• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 8 °C
  • Diyarbakır 17 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 19 °C
  • Berlin 3 °C

Siz de özür dileyin öyleyse

Erol Katırcıoğlu

Başbakanın son günlerde yaptığı konuşmalar onun gerçekten Kürt meselesi denen meseleyi tam olarak kavramadığını ya da sorunu tamamen “kendi penceresi” içinden algıladığını gösteriyor. Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili gerek “grup toplantısında” ve gerekse de dün “il başkanları”na yaptığı konuşmalarda sık sık “ecdadımıza” vurgu yapması, Selahattin Eyyubi’den Ahmedi Hani’ye kadar Türkler için de önemli olmuş Kürtleri sayması ya da sık sık “İslam” ortak paydasına müracaat etmesi bu durumun en açık kanıtı.

Tabii kendine olan sonsuz güvenden ötürü sağa sola “ayar” vermesi, üstelik bunu Cumhurbaşkanı’nın “sakin olun, yanlış yapmayın” uyarısı ortadayken yapması kendi “liderliğini” zorlayan bir tutum olduğu kadar ülkedeki “gerilim siyasetinin” iplerini daha da geren bir adım oluyor. Dedim ya kendine olan özgüvenin yüksekliği, yapmakta olduğu hatanın da nelere neden olabileceğini düşünmesini engelliyor.

Öte yandan insanın Başbakan’ı dinlerken onu, “makul” şeyler söyleyen bir insan olarak algılaması da mümkün. Öyle ya, açık açık “Biz Türk milliyetçiliğine de Kürt milliyetçiliğine de karşıyız” diyerek milliyetçiliğe karşı çıkması çatışmacı siyasi iklimimiz bakımından olumlu bulunabilir. Ya da biz geldik bu ülkede asimilasyon ve inkâr politikalarına son verdik demesini, ya da hapishanelerde Türkçe bilmeyen annelerin ya da babaların çocuklarıyla kendi dillerinde konuşmalarını sağladık demesini, ya da “TRT Şeş”i biz açtık demesini, bütün bunları olumlu bulup da Başbakan’a hak vermek gerekir diye düşünenler olabilir. Çünkü bütün bunlar gerçekten de AKP iktidarında gerçekleşmiş olumlu gelişmeler.

Ama bence burada yanıltıcı bir durum var.

Bir kesimi varlıklı, bir kesimi ise yalnızca emeğiyle geçinenlerden oluşan bir toplumda “Hepimiz eşitiz!” demek, gerçekten hepimizi “eşit” yapar mı? Ya da aynı koşullarda olanlara “Görüyor musunuz hepimiz özgürüz!”demek gerçekten hepimizi “özgür” kılar mı?

İktidar partisinin “Sünni Müslüman ve Türk” olmakla övündüğü bir ortamda “Hepimiz eşitiz” demesi, Sünni Müslüman ve Türk olmayan vatandaşların kendilerini diğerleriyle “eşit” hissetmesini sağlayabilir mi? Mesela Aleviler, mesela Hıristiyanlar, mesela Museviler, mesela Kürtler, mesela Çerkesler kendilerini bu durumda nasıl eşit hissetsinler ki?

Nitekim hissetmiyorlar da. İkide birde “ecdatlarımızdan” sözeden, ikide birde “Müslümanlık” ve “Osmanlı” vurgusuyla kendi kimliği olan “Sünni Müslüman Türk” kimliği içinden konuşan Başbakan, bunu yaparken de toplumda farkında ya da değil bir tür ayrımcılık yapıyor. Kaş yapayım derken göz çıkarıyor.

Eğer bu ülkede siyaset “kimlikler” üzerinden değil de modern kapitalist toplumun sınıfları arasında şekillenen bir siyaset olsaydı, kimliklerin varlıkları da de önemli olmazdı. Ama öyle değil. Bu ülkede farklı “kimlikler” var ve bu “kimlikler” kendi kimlikleriyle ilgili taleplere sahipler. Başbakan’ın, bütün kimlik taleplerini taşıyan bir siyasi anlayışa sahip olmaması ve yalnızca kendi kimliği içinden konuşması, onu böyle ayrımcı bir siyasete mahkûm ediyor. Farkında olmadığı şey de bu.

Bu nedenle de “Etnik siyaseti bırakalım” diyor ama kendisinin her sözü, kullandığı dil, belki kendisi tarafından değil ama “ötekiler” tarafından doğal olarak Başbakan’ın bizatihi “etnik” bir siyaset yaptığı biçiminde anlaşılıyor.

Başbakan BDP’lilerle görüşmenin koşulu olarak “Şiddete karşı olduğunuzu açıklayın, öyle konuşalım” diyor, Kürtlerin samimiyetlerinin bir göstergesi olarak. BDP’liler bu teklife ne der bilmiyorum ama ben de Başbakan’a, Türklerin bugüne dek yaptıklarından dolayı “Kürtlerden bir özür dileyin de öyle konuşalım” diyorum. Sünni Müslüman Türk kimliğinizin samimiyetinin bir göstergesi olarak...

  • Yorumlar 4
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89