Ankara ve Erbil’den gelen ‘rutin faaliyet‘ açıklamalarına karşın Musul’un 32 kilometre kuzeyinde Başika bölgesine 400’ü komando 600 Türk askerinin 25 tank eşliğinde yerleşmesi Washington ile Ankara arasında yeni pürüzlere yol açacağa benziyor.
ABD savunma bakanlığı yetkilisi Türk askerlerinin Musul’a kaydırılmasının ‘IŞİD karşıtı koalisyon aktivitelerinin bir parçası olmadığını‘ söyledi. Washington’da ulaştığımız güvenilir kaynaklar bu hamlenin herhangi bir şekilde ABD yönetimiyle koordine içinde yapılmadığını teyit etti. Türkiye’nin ‘esas amacını‘ da henüz anlamadıklarının altını çizdiler.
Kaynaklarımızın biri Washington’un tepkisini şu sözlerle özetledi: “Maksat eğitim ise tanka topa ne ihtiyaç var anlamadık. Bizim için tam bir muamma.”
Bağdat’tan sert tepki
Washington’un mesafeli tavrının ardındaki başlıca nedenlerden biri Iraklı Kürtler ve Bağdat arasındaki ilişkileri yumuşatma çabaları. Başika operasyonu bu süreci zora sokmuşa benziyor. Bağdat’ın Ankara’ya tepkisi son derece sert oldu. Irak Başbakanı Haydar El Abadi’nin makamından yapılan açılamada Türkiye’nin bu adımla ‘Irak’ın egemenliğini ciddi bir şekilde ihlal ettiği‘ belirtilerek ‘derhal Irak topraklarından çekilme‘ çağırısında bulunuldu.
Başika peşmergelerin denetiminde olmakla birlikte Irak Kürdistan Bölgesi’nin resmi sınırları içerisinde yer almıyor. Bu da meseleyi daha çetrefil hale getiriyor.
Tam da bu yüzden Washington, Iraklı Kürtlere Türk askerlerinin gelişi konusunda ‘fazla olumlu‘ açıklamalarda bulunmamalarını telkin etti.
KBY’nin dili ‘nötr’
Diken’e konuşan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (KBY) etkin isimlerinden Safin Dizayi’nin dili olabildiğince ‘nötr‘ idi. Irak güçlerinin Başika’da Türk askeri personeli tarafından geçen yıldan beri eğitildiğini vurguladı. Ayrıca Erbil ve Süleymaniye’de de Türk kamplarının olduğunu hatırlattı. Türk askerlerinin IŞİD’e karşı mücadele kapsamında geldiklerini ve söz konusu asker ve teçhizatın Başika kampının ‘genişletilmesi‘ maksadıyla ulaştırıldığını söyledi. Bunun dışında herhangi bir yorumda bulunmadı.
“Türkiye’nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur” sözleriyle Bağdat’a yönelik tepkisini dile getiren Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Başika için, “Neredeyse bir yıla yaklaşan zamandır burada 2 binden fazla Musullu kardeşime eğitim verilmiştir. Bu eğitim faaliyeti Musul valiliğinin talebi ve Irak savunma bakanlığının koordinasyonluyla başlatılmıştır” dedi.
İşin gerçeği ne?
Peki işin gerçeği bu değilse nedir? Türk askerleri ve tankları neden Başika’ya konuşlandı? Musul’u IŞİD’den geri alma operasyonu ABD ve Bağdat yönetimi tarafından önümüzdeki yıla çoktan ertelendi. 600 asker ve 25 tankla olacak iş değil.
İşin en tuhaf yanı geçtiğimiz ay Türkiye’nin Başika kampına asker yığacağı iddiaları ilk gündeme geldiğinde Batılı kaynaklara göre Iraklı Kürtler, Washington’a bu konudaki tedirginliğini dile getirmiş, yardım talebinde bulunmuştu. Oysa şimdi gayet rahat görünüyorlar.
KBY yetkililerine teyit ettiremedim ama ‘Mesut Barzani’nin önümüzdeki günlerde resmi bir ziyaret için Ankara’ya geleceğine kesin gözüyle bakılıyor.‘
Barzani, Şengal’deki YPG varlığından rahatsız
Bu tablo karşısında akla ilk gelen ihtimal Türkiye ile Barzani’nin PKK’ye yönelik bir şeyler planlıyor olması. Veya bu yönde algı yaratmak.
Barzani, PKK ve YPG’nin Şengal’deki varlığından duyduğu rahatsızlığı defalarca dillendirdi. Gerekirse PKK/YPG’yi Şengal’den zorla uzaklaştıracağını ifade etti. Ne var ki haritaya baktığımızda Şengal’e bir operasyon ihtimali düşük, zira Başika’dan Şengal’e varmak için IŞİD kontrolündeki bölgelerden geçmek gerekiyor.
Kaldı ki Batılı kaynaklarımızın ifade ettiği üzere PKK’yi Şengal’den uzaklaştırmak için havadan da vurmak gerekir. Havada ise koalisyon uçakları cirit atıyor. Dolayısıyla koalisyonla koordinasyon şart. YPG’ye bunca ihtiyaç duyulduğu bir anda ise koalisyon PKK’ye karşı bir operasyonda neden yer alsın ki?
‘Bağdat, Erbil ve Ankara arasında danışıklı dövüş’
Kimilerine göre Washington farkında olmasa dahi Bağdat, Erbil ve Ankara arasında danışıklı dövüş var.
Zira hepsi İran’ın Irak’a bu kadar burnunu sokmasından rahatsızlık duyuyor. Ve Bağdat’ın tepkileri göstermelik. Yani Başika, PKK ve İran’a gözdağından ibaret. Türkiye’deyse amaç kamuoyunda ‘Misaki Milli sınırları bizden sorulur‘ havasını pekiştirmek.
Ancak kimi uzmanlara göre Ankara’nın bu gövde gösterisi Suriye’de barışı sağlamak üzere başlatılan ‘Viyana süreci‘ni sekteye uğratabilir. Dahası Türkiye’yi gerçek bir sıcak çatışma ortamının içine çekebilir.
Benzer hamleler göreceğiz
Diken’e konuşan Türkiye’nin eski Erbil başkonsolosu Aydın Selcen, bu yöndeki endişelerini şu cümlelerle ifade etti: “Görebildiğim kadarıyla, 1 Ocak’a dek Rus uçağının düşürülmesine ve bu Başika konusuna benzer hamlelere ve bunların PR amaçlı kullanılmasına tanık olacağız. Kaygım ise bu 1 Ocak’a doğru ‘sprint’vari yüksek hızlı gidişte yapılacak en ufak hatanın hem Suriye’de barışın tesisi için başlatılan ‘Viyana süreci’ni tuzla buz etmesi, hem de Türkiye’yi içine alacak bir sıcak çatışma durumunun ortaya çıkması.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.