Ramazan-ı Şerif'in ilk günü sizlere "ceset sergisi" notlarımı aktarmıştım. Aşağıda okuyacağınız metin bu yazı üzerine gönderildi. Siz değerli okuyucularımla paylaşmayı uygun gördüm.
Sayın Barbarosoğlu,
11 Ağustos 2010 tarihli köşe yazınızda Gunther von Hagens'ın BODY WORLDS Orijinal Vücut Dünyası-Yaşam Döngüsü Sergisi ile ilgili görüşlerinizi aktardığınız için teşekkür ederiz.
İstanbul'da 11 Haziran -17 Aralık 2010 tarihleri arasında Antrepo 3'te açık olan sergi, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında, THEPARTNERS ve serginin bilimsel ve tıbbi danışmanlığını yapan İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle düzenleniyor. Bu serginin amacı, kamuoyunu insan bedeninin iç işleyişi hakkında bilgilendirmek, sağlıklı-sağlıksız vücut arasındaki farkları ve iyi yaşam tarzı seçimlerinin etkilerini göstermek.
BODY WORLDS sergileri bugün dünyanın birçok yerinde aynı anda sergileniyor. Sergiler, gideceği ülkeye veya şehre göre değil, belirli bir konsept çerçevesinde hazırlanıyor. İstanbul'da açılan Gunther von Hagens'ın BODY WORLDS Orijinal Vücut Dünyası-Yaşam Döngüsü Sergisi ise insanın ana rahmine düşüşünden ölümüne kadar geçen sürede geçirdiği evreleri anlatıyor.
Sergide gösterilen videoların amacı ise tıp eğitiminin en önemli unsurlarından biri olan plastinasyon yönteminin, mucidi Dr. Gunther von Hagens tarafından ziyaretçilere basit bir dille anlatılmasıdır.
BODY WORLDS yasal olarak onaylanmış bağışlanan bedenleri sergileyen tek sergidir. Sergilerde yer alan tüm plastinatlar, Plastinasyon Enstitüsü tarafından yürütülen Beden Bağışı Programı'na aittir. Sadece çok az sayıda örnek anatomik koleksiyonlardan ve anatomi programlarından geliyor. Enstitü tarafından yayınlanan bilgilendirme broşüründe nasıl beden bağışçısı olunabileceği, plastinasyon işlemi, ölü bir bedene ne olduğu ve plastinatların nasıl kullanıldığı konularında bilgiler veriliyor. Beden bağışçılarının da rızasıyla, kimlikleri ve ölüm nedenleri hiçbir sergide açıklanmıyor. BODY WORLDS sergileri kişisel bilgilerin açıklanmasına değil, bedenlerin doğasına odaklanıyor.
BODY WORLDS sergileriyle temel olarak "sağlık eğitimi"ne odaklandığımızın altını çiziyor, saygılarımızı sunuyoruz.
Saygılarımla,
Fırat Kasapoğlu
THEPARTNERS Kurucusu
Bendenize gönderilen metni okudunuz. Bunun üzerine bir de Sabah gazetesinin 12 Ağustos'ta yayınlamış yapmış olduğu haberi okuyunuz lütfen. Haberde doktorlar serginin tıbbi açıdan önemli olmadığını -ki bazı doktorlar bazı kasların yanlış bağlanmış olduğuna da dikkat çekiyor- ama sanatsal açıdan değerlendirilebileceğini söylüyor.
Sorumda ısrarlıyım. Bu sergiye bedenini bağışlamış kişiler kimlerdir? Hikâyeleri nedir?
Bedenini bağışlamış kişilerin hikâyesini dünya kamuoyu olarak bilmeye hakkımız var. Ceset sergisine bedenlerini bağışlamış kişilerin hikâyelerini ve kimliklerini bilmez isek "ölü olarak haklarımız" ortada kalır.
Evet, ölü olarak haklarımız var. Herkesin kendi iman dairesi çerçevesinde gömülme hakkı var.
Şarkıcı Seren Serengil'in hikâyesini magazin basınından biliyorsunuz. Kızının kabrini bulmak için olağanüstü bir çaba sarf etti. Allame google'a girip karışan cesetler için verilen mücadeleleri de okuyabilirsiniz.
Velhasıl ölü bedenler üzerinden ne sanatsal sergi olur ne de kitleleri tıbbi açıdan bilgilendirmek.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.