IŞİD militanlarının düzenlediği Ankara’daki o korkunç saldırıda bir tuhaflıklar olduğu daha ilk dakikadan itibaren belliydi.
İstihbarat, canlı bombanın saldırıdan önce nerede kahvaltı ettiğini bile biliyordu ama saldırı önlenemiyordu.
Patlamanın olduğu Ankara Garı’nın önünde polis tarafından hiçbir önlem alınmamıştı.
Dahası, böyle büyük bir mitingde meydana gelen patlamada yaralanan bir polis bile olmamıştı.
Çevrede hiç polis yoktu.
Cumhuriyet muhabiri Kemal Göktaş ile Evrensel muhabirleri Cem Gurbetoğlu ve Tamer Arda Erşin mükemmel bir gazetecilik yaparak, patlamayla ilgili gerçekleri ortaya çıkaran müfettiş raporlarını yayımladılar.
Müfettişler, bu patlamayla ilgili istihbaratın polise ulaştığını ama bir “büro amirinin” bu istihbaratı “değişik saiklerle” üstlerine ulaştırmadığını belirtiyorlardı.
Ayrıca Emniyet Müdürü’nün, çeşitli şube müdürlerinin de “ihmallerinin” olduğu raporda açıklanıyordu.
Müfettişler, bu “sorumlularla” ilgili soruşturma izni verilmesini istiyorlardı.
Valilik, bu soruşturma iznini vermedi.
Başsavcılık da bu karara karşı “itiraz hakkını” kullanmadı ve dosyaya ilişkin “işlemden kaldırma kararı” aldı.
Böyle hayati bir konuda “işlemden kaldırma kararı” veren başsavcılık, haberi yayınlayan gazeteciler hakkındaysa soruşturma başlattı.
Ortada bir müfettiş raporu var.
102 insanın öldüğü korkunç katliamın “önlenebilecekken önlenmediğini” ortaya koyuyor.
Bunun sorumluları için soruşturma açılmıyor ama gerçeği ortaya çıkaran gazeteciler için soruşturma açılıyor.
Şimdi bu çarpıcı gerçeği, başbakanın “bu patlamalar oldukça oylarının arttığı” açıklamasıyla birlikte değerlendirin.
Siyasi iktidarın, 7 Haziran’da kaybettiği seçimleri 1 Kasım’da yeniden kazanmak için bel bağladığı “ölümler, katliamlar, patlamalar,” elde kuvvetli bilgi olmasına rağmen önlenmiyor.
İnsanların, canlı bombanın kendilerini beklediği bölgeye, hiçbiri koruma önlemi alınmadan gelmesine izin veriliyor ve katliam gerçekleşiyor.
Gene Cumhuriyet’in haberine göre, vatandaşlarını uyarmayan, gerekli önlemleri almayan polis yetkililer, “polisleri” uyarıyor, “kendilerine dikkat etmeleri” için.
Bu olay, bütünüyle bugünkü siyasi iktidarın neler yapabileceğini gösteriyor.
Şiddeti yükselttikçe yükseltiyorlar, bu şiddetin ülkeyi sarsmasına “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne” değil de bir siyasi partiye bağlıymış gibi çalışan bürokratların yardımıyla yol açıyorlar.
Ve, “kendilerine bağlı” olduğunu açıkladıkları yargı mensuplarıyla da, gerçekleri ortaya çıkaran gazetecileri susturmak için harekete geçiyorlar.
Gazetecileri susturacaklar ki insanları istedikleri gibi ölüme sürsünler.
Canlı bombaları bildikleri halde önlem almasınlar.
Tam aksine bombaların meydanlara girişlerine izin versinler.
Bu ülkede gazetecilik hep “kahramanlara” ihtiyaç duymuştur.
Ama bugünkü gibi az sayıda “kahraman” ile çok sayıda “pespayenin” bir arada yaşadığı ve böylesine keskin biçimde kutuplaşarak ayrıştığı bir dönemi galiba daha önce hiç yaşamadık.
İktidar, medyanın büyük bir kısmını parayla kendine bağladı, “tarafsız” gibi gözüken medyayı da korkutarak yanına çekti.
Birkaç cesur gazete ve birkaç cesur gazeteci kaldı.
Onları da susturmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Neredeyse bütün devlet aygıtını gazetecileri susturabilmek için kullanıyorlar.
Devleti “partileştiriyorlar” hiç çekinmeden.
Devlet, şiddete ve yolsuzluğa bulaşmış bir partinin “parçası” haline geldiğinde, o partiden olmayan herkese “hasım” gibi davranarak ülkeyi böler, bütün vatandaşların değil sadece bazı vatandaşların devleti haline gelir, güvenilirliğini ve devlet olma vasfını kaybeder.
Bugünkü iktidar, sadece insanları değil, toplumu ve devleti de öldürüyor.
Ardarda cinayetler işleyen bir seri katil gibi ortada ne devlet, ne yargı, ne toplum, ne millet bırakıyor.
Bu gerçeklerin görülmesi ve önlenebilmesi için bu ülke medyadaki “kahramanlara” muhtaç.
O kahramanlar da her zaman çıkıyor bu ülkede.
İktidarı delirten de bu gerçek zaten.
Neden döktükleri onca paraya ve gerçekleştirdikleri bütün baskılara rağmen bütün medyanın “pespayeleşmediğini” bir türlü anlayamıyorlar.
Bunu anlayamadan gidecekler iktidardan.
Gittikleri yerde de, bazı insanların nasıl dürüst kalabildiklerini merak edecekler.
Onlar için “dürüst insanların varlığı” hep çözemedikleri bir bilmece olarak kalacak. (P24)
- BIST 9379.83
- Altın 3707.979
- Dolar 37.8409
- Euro 41.3004
- İstanbul 13 °C
- Diyarbakır 15 °C
- Ankara 8 °C
- İzmir 15 °C
- Berlin 10 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Patlamalar ve gazetecilik

Ahmet Altan- / Yazar
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Böyle olmaz05 Eylül 2016 Pazartesi 01:22
- Tiyatro28 Ağustos 2016 Pazar 23:15
- Yüz yıllık gün21 Ağustos 2016 Pazar 22:58
- Ne oluyor?14 Ağustos 2016 Pazar 22:56
- Canavarlar bahçesi ve Taraf07 Ağustos 2016 Pazar 21:37
- Bir hikâye kalır01 Ağustos 2016 Pazartesi 00:28
- Goril ve Robespierre20 Temmuz 2016 Çarşamba 02:10
- “FETÖ'cü denilip geçilecek bir iş değil bu"18 Temmuz 2016 Pazartesi 07:10
- Enverleşmek12 Temmuz 2016 Salı 22:57
- Montezuma11 Temmuz 2016 Pazartesi 01:07
- Le Tour…05 Temmuz 2016 Salı 18:11
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.