Dünkü Hürriyet’te partilerin internet çalışmaları özetlendi. Okumayanlar için, her parti görevlisinin söylediklerinin özetini verip, internet propagandasından bahsetmek istiyorum.
AK Parti, Süleyman Soylu: Siyaset akademisinde internet nasıl kullanılır, kriz anları nasıl yönetilir gibi sosyal medya eğitimleri de verilmeye başlandı. Bu akademilerde toplamda eğitim gören 20 bine ulaştı. Sosyal medya üyeliği ile parti üyeleri ve taraftarlarının bağlılıkları arttı. Bütün yenilikleri değerlendiriyoruz.
CHP, Emrehan Halıcı: Tüzük değişikliğiyle her il ve ilçede de bilişim sorumlusu seçilmiş. CHP internet seçmenine gönüllülerle ulaşmayı planlıyor, hedef CHP’yi elektronik partiye dönüştürmek. Seçmenleri e-seçmen uygulamasını kullanarak seçmen listelerini kontrol etmeye ve hataları ilçe nüfus müdürlüklerine bildirmeye davet ediyor.
MHP, Çetin Elmas: Sosyal medyanın kendileri için tek çıkış noktası olduğunu, bu yüzden de çok önemsediklerini; eğitim için de hazırlık yaptıklarını ifade ediyor. Genel merkezde, bilgi işlem, Alptürk TV, medya yapım, uzaktan eğitim, çağrı, sosyal medya merkezleri adını verdikleri 6 birim var.
BDP; Zınar Karavil: 3 uzman çalışıyor. Bu seçimde internet üzerinden yoğun bir kampanya yürütme niyetinde değil. Biz halk, sokak, saha partisiyiz, salon ve internet partisi değiliz. İnternette de olan bir partiyiz. İnternette yarışmıyoruz, sadece kendimizi ifade ediyoruz.
Partilerimizin söyledikleri bunlar. Şimdi gelelim bazı verilerin gösterdiklerine:
Günümüzde, seçmeninin yarıdan fazlası (yüzde 57’si) internete girmeyen bir ülkedir Türkiye. Yani partiler, propaganda alanlarını internetle sınırlayamadıkları gibi, interneti hiç kullanmayacağız da diyemezler.
Seçmenin yarıya yakını (yüzde 47’si) ev kadını ve emekliden oluşur; sayısı 24 milyon kişinin üstünde olan bu grup içinde sosyal medya ile ilişkisi bulunanlar 5 milyon kişiye ancak ulaşmaktadır.
45 yaşını geçmişlerde internet kullanım oranı yüzde 25’in altında, 18-28 yaş grubunda ise yüzde 60’ın üstündedir.
Bunlara bakıldığında, partiler için internet, önümüzdeki seçimler için karar verilmesi zor bir alandır. Yöneticilerin ilgi göstermeleri ama kapılıp bağlı kalmamaları gereken bir alandır internet; ne onunla ne de onsuz olunur!
Geleneksel propaganda malzemesi ve yöntemleri ile internet bu seçimlerde tam bir rekabet içinde olacaktır. İnternet alanının hitap edeceği seçmen sayısı, geleneksel alandakinin altında olmasına karşın en çok konuşulan propaganda olacaktır; ancak etkili olunabilirse seçmen kazandıracak, yani ‘iş yapacak’ alan da hâla klasik yöntemlerdir.
Çoğunlukla internet kullanmayanlar arasındaki internet kullananları hedefleyen, ama internet kanalını kullanan propagandanın işi zordur. Yapılacak masraf verimsiz olacaktır; ama yapılması gerekir!
Tersi de çok olumlu değildir, yani internetle yapılan propagandanın hedefi olan seçmenin çoğunun nerede durduğu bellidir; orayı hedefleyecek propagandanın verimi de düşük olacaktır.
Açıkçası, AK Parti’nin de AK Parti karşıtlarının da kullanacakları internet malzemeli propagandanın alacağı sonuca göre yapacakları masraf büyük olacaktır.
AK Parti karşıtlarının işiyse daha zordur; çünkü onların hitap etmek istedikleri seçmen kitlesinde, internetle ulaşılacaklar arasında umut verenlerin oranı yüzde 25’lerin altındadır; mamafih bu oranın karşılığı da büyük sayılardır.
İki taraf da, sökecekleri tuğlaları zor ve yüksek maliyetle sökecektir. Yukarıda yazdığımız gibi, internet propagandası çok konuşulacak, az iş yapacaktır ama zafer yine internetin olacaktır; çünkü bir sonraki seçimde umut veren, maliyeti azalacak alan da ondan başkası değildir.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.