandaşın, ‘bu iş bitti’ diyebileceğini düşünüyorum” dedi. Kurtulmuş, sürecin yüzde 10’luk zor kısmının kaldığını vurguladı. ABD’nin, “siz gidin, Kobani’yi bir halledin” dediğini belirten Kurtulmuş, Türkiye’nin kendi sınırları içinde güvenli bölge ya da bölgeler kurmaya hazır olduğunu da söyledi.

Medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile buluşan Kurtulmuş’un açıklamaları özetle şöyle:

* YÜZDE 10’LUK ZOR KISIM KALDI: Çözüm sürecinde aslolan üç iradenin yanyana gelmesiydi. Siyasi irade, karşı tarafın silah bırakma iradesi ve halkın süreci benimsemesi yani milli irade. Sürecin başarıya ulaşmasını istemeyenler çevre ülkelerde de Türkiye’de de PKK’da da var. Ama Kürtler süreci benimsedi. Atılması gereken adımların yüzde 90’ı atıldı, geriye kalan yüzde 10’luk kısmı da tamamlanacak, ancak geriye en zor kısmı kaldı. O da bütün silahlı unsurların Türkiye’den çekilmesi, silah bırakıp dönmesi ve rehabilitasyon. Süreç, PKK açısından da asla vazgeçilmeyecek bir noktaya geldi. Bu devlet açısından da örgüt açısından da zor bir süreç. Ancak bu işin geri dönüşü yok. Nehrin yarısından çoğu geçildi. Halk barışın tadını aldı.

* 2015 SEÇİMİNDEN ÖNCE BİTER: Suriye’nin böyle devam etmesi çözüm sürecini zorlaştırıyor ama demokratikleşme adımlarını geri alamayız. Kobani eylemleri işi bir miktar sıkıntıya soktu, ancak işin temelini sarsacağı düşüncesinde değilim. 5 günlük eylemlere katılanlar 70-80 bin. 35 ilde eylemler oldu. Bu demek oluyor ki bölgede makul çoğunluk eylemlere destek olmadı. Ben iyimser tarafta duruyorum. 2015 seçiminden önce bu işin biteceğini düşünüyorum. Hakkâri’de oturan vatandaşın, ‘bu iş bitti’ diyebileceğini düşünüyorum. Çözüm sürecini bir kenara koyamazsınız. Kimse cesaret edemez.

* PKK SOKAĞA İNMEZ: Dağın, İmralı’nın, sokağın, Kandil’in hepsinin psikolojileri farklı. Ancak 80’li, 90’lı yıllara dönmek istemedikleri kanaatindeyim. Türkiye bu meseleleri 30 yıldır düşmanlık dili üzerinden konuştu. Şimdi silah bırakmayı konuşuyoruz. Yeniden sokağa ineceklerini, silahlı mücadele dönemine dönmek isteyeceklerini sanmıyorum. Kandil’in açıklamaları da politik manevralar. Dağın, sokağın, İmralı’nın geliştirdiği politik bir dil olduğunu düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte en önemli şey güven meselesidir. Biz geriye kalan bütün adımları atmaya kararlıyız.

* HDP’NİN BAŞKA ŞANSI YOK: Kobani konusunda sokakları yakıp yıkmak yerine siyasi tavır koyulabilirdi.. HDP’ye büyük sorumluluklar düşüyor. 50 düşünüp bir konuşmaları lazım. Tehdidin altında siyaset olmaz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’ın üslubuna halk prim verdi. HDP’nin ne yapması gerektiği ortada. Türkiye partisi olmaktan başka şansı yok. Yoksa bölgede bütün oyları alsa yüzde 7’yi geçemez.

* MEZHEP KAVGASI ÇIKABİLİR: Çözüm sürecinin alternatifi yok. Kapımızda hem etnik hem mezhep meseleleriyle tutuşmuş bir yangın var. Çözüm sokak değil. Türkiye, bir mezhep kavgasıyla karşı karşıya kalabilir. Sokakların sakinleşmesini sağlamak lazım.

* İSTİHBARAT BİRİMLERİNİN ETKİSİ OLABİLİR: Geçmişte Hizbullah ile PKK arasında çok ciddi çatışmalar yaşandı. Bunların küllendiği ortamda yaşanması değişik bir durum. İnsanların komşularına saldırmasının bir mantığı yok. Farklı istihbarat yapıları olabilir, içeriden ve dışarıdan yönlendirilmiş olabilir.

* ASIL AMAÇ OLAYLARI ÖNLEMEK:(İç güvenlik düzenlemesi) Bizim konuştuğumuz tedbirlerin ana ekseni olaylar çıkmadan önleyebilmek. Suiistimallerin de cezalandırılması.

* YÜZDE 45’İ CEMAATİN KONTROLÜ ALTINDA: HSYK seçim sonucu gösterdi ki yargının yüzde 45’i bir cemaatin kontrolü altındadır. Bu ilk defa oluyor. Demokratik meşruiyetin kullanılmasıyla ilgili bir sorundur. Bu tecezzi etmez. Bölünürse başka bir şey olur.

‘Sınırımız içinde güvenli bölgeyi de düşünüyoruz’

* BM REKLAM YAPIYOR: Kobani’den gelenlerin sayısı 180-200 bin arası. Gelenlerin büyük çoğunluğu akrabalarının, yöre halkının yanına yerleşti. Eski bir milletvekili, aşiretine ait üç köye 2 bin kişi yerleştirdi. Biyometrik kayıtları alındı. AFAD’ın bütçesi 850 milyon, ancak kullanılan para 2,5 milyar. Nisan 2011’den bu yana harcanan para 4 milyar dolar. BM ve donör ülkelerin Türkiye’ye verdiği destek 200 milyon dolar. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, dağıttıkları buzdolaplarına kendi amblemlerini yapıştırarak bizim üzerimizden reklam yapıyor.

* İÇERİDE GÜVENLİ BÖLGE: Biz, no fly zone (uçuşa yasak bölge) ve buffer zone (tampon bölge) istiyoruz. Bunlar için BM Güvenlik Konseyi kararı gerekiyor. Tek başımıza oluşturamayız. O nedenle Türkiye, kendi sınırları içinde güvenli bölge ya da bölgeler kurabilir; buna da hazırız. Türkiye Kobani’ye karadan tek başına giremez. Girse de çıkamaz. O zaman ABD’liler girsinler yapsınlar kara harekâtını nasıl yapacaklar? Amerika, Afganistan’a girdi çıkabildi mi? Kobani’den nasıl çıkacağız? ABD, ‘siz gidin, Kobani’yi bir halledin’ diyor.

* 1 MİLYON KİŞİ RİSKİ: Güvenli hattı niye istiyoruz? Göçmen tehdidi sürüyor. Halep’te bir şey olsa 400 bin kişi kapımıza dayanabilir. Çatışmaların seyrine göre 1 milyon kişi daha gelebilir. Şartlar, sınır ötesinde Türkiye’nin tek başına güvenli bölge oluşturmasını zorluyor ama bu da çok büyük bir risk alanı oluşturmak demek. O nedenle bu iki şartımızın yerine getirilmesi çok önemli.

* OBAMA’YA KALSA YAPMAZ: Siyasi çözüm olmadan atılacak askeri adım çok daha kapsamlı bir kriz demektir. IŞİD dediğiniz 15 bin kişi. Sorun bunların yaslandığı atmosfer. Onları yok edersiniz 15 bin kişi daha katılır. Bir de ikinci nesil seyyar cihatçılar var.. Uluslararası koalisyonda Katar dışında hepsi, ‘Esad gitsin Baas kalsın’ diyor. Esas tehlikeli ikiyüzlülük budur. Obama Ortadoğu’nun jandarması olmak istemiyor. Kendisine kalsa hava saldırısı bile düzenlemeyecek ama Amerikan muhalefeti bastırıyor. Suriye muhalefetini hiç cesaretlendirmeyecektiniz. ‘Arap ülkeleri demokrasiyi öğrenemiyor’ diyorlar. Siz ananızın karnında mı öğrendiniz? İslam dünyasında üç ayrı tarihsel akım rekabet içinde. Vahabilik, Şiilik ve bunların tam ortasındaki Türkiye.

* BARZANİ AÇIKLAMA YAPMAMALIYDI: (Barzani’nin, ‘Türkiye’den silah yardımı yapıldı’ açıklaması) O açıklamayı neden, nasıl yaptı bilmiyorum ama Barzani yakın zamanda en sorunsuz ilişkileri bizim üzerimizden kurdu. Açıklamayı niye yaptığını anlamadık. Kendi çıkarlarına da hizmet etmez. Yapmaması gerekiyordu.

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89