Milletçe Suriyeli Kürtlere kilitlenmiş, kimimiz "Derhal Suriye'ye girip hadlerini bildirelim" naralarını atarken Hakkâri'nin Irak ile İran sınırları arasında sandviç olan Şemdinli İlçesi'nde son bir haftadır askerler ile PKK militanları arasında yoğun çatışmalar sürüyor. Çatışmaların 19 bin 500 nüfuslu Şemdinli merkeze sadece 12 kilometre uzakta ve 100 kilometrekare çapında bir alanda cereyan ettiği iddialarına karşın tam olarak nelerin olup bittiğini kimse bilmiyor. Bölgeye bir haftadır giriş çıkışlar yasak.
Pazar günü bölgede inceleme yapmak isteyen bir grup milletvekili ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi, can güvenlikleri gerekçesiyle güvenlik güçleri tarafından engellendi. Şemdinli'nin BDP'li Belediye Başkanı Sedat Töre, basına yaptığı açıklamada çatışmaların sürdüğünü, bölgenin PKK'nın kontrolünde olduğunun iddia edildiğini ancak "devletin gerçeği gizlemeye çalıştığını" öne sürdü. PKK'ya yakın Fırat haber ajansına inanacak olursanız dün itibarıyla 45 Türk askeri çatışmalarda canını kaybetmişti. Hakkâri Valiliği ise çatışmalarda yaralanan iki uzman çavuşun şehit olduğunu açıkladı. Ne hikmetse merkez basında Şemdinli'de yaşananlara ilişkin bilgi yok denecek kadar az.
Dün Şemdinli'de neler olduğunu anlamak için ilk önce Van ve Hakkâri hakkında en sağlıklı haberleri veren Yüksekova Haber sitesinin yazarlarından Erkan Çapraz'ı aradım. İlk kez Erkan'dan, "Bilemiyoruz tam olarak" yanıtını aldım. "Kimseyi sokmuyorlar" dedi. Bu kez Sedat Töre'yi aradım. Töre'nin ifade ettiğine göre Şemdinli'deki "gizemli" olaylar, bir grup PKK'lının Şemdinli ile güneyindeki Derecek Beldesi arasındaki yolda kimlik kontrolü yapmasıyla tetiklenmiş. Üç saatte yakın kontrol yapan militanlar, bir sonraki gün yine yolu tutunca askeri birlikler harekete geçmiş.
Helikopterlerle sarp dağlarla çevrili araziye askeri birlikler indirilirken Şemdinli'ye bağlı taburdan obüs toplarıyla atış yapılmaya başlanmış. "Çatışmalar bir haftadır sürüyor, bomba sesleri buradan duyuluyor" diyen Töre, çatışma alanında bulunan Bağlar Köyü ve dört ayrı mezradan toplu göç olduğunu, bine yakın vatandaşın Şemdinli merkez ve civar köylere sığındığını iddia etti. Bağlar Köyü'nün yöre halkı için "tarihi" önem atfettiğini anlatan Töre, "Nehri isyanı"nın burada başladığını ekliyor sözlerine.
1880'li yıllarında Nakşibendi tarikatı şeyhlerinden Şeyh Ubeydullah, bugün Bağlar diye bilinen "Nehri"den Osmanlılara karşı bir isyan başlatmış. Bazı kaynaklara göre Şeyh Ubeydullah isyanı, Kürtleri birleştirme amacını güden ilk ciddi ayaklanma.
Peki Şemdinli'deki devlet yetkilileri ne diyor? Onlar da Töre gibi olayların Kuzey Irak'tan sızdığı tahmin edilen PKK militanlarının yol kesmesiyle başladığını, geniş çaplı askeri operasyonların sürdüğünü ve bölgeye giriş çıkışların halen yasak olduğunu teyit ettiler.
"Kaç militan var ki bu iş bu kadar uzun sürüyor?" diye sorduğumda ise tatmin edici herhangi bir cevap alamadım. Ancak bir yetkiliye göre, şehit sayısı 2 iken şu ana kadar insansız hava araçlarının tespit ettiği 17 militan cesedi varmış. Çatışma bölgesindeki tüm mezraların boşaldığını yalanlayan yetkili, sadece Yiğitler adında bir mezradan en fazla 100 kişinin göçtüğünü açıkladı.
Son olarak Bağlar Köyü'nde alabalık çiftliği olan Nevzat Çiftçi adındaki bir vatandaşa ulaşıyorum. Köyden ailesiyle birlikte kaçmış ama geride kalan akrabalarını getirmek üzere arabasıyla Bağlar'a gitmeye çalışıyordu. "Vallah askerler izin vermediler" diyor bezgin bir sesle. Çiftçi'nin aktardığına göre, son bir haftadır PKK'lı militanlar yolu kesip kimlik soruyormuş. "Beni de 7 kez durdurup kimlik istediler, sonra da 'Şemdinli bizim olacak, Şemdinliye bayrağımızı dikeceğiz, Biji Kürdistan, Biji Serok Apo' deyip geçiriyorlardı bizi" diye sözlerini sürdüren Çiftçi, çatışmaların biran evvel bitmesini istediğini, "savaştan" bıktığını söyledi.
"Her yer yanıyor, dağlara bomba yağıyor, gözlerimizle görüyoruz" diyen Çiftçi birden susuyor. Telefondan helikopter sesi duyuluyor. "Yine operasyonlar başladı, buradan gitmem lazım" diyerek telefonu kapatıyor.
Evet biz Suriye'ye girip oradaki Kürtleri nasıl hizaya getiririz diye kendi kendimize gaz verirken Güneydoğu sınırımızda bunlar oluyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.