Uzun yazılar yazdım size şimdiye kadar. Sayfayı zora sokacak kadar uzun yazılar yazdım. Arkadaşlarım anlayışla karşıladılar.
Bu defa çok kısa yazacağım.
Yüreğimdeki yangının kimseye sıçramaması için kısa yazacağım.
Gün boyu tekrarlanan haber yüreğimi dağladı. O haber üzerinden kotarılan reklam dili beynimin hücrelerini imha etti.
Ne vakittir ekranlarda, radyolarda şehitlerimizi olabildiğince yakın plan hikâyeler üzerinden uğurluyoruz.
Hikâyeler yakın plan lakin dilleri olabildiğince uzak. Empatiden uzak, acıdan uzak.
Şehit ailelerinin inciten bir dil var ne vakittir. İnciten, imha eden, nesneleştiren bir dil var. Acılarını kanırtmaya çalışan bir dil.
Haberi duydunuz. Ne ki dikkatinizi çekmedi.
Haber şu:
AİLEYE GİYECEK YARDIMI
Bir portakal bahçesinde bekçilik yapan, aynı bahçe içindeki briketten yapılmış 2 odalı gecekonduyu andıran evde yaşayan ve yoksulluk çeken şehidin ailesine giyecek yardımı yapıldı. Kozan Belediye Başkanı Ak Partili Kazım Özgan'ın talimat verdiği Zabıta Müdürü Mutlu Dağlı tarafından evlerinden alınan aile üyeleri, saat 24.00 olmasına karşılık, özel olarak açılan bir mağazaya götürülüp, tepeden tırnağa giydirildi.
Dikkatinizi çekmesi için tekrarlıyorum: Saat 24.00 olmasına rağmen, insanlar evlerinden alınıyor sanki ertesi gün düğüne götürülecekler sanki ateş ocaklarına düşmemiş Belediye Başkanının "yardım aşkını" doyurmak üzere mağazaya götürülüyorlar.
Bu ne ayıp bir şeydir. Bu ne vahşettir. Fakir aileye cenaze töreni için kostüm mecburiyeti uyguluyorsunuz ve bunu haber yaptırıyorsunuz.
Hani sağ elin verdiğini sol el bilmeyecekti!
Belediye Başkanını takdir edeceğiz bu durumda öyle mi?
Acılı bir ailenin gece on ikide alış verişe zorlanması olarak okuyorum bu satırları.
Okuyorum ve kahroluyorum.
Fakirler ne vakittir hiçbir yere yakışmıyordu.
Tek yakıştıkları yer oğullarının cenaze töreniydi ne ki artık oraya da yakıştırılmıyorlar.
Gece on ikide apar topar tören için hazırlanıyorlar.
Birkaç ay önce ayağına giyecek ayakkabısı yoktu komutanın emriyle terlik alındı diye haber yapılmıştı bir acılı anne.
Tutmuştum kendimi o sıra.
Bu defa tutamıyorum.
Kalbi olanları, şehit ailelerini nesneleştiren bu dile itiraz etmeye çağırıyorum.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.