• BIST 9275.5
  • Altın 3771.987
  • Dolar 38.0028
  • Euro 41.9655
  • İstanbul 8 °C
  • Diyarbakır 20 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 12 °C
  • Berlin 14 °C

Sen Aydınlatırsın Geceyi

Pınar Öğünç

Meclis’e ilk kez başörtülü milletvekillerinin girdiği dün, farklı partilerden kadın vekiller kürsüdeyken Nusaybin’in kadın Belediye Başkanı Ayşe Gökkan’la konuşuyorduk telefonda. Hayır, çalan telefonunu makamında, belediye binasında yahut Nusaybin sokaklarında açmamıştı. Sınırın sıfır noktasında, mayınlı bir askeri bölgede dünden beri oturduğu yerdeydi. Desteğe gelen halk, belediye çalışanları ve basın mensupları onu görmesin diye askeri araçlardan bir duvar yaratılmıştı. Ayşe Gökkan’ın da derdi bir duvardı, bir belediye başkanı olarak görünmezliğiydi. İki gün önce başlattığı oturma eylemi, Utanç Duvarı diye anılan bu duvarın inşaatına mani olmak için ölüm orucuna dönüşmüştü.

Bir süredir Türkiye’nin artık Suriye’deki Kürt bölgesi Rojava’ya denk düşen sınırında duvarlar yükseliyor. Ceylan-pınar ve Şen-yurt’taki duvarlar ilerlemiş vaziyette Gökkan’ın dediğine göre. Nusaybin-Qamişlo arası için hazırlıklar ilerlerken, 17 Ekim’de “O duvarı gerekirse canım pahasına ellerimle yıkacağım” demişti. Sonra da bir basın açıklaması yapıldı.

Aradan geçen zaman içinde bu duvarın örülmesine dair kararı hangi kurumun verdiğini ve hangi gerekçeyle dikildiğini öğrenmek istediğini anlatıyor. İçişleri Bakanlığı’na, Milli Savunma Bakanlığı’na, Mardin Tugayı’na, Mardin Valiliği’ne, Mardin Kaymakamlığı’na sormuş. Hiçbir kurumdan cevap gelmemiş. Sadece, o da resmi olmayan bir biçimde Mardin Kaymakamı’ndan şifahen duyduğu ‘bilgisinin olmadığına’ dair bir ipucu var elinde. “Sıfır noktada yapılacak işin kaydının olmaması imkânsız ama biz bilemiyoruz işte” diyor.

‘İtibarsızlaştırılıyorum’

Gökkan’ın sesinde inat, yorgunluk ve kırgınlık var. Doğru kelime kırgın galiba. Kendisi de öyle başlıyor bir sonraki cümlesine: “Bu, bana çok incitici geliyor. Yerel yönetimden sorumlu kişi olarak soruyorum, cevap verilmiyor. Dünden beri buradayım, kimse temas kurmuyor. Hatta bir yandan belediye başkanı olmak istediğim için yaptığıma dair, beni itibarsızlaştıran çirkin sözler yayılıyor. İçişleri Bakanlığı basın açıklamamıza bile şov demişti zaten. Sanki kimsenin itiraz etmeye hakkı yoktur.”

Ölüm orucuna da su verilirken dahi küçük düşürüldüğünü hissettiği için başladığını söylüyor: “Ben de ‘İstemiyorum suyunuzu’ dedim. Ölüm orucuysa, ölüm orucuna girerim”.

Diyecek olan çıkacaktır, orası zaten sınır, mayınla döşeli, bir de duvar örülse ne fark eder? Tekrarlayalım, duvar! Siyasi olarak sınırlardan, bizatihi o sınırın şimdiye kadar nasıl işlediğinden konuşmazdan evvel, o duvarın sınırın iki yanındaki Kürtler için simgesel anlamından söz ediyor Gökkan: “Boşuna Utanç Duvarı demiyoruz. Türkiye anlaşmalar imzalamış, o mayınların bile temizlenmesi lazım. Duvarın örülmesi o mayınların temizlenmemesi demektir. Onun dışında Başbakan’ın kendisi İsrail’deki Utanç Duvarı’ndan bahsediyor. Berlin Duvarı yıkılmış, insanlar küçük parçalarını evlerine müzelik etmiş, 21. yüzyılda bir duvar dikilmesini bizim normal görmemiz isteniyor. Kürtler söz konusu olunca utanç olmuyor mu?”

Biz bunları konuşurken, Ayşe Gökkan’ın az ilerisinde yeni demirler bağlanıyordu temel için.

  • Yorumlar 6
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Muzaffer Saglam01 Kasım 2013 Cuma 12:14Yigit bir Kurd kadini!

      Sen yigit bir Kurd kadinisin, bu onurlu direnisinlen beni sanki aynen 80'lerde'ki Diyarbekir zindanina goturmus gibi oldun. Cunki o yillar'da biz'de aynen senin gibi orada boylesine olum orucu ve aclik grevleri yapiyorduk. Ayni zaman'da da nasil'ki Berlin arasin'da ki hat yikilmis ise, iste aynen onun gibi Qamislo ve Nuseybin arasin'da ki bu hatta mutlaka yililacaktir, rahat his et kendini.

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet eren01 Kasım 2013 Cuma 14:41yiğit kadın

      evet senin gibiler aydınlar geceyi.. sizin ordaki halinizin görünce açıkçası erkekliğimden utanmama neden oldu.. ah kadınlar siz olmasınız bir hiçiz bzi.

      Yanıtla (0) (0)
    • ali aydoğan01 Kasım 2013 Cuma 16:12kürt kadınının onurlu direnişi.

      sayın ayşe gökkan'ın bu onurlu direnişini canı gönülden destekliyoruz.şu soruyu da sormak lazım.hergün tv'lerde kadın hakkı diye laf döktüren kadın hakları savunucuları nerede? tüm türkiye'de bu eyleme sahip çıkmanız gerekmiyor mu? hele başörtüsü kronik mağdurları hanımefendiler hiç sesiniz çıkmıyor? bu sessizliğiniz sayın ayşe gökkan'ın kürt olmasından kaynaklanmasın? ne dersiniz?

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet çelik01 Kasım 2013 Cuma 21:44inanç gereği

      3 kadın vekil inaçları gereği türban meclise girdi. Çokta iyi oldu. Acka kürtlerinde bir inançları var kendileriyle kardeşleri arasında utanç duvarı istemiyorlar ve bir kadın belediye başkanı ölüm orucuna başladı bu utanç duvarı için. Gel görkü kendi özgürlükleri için de mücade eden kürt halkı söz konusu olunca bu 3 kadın vekilden çıt çıkmıyor. Gerçekten özgürlüğü ve inançları sevunuyor olsalardı onlarında şimdi o mayınlı arazide kadın başkanın yanında olmaları gerekirdi. Aksi takdirde gerçeket sadece istismarcı ve showwoman olarak kalacaklardır. belkide bunun için 3 kadın olarak anılıyorlar

      Yanıtla (0) (0)
    • Baran h01 Kasım 2013 Cuma 22:59Kabul edilmez

      Parlomentudaki bu halkin miletvekilri ne yapiyor? Bu ahlaksizca örülen kin ve nefet duvari,karsisinda sesleri niye cikmiyor. Özelikle chp siradan sorunlara meclise gensorusu verirken simdi nerdeler?

      Yanıtla (0) (0)
    • bozo03 Kasım 2013 Pazar 02:07türban hikaye

      ahada orda başı açık dünyanın en onurlu kadını mücadele ediyor acaba haksızlığa karşı direne kim

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89