En başından, ‘Başkanlık sistemini tartışmayalım’ demiştim, zira ortada ne özgür bir tartışma zemini, ne de aslında tartışılacak bir şey var. Önce Türk Usulü Başkanlık, sonra Cumhurbaşkanlığı sistemi adı verilen sistem değişikliği, demokrasinin köküne kibrit suyu dökecek, kuvvetler birliğini öngören, yönetimde hesap verirliği beş yılda bir yapılacak seçimlere indirgeyen, istikrar adına özgürlükleri, ‘devlet sırrı’ adına yönetimde şeffaflığı rafa kaldıran bir tek adam sistemi.
Dahası, zaten fiili durum bu iken, bu akılda olanların acil bir sistem değişikliğini gerektirecek hiçbir nedenleri yok, gerekçe diye ileri sürdükleri bahanelerin de hiçbir makul yanı yok; ‘geçmişte koalisyon hükümetlerinden çok çekilmiş’ bahane olamaz, son on dört yıl zaten tek parti iktidarı ile geçti, onlar için sorun yoktu, geldiğimiz nokta ise ortada. ‘Her zaman güçlü lider olmayabilir, en iyisi şimdiden tedbir alalım’ diyorlar, yani ‘gelecekte güçsüz liderler, yönetme zaafına düşerse, şimdiden bütün gücü ellerine verelim de rahat etsinler’ demiş oluyorlar, mantık bu.
Bu durumda belli ki, halihazırda zaten tek parti ve daha doğrusu tek adamda toplanan güç ve yetkiler bile az bulunuyor, güç tahkimi daha sağlam temellere dayandırılmak isteniyor? Ne için; zaten sindirilmiş muhalefet, yok edilmiş hak ve özgürlük alanları toptan ortadan kalksın, keyfi yönetim iyice pekişsin diye. Aslında bu bir klasik, elinde bulundurduğu tüm güce rağmen, yönetme zaafına düşen tüm iktidar ve liderler, dünyanın her yerinde ve tarihin her döneminde bu özlemi duyarlar.
Diğer taraftan, belli ki rejim değişikliği gerçekleştirmek istiyorlar, bakın bunun için gerçekten de olağanüstü yetki ve tedbirler gerekiyor. ‘Ne alakası var, rejim değişmeyecek’ dedikleri Cumhuriyet adı değişmeyecek demek, söz konusu olan ise Cumhuriyet’in mahiyetinin değişmesi olacak. O halde, ‘bu mahiyet ne istikamette değişecek’ sorusunu sormak durumundayız. Yıllardır mevcut Cumhuriyet rejiminin mahiyetinin değişmesi gerektiğine inanan ve söyleyenlerden biriyim, benim ve benim gibi düşünenlerin derdi, Cumhuriyet rejiminin daha demokratik ve özgürlükçü bir mahiyet kazanması idi. İktidar partisinin ‘Cumhuriyet’in mahiyeti’nin değişmesinden anladığı ise bambaşka bir şey. Tüm beyanlarından anladığımız kadarıyla, onların özlemi, otoriter bir muhafazakâr cumhuriyet tesisi; iddia ettikleri gibi ‘katı laiklik’ anlayışından değil, düpedüz laiklikten mustaripler, şikâyetleri dinin kamu alanından kovulması değil, istedikleri dini kuralların kamu alanını tanzim etmesi, karşı oldukları Cumhuriyet değerleri adına baskı uygulanması değil, istedikleri kendi anladıkları şekilde tanımladıkları ‘dini-milli değerler’ adına baskı uygulayabilecekleri bir sistem inşa etmek. Mesele bu. Resmi tarih çok akkara anlayışı ile yazılmış da, o nedenle beğenmiyor değiller, aklarla karaların yerini değiştirmek istiyorlar, halihazırda yeni resmi tarihi yazıyorlar. Çocuklarımız tarihe daha sorgulayıcı baksın, ufukları genişlesin derdinde değiller, ders kitapları bundan sonra onların ak-kara temelli resmi tarihini öğretsin istiyorlar. Olay bu.
Tabii bir neden daha var; sorunları ile yüzleşemeyen, baş edemeyen, çıkış yolu bulamayan toplumlar, siyasi hareketler, şahıslar, sorunların üzerini kapatmak, onları görünmez kılmak ister. Sadece o değil, kendi dışında bir suçlu, sorumlu, gerekçe bulmak ister. İslamcıların geldiği nokta da bu oldu; çareyi bu ülkenin sorunlarının mesuliyetini ya dış güçlere ya da geçmişe yüklemekte buluyorlar. Yeni bir toplum, siyaset ve en önemlisi insan tahayyülü üretemedikleri ölçüde hırçınlaştılar, kendilerinden kaçmanın yolunu, kendilerinden olmayana yüklenmekte buldular.
Öyle bir düzen kurmak istiyorlar ki, hiçbir şey onları kendi gerçekleri ile yüzleştirmesin. Vasıflı olmak zahmetine de katlanmasınlar, mensubiyetleri toplumsal ve siyasal yer edinmeleri için yeterli olsun. Daha iddialı olanlar, zor geçitlerden geçmeden ‘aydın’, ‘entelektüel’, ‘fikir adamı’ geçinsinler, boşluklarına rağmen ‘dolu’, sığlıklarına rağmen ‘derin’ dursunlar. Böylesi bir dünya için, kendileri dışında kalanların kör, dilsiz, sağır olması gerekiyor, istedikleri işte bu!
- BIST 9380.95
- Altın 3957.954
- Dolar 37.9013
- Euro 42.9351
- İstanbul 13 °C
- Diyarbakır 10 °C
- Ankara 8 °C
- İzmir 17 °C
- Berlin 21 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Neden başkanlık?

Nuray Mert / Cumhuriyet
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Müftü nikâhı ve İslami rejim04 Ağustos 2017 Cuma 10:57
- Katar krizi30 Haziran 2017 Cuma 11:43
- Nerden başlasak nasıl anlatsak19 Haziran 2017 Pazartesi 11:28
- Katar’ın başına gelenler09 Haziran 2017 Cuma 11:13
- Toplum yorgunluğu02 Haziran 2017 Cuma 10:14
- Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti29 Mayıs 2017 Pazartesi 21:33
- ‘Devrime hazır olun’22 Mayıs 2017 Pazartesi 10:40
- ‘Türbe, tarih, siyaset’15 Mayıs 2017 Pazartesi 10:45
- Fransız seçimleri ve demokrasi krizi12 Mayıs 2017 Cuma 10:25
- Yeni siyasi arayışlar05 Mayıs 2017 Cuma 11:20
- Hindistan ziyareti ve İslamcılar01 Mayıs 2017 Pazartesi 10:16
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.