• BIST 9379.83
  • Altın 3707.979
  • Dolar 37.8409
  • Euro 41.3004
  • İstanbul 10 °C
  • Diyarbakır 14 °C
  • Ankara 8 °C
  • İzmir 13 °C
  • Berlin 7 °C

Siz olsaydınız ne isterdiniz?

Berat Özipek

Siz olsaydınız ne isterdiniz?

Çok işlevsel “kalıp cümleler” vardır.

Örneğin “şiddet kimden gelirse gelsin karşıyım” der ve rahatlarsınız.

Böylece hem eleştirel konumunuzu korumuş olursunuz, hem de elleriniz temiz kalır.

“İyi ama Esad’ın cinayetleri?”diye sorana da ABD’nin günahlarını hatırlatırsınız. “Katil emperyalizm Suriye’den defol” dersiniz ve yine rahatlarsınız.

Bu arada insanlar ölmeye devam eder, ama siyaseten doğrucu diliniz sayesinde, Suriye’de tek insan kalmasa bile kimse sizi suçlayacak bir şey bulamaz.

**

Suriye’de olup biteni bu zamana kadar görmeyene ne söylersem söyleyeyim kar etmeyeceğini biliyorum.

Ortada korkunç bir insani durum varken, 1.680.000 insan ülkesini terk etmiş, 120.000’den fazla insan hayatını kaybetmiş, işkence, tecavüz ve kayıplarla yangın yerine dönmüş bir ülke söz konusuyken benim hangi sözüm bu trajediyi görmeyeni etkileyebilir ki?

Görenlerin sınavı bu.

Şimdi bu ortamda bir “uluslararası koalisyon”un müdahalesinden söz ediliyor. Müdahale edecek olanlar, eli kanlı diktatörden daha az günahkar değil. Ama realite bizi tutum almaya zorluyor.

Bu durumda ne yapmalı?

**

“İnsani müdahale”tartışılıyor bugünlerde. “İnsani amaçlar güderek gerçekleştirilen askeri müdahale” yani.

Bunu yapacak olanın elinin temiz olması gerekmiyor. Çünkü öyle bir devlet yok yeryüzünde. Önemli olan şartların oluşması. O şartları da şöyle sıralıyor Andrew Heywood:

- Büyük sayıda savunmasız insanın sürülmesi veya yok edilmesi gibi ağır insan hakları ihlalleri durumunda,

- Bu tip ihlaller komşu devletlerin güvenliğini tehdit ettiğinde,

- Demokrasinin yokluğu ulusal kendi kaderini tayin hakkı ilkesini zayıflattığında,

- Diplomatik yollar tüketildikten sonra ve müdahale etmenin insani maliyetinin müdahale etmemenin insani maliyetinden daha az olması durumunda.

Suriye’de bu şartlardan hangisine yok diyebilirsiniz?

ABD’nin ve diğerlerinin “üstün ahlaki ideallerle” hareket ettiklerini ve yarın bir müdahale olursa bunu katıksız insani duyarlılıkla yapacaklarını falan düşünmüyorum.

Ama oturduğum yerden kurbanlar adına ahkam kesmeye de kendimi yetkili görmüyorum.

Bu yüzden de tüm müdahalelere toptan karşı çıkmanın kazandıracağı itibardan feragat etmeyi tercih ediyorum.

**

ABD’nin Bosna Savaşı’ndaki hava harekatı Avrupa’nın başını çevirip etnik temizliğin bitmesi için saldırgana zaman tanıdığı bir dönemde Boşnakların hayatta kalmasını sağlamıştı.

ABD bunu insani amaçlarla mı yapmıştı, yoksa çıkarı gereği mi? Siz o günlerde Saraybosna’da kuşatma altında bir insan olsaydınız bunu mu tartışırdınız? Ya da Kosova’da her an kapısı zorlanacak bir Arnavut aile olsaydınız?

Ruanda’daki Hutulara ve Tutsilere o silahları satanlar, sonrasında insani müdahale yapacak olsalardı, haklı olarak onların ikiyüzlülüğünü tartışmak gerekirdi. Ama 1 milyona yakın insanın katledildiği bir ortamda, siz orada imdat bekleyen bir Tutsi olsaydınız bu tartışmayı yapar mıydınız? Fransa ve Belçika’nın sicilinin kanlı ve kirli olduğunu bilmeniz neyi değiştirirdi? Hayatta kalmak için zalimden de medet ummaz mıydınız?

Ya siz böylesine çaresizken Türkiye’de birilerinin hayatta kalmanızı sağlayacak tek müdahaleye anti-emperyalizm söylemi üzerinden karşı çıktığını duysaydınız ne hissederdiniz?

**

Hayat karmaşıktır. Ama biz insanlar yine de yolumuzu bulabiliriz.

Çünkü hepimizde doğru ile yanlışı ayıracak bir akıl, ondan da önemlisi bir vicdan ve ahlaki olanı keşfetme yetisi vardır.

Ahlakın altın kuralı ise, “sana yapılmasını istemediğini başkasına yapma”dır. Ancak genel kural olmasını isteyeceğiniz biçimde hareket etmenizi ister Kant da.

Siz Suriye’de yaşayan bir insan olsaydınız ne yapılmasını isterdiniz?

  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Zeze29 Ağustos 2013 Perşembe 22:14Zulüm

      Öncelikle bilimum Islam ihracatcisini ve yabanci parali Askerin ülkemden cikmasini, Sonra yabanci devletlerin (özellikle türkiye) Petrol Askina ülkemi tarumar etmemesini isterdim. Bunlar olmasa zaten bütün sikintilara Ragmen bu Kadar zulüm ve insan kasapligi da olmazdi. Gören de su müdahele Edecek olanlarin Sanki ölen o Kadar insani cok umursadigini sanacak. Umursamadiklari gibi müdahele ortamini yaratmak icin kimyasali Biel kendileri kullandirdilar, Buna süphe Yok....

      Yanıtla (0) (0)
    • Rast130 Ağustos 2013 Cuma 08:49Sana yapilmasini istedigini de yapma!

      Evet sana yapilmasini hos gördügün de baskalarina yapildiginda rahatsiz edici olabilir. Bence temel ölcü baskasinin kendisine yapilmasini istamadigini senin de yapmaman. Sizin söylediginiz özünde ben merkezci ve tarafli bir yaklasimdir.
      Asil olan karsi taraftir. Cünkü yaptiginin onu rahatsiz edip edmedigini sen kesin olarak bilemezsin.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89