İki gün sonra, 9 Ocak’ta, üç Kürt kadının profesyonel biçimde, gündüz vakti ve Paris’in göbeğinde bir apartman dairesinde öldürülmesinin üzerinden dört yıl geçmiş olacak. Öldürülenler, PKK’nin ve onun kadın örgütünün kurucularından Sakine Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi Paris temsilcisi Fidan Doğan ve genç bir militan olan Leyla Söylemez’di. Cinayet, Kürdistan Enformasyon Bürosu lokali olarak kullanılan apartman dairesinde gerçekleşmiş ve Kürt sorununda barış görüşmelerinin yeniden canlandırılmaya çalışıldığı bir dönemde işlenmişti.
Cinayetten birkaç gün sonra, PKK çevresinde yer alan bir Kürt derneğinin aktif üyesi bir Türkiyeli gözaltına alındı. Daha sonra bu üçlü cinayetin yegâne sorumlusu olarak hakkında dava açılan ve gözaltına alındığı tarihten beri tutuklu kalan bu kişi, Ömer Güney’di.
Soruşturma ağır ilerledi ama Güney’in üçlü cinayeti işleyen kişi olduğuna dair bulgular zaman içinde çoğaldı ve epey netleşti. Katil zanlısının Türkiye’de MİT’e kadar uzanan ilişkilerine dair karineler ortaya çıkmaya başladı. Ama Ömer Güney üzerine atılan suçları hep reddetti. Sonunda Güney’e dava açıldı. Mayıs 2016’da öngörülen duruşma tarihi, önce Kasım 2016’ya, sonra 23 Ocak 2017’ye ertelendi. Ve 17 Aralık 2016’da Ömer Güney, beyninde yıllardır var olan tümörün tedavisi için aylardır yattığı hastanede öldü. Üçlü cinayet davası sadece Ömer Güney’e açıldığı için, sanığın ölümüyle birlikte dava düştü.
Bu hafta Fransa’da yayımlanan, gazeteci Laure Marchand’ın yazdığı kitap, bu cinayetin arkasındaki sır perdesini aralamaya çalışıyor ve soruşturmanın tıkandığı noktalarda bazı yeni ipuçları sunuyor. “La Fayette Sokağı, 147 No’da Üçlü Cinayet” başlığı taşıyan kitap (Actes Sud Yayınevi), 180 sayfada sorgu hâkimesinin yürüttüğü soruşturmayı en ince detaylarına kadar ele alırken, aynı zamanda Laure Marchand’ın Almanya’da ve Türkiye’de kendi çabalarıyla elde ettiği ek bilgileri de veriyor.
Gizemli bir kişiliğe sahip ve MHP sempatizanı olarak bilinen Ömer Güney’in Paris’te PKK’ye yakın Kürt derneği çevresine “Kürtlüğünü yeni keşfetmiş” biri olarak nasıl girdiğini, dil ve iş becerisi sayesinde nasıl her işe koşan kişi konumuna geldiğini okurken, hapishanede onunla görüşmek için Almanya’dan gelen bir tanıdığına, “Beni Kürt zannediyorlar” dediğini, aynı kişiye küçük bir kâğıt parçası içinde, daha sonra MİT’in Türkiye’deki adreslerinden biri olduğu ortaya çıkan bir yere ulaştırmak üzere mesaj ve kaçış planı verdiğini de öğreniyoruz. Cinayetten sonra olay mahalline birileri gizlice giriyor, sorgu hâkimesinin evine giren hırsız sadece dizüstü bilgisayarı çalıyor.
Bir solukta okunan, son derece başarılı bu gazeteci araştırmasının vardığı sonuç, tetiği çeken kişinin Ömer Güney olması ihtimalinin son derece yüksek olduğu ama iddianamenin “terör eylemi” olarak tanımladığı üçlü cinayeti Güney’in MİT’le ilişkili olarak yaptığı. Yazar, bu MİT bağlantılarına yönelik Fransız sorgu hâkimesinin Türkiye’den bilgi alma çabalarının yanıtsız kalmasından sonra, Fransız makamlarının olayın arka planını daha fazla deşmeme tavrını benimsemelerine dikkat çekiyor. Halbuki hatırlanacağı gibi, Mart 2014’te Urfa’da konuşurken, Tayyip Erdoğan, “Çözüm sürecini engellemek için Paris’te cinayet işlediler” demişti. Sonra devran değişti ve bu konu kapatıldı.
Hastalığı bilinen ve durumu son aylarda ağırlaşan Güney’in duruşma tarihleri art arda ertelendi. Nedeni sanığın sağlık durumu mu yoksa duruşma başlamadan vefat etmesi beklentisi miydi? Laure Marchand, kitabının son bölümünde, bu cinayetin arkasındaki ellerin ortaya çıkarılmaması konusunda bir Paris-Ankara ekseninin varlığına dair güçlü şüpheleri dile getiriyor.
Ömer Güney yargılanmadan vefat ettiği için, masuniyet karinesi çerçevesinde suçluluğu ispatlanmamış bir zanlı olarak şimdilik tarihe geçti. Cinayetten dört yıl sonra, katledilen üç Kürt kadının aileleri, yakınları şimdi bir ikinci acıyı yaşıyorlar. Ama Laure Marchand’ın kitabı bu üçlü cinayetin arkasındaki karanlık ellerin varlığını ve bunların kim olduğuna dair karinelerin hiçbir zaman unutulmamasını sağlayacak. Belki ileride gene devran döner, egemen ittifaklar gene bozulur ve Türkiye’de bir savcı, katil zanlısı ve üç maktulün de Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olduğu bu cinayetin soruşturulmasını, Fransız sorgu hâkimesinin bıraktığı yerden devam ettirir?
- BIST 9463.74
- Altın 3952.155
- Dolar 38.0212
- Euro 43.3305
- İstanbul 11 °C
- Diyarbakır 11 °C
- Ankara 5 °C
- İzmir 14 °C
- Berlin 15 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Paris’te üç Kürt kadın öldürülmüştü...

Ahmet İnsel / Cumhuriyet
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Halep kurtuldu mu, düştü mü?24 Aralık 2016 Cumartesi 12:30
- Üç milyar Avro’ya ne oldu?10 Aralık 2016 Cumartesi 10:17
- Tarih tekerrür mü edecek?29 Ekim 2016 Cumartesi 09:39
- Güçlünün devleti güçlünün hukukudur27 Eylül 2016 Salı 13:34
- FETÖ/PDY iddianamesinin kör açısı17 Eylül 2016 Cumartesi 09:14
- Terörden başka örgütlü suç olamaz mı?16 Ağustos 2016 Salı 08:07
- Darbeyle ilgili organize belirsizlik26 Temmuz 2016 Salı 09:42
- Otokrasi riski ve direnme imkânları23 Temmuz 2016 Cumartesi 09:12
- İç savaş, darbe ve otokrasi üçgeninden çıkmak19 Temmuz 2016 Salı 09:59
- Panama Belgeleri: Yokmuş Gibi Yapma Zamanı!07 Temmuz 2016 Perşembe 14:15
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.