IŞİD kontrolündeki bölgede ufacık bir adacık gibi kalan Süleyman Şah türbesinin askeri bir operasyonla boşaltılması, doğru karardır. Kimse “Neden vatan toprağını bıraktık” dememeli. Türbe yeniden yapılır, içindeki emanetler başka formüllerle muhafaza edilir; ancak sekiz aydır adeta orada mahsul kalan o 40 askerin hayatı, her şeyden daha değerlidir.....
Daha çarpıcı ifade edeyim: Hiçbirimiz o askerlerden birini günün birinde turuncu tulumlarla IŞİD’in elinde görmeye tahammül edemezdik. Tahliye, doğru karardır.
‘Jeopolitik’ gerçekler
Ayrıca bu operasyon, Kobani’de oluşan yepyeni bir “jeopolitik” gerçeğin de habercisidir. Kısaca özetleyelim:
1. Ankara bu operasyonu, IŞİD’e rağmen ve Kobani’deki YPG güçlerine “haber vererek” yapmıştır.
2. Operasyonu askeri açıdan kolaylaştıran, YPG güçlerinin son haftalarda Kobani’nin Batı’sındaki köyleri bir bir geri alarak Süleyman Şah’a yaklaşması olmuştur. PYD’ye bağlı Kürt güçleri, Süleyman Şah’a 2 km kadar yaklaştığı için, TSK 30 değil 2 km’lik IŞİD bölgesini yararak türbeye ulaşmıştır.
3. Operasyonun Ankara’nın IŞİD’e karşı ”Eğit-Donat” anlaşması imzalamasının hemen arkasında olması tesadüf değildir. Zira bu anlaşma, IŞİD karşıtı muhaliflerin eğitilmesini amaçlar. Bu yüzden de Türkiye’yi ”IŞİD karşıtı” cepheye bir adım daha yaklaştırmış, Süleyman Şah’ı IŞİD açısından daha açık bir hedef haline getirmiştir.
4. Operasyonun PYD’denKobani kantonu başbakanı Enver Müslim’in resmi temaslar için Ankara’da olduğu bir zamana denk gelmiş olması da tesadüf değildir.
5. Türbenin yeniden yerleştirildiği Eşme köyü iseYPG/YPJ isimli Kürt güçlerinin kontrolündedir. Bu yüzden de TSK ve ”PKK’nın Suriye kolu” diye anılan YPG artık ister istemez ”koordineli” olmak durumundadır.Bu sayede, siyaseten kullanışlı olsa da gerçekte ”PYD/YPG terör örgütüdür” söylemi, sahada anlamlı olmaktan çıkmıştır.
6. Haliyle Türkiye, Kobani’dekistratejik hatadan dönmüş, o dönem yapamadığını şimdi yaparak IŞİD’e bir adım daha mesafe koymuş, kabul etse de, etmese de PYD/YPG’ye bir adım yaklaşmıştır. Bu, çözüm sürecinin kritik aşamasında ”güven arttırıcı” bir durumdur.
PYD: Önceden haber verilmişti
İdris Nassan, Kobani’deki Kürt güçlerinin uluslararası dünyadaki sözcüsü. Resmi makamı, “Dışişleri Bakanı Yardımcısı.” Dün, Süleyman Şah operasyonunu konuşmak için aradığımda şu bilgileri verdi:
Operasyondan önceden haberiniz oldu mu?
Türk askeri YPG bölgesinden barışçıl bir biçimde geçti. Önceden haber verilmişti. Karar sadece (Ankara’da bulunan Kobani Başbakanı) Enver Müslim değil YPG’yle de temas edildi.
Türbenin yeni yeri sizin bölgenizde mi?
Türbenin yeni yeri Eşme köyü, YPG ve YPJ kontrolündedir. Ama kendi tarihlerini koruyabilmek için geçici olarak bir yere ihtiyaçları var ama bu oranın Türk toprağı haline geldiği anlamına gelmiyor. Biz onlara tarihlerini koruyabilmeleri için yardımcı oluyoruz. Olanlar, Kobani yönetimi ve Türk makamları arasında bir anlaşma çerçevesindedir.
IŞİD’le savaşırken Süleyman Şah’a ne kadar yaklaşmıştınız?
YPG/YPJ güçleri Kobani’yi aldıktan sonra civar köylere yöneldi. Şu anda IŞİD’le çatışmalar Süleyman Şah’a çok yaklaştı. 2 km yakınındayız. Haliyle orası bir savaş alanı haline geldi ve Türkiye oradaki askerlerini korumak zorunda. Bu yüzden tahliye ettiler. Türbeye yaklaşmış olmamız Türklerin askerlerini geri çekmelerine imkan verdi. Biz zaten başından beri insanlık adına IŞİD’le savaştığımızı söylüyoruz. Bölgede hakimiyet kurduğumuzda Türkiye aramızda bir mutabakat çerçevesinde türbedeki askerlerini çok daha rahat hareket ettirebilir. Biz sadece kendimiz için savaşmıyoruz: Kobani güvende olursa Türkiye de güvende olur.
Ama resmi olarak Türk yetkililer PYD’nin “terör örgütü” olduğunu söyledi...
Biz terörist değiliz. Başından beri türk makamlarına Türkiye’ye karşı savaşmadığımızı anlatmaya çalıştık. Bunu siyasi sebeplerle söylüyorlar. Ama koalisyon Kobani’de bizim lehimize müdahale ettikten sonra Türkiye’nin de sahadaki tavrı değişti. Ahmet Davutoğlu’nun Kobani zaferini öven ve Kürtçe öğrenmek arzusunu belirten açıklaması çok önemliydi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.