Murat Belge geçen gün Taraf Gazetesi’nde, yaşadığımız bu dönemin Abdülhamit dönemine benzediğini, bu nedenle “neo-Hamidizm” olarak adlandırılabileceğini yazdı.
Belge, Abdülhamit dönemiyle bugün arasındaki benzerliği, “bürokrasiyi” doğrudan tek adama bağlayarak bürokrasi içindeki hiyerarşiyi yok eden bir “mutlakiyetçilik” üzerinden anlatıyordu.
Bence de doğru bir saptama bu.
Abdülhamit vesveseli bir adamdı, kendisine karşı bir darbe hazırlanacağından korkar, her şeyden haberdar olmak isterdi.
Büyük bir “jurnal” ağı kurmuştu, eğer bir başkasını jurnallemezseniz, bu sizin de “jurnallenmenize” dolayısıyla şüpheli birine dönmenize yol açardı.
Jurnal yazanlar mükafatlandırılır, yazmayanlar cezalandırılırdı.
Abdülhamit’in “jurnallere” bu kadar meraklı olmasının tek nedeni “vesvese” değildi, bu zeki, zeki olduğu kadar da hastalıklı padişah dedikoduya da çok meraklıydı.
Herkesin özel hayatıyla da ilgilenir, her ayrıntıyı öğrenmek ister, bundan zevk alırdı.
Elde ettiği bilgi ona sadece güç vermez, herkesin özel hayatının ayrıntılarını bilmek sanırım ona aynı zamanda büyük de bir “üstünlük” duygusu sağlardı.
Devrilmesinde bu özellikleri de önemli rol oynadı.
Bu “bilgi” kalabalığında “ciddi” haberleri öğrenmekte geç kalırken, “gerçekleri” kavramakta da zorlanarak panikledi.
O panikle devrildi.
Ama onun döneminden bugüne bizim ülkede “istihbaratla” dedikodu hep birbirine karıştı.
Yöneticilerde herkesin özel hayatını bilme hastalığı yerleşik bir yönetme alışkanlığına dönüştü.
Önceki gün, Mirgün Cabbas’ın CNN’deki programında CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan’ın “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu” hakkındaki konuşmasını dinledim.
Dehşet verici şeyler anlattı.
İşin matrak tarafı, bu kanun Avrupa Birliği’nin “kriterleri” doğrultusunda insanların özel hayatlarının korunması için çıkarılıyor.
Ama içine öyle maddeler koymuşlar ki Abdülhamit hayran kalırdı.
Daha sonra internete girip bu konuda biraz araştırma yapınca CHP Trabzon milletvekili Haluk Pekşen’in konuşmalarına ve az sayıda habere de rastladım.
Bizim ceza kanununa göre “kişilerin özel bilgilerini” onların izni olmadan “işlemek” ve açıklamak suç.
Bu yeni yasa da güya “insanların özel bilgilerini” korumak amacıyla çıkarılıyor.
Ama yedi kişilik bir heyet kuruluyor bu yasaya göre, bu heyetin üçünü cumhurbaşkanı, dördünü bakanlar kurulu atıyor.
Bugünkü koşullarda bu, “yedi tane AKP’li” demek.
Bu “yedi kişi” bazı özel koşullarda ve “yeterli önlemleri” alarak insanların özel bilgilerinin “işlenmesine” karar verebiliyor.
Bugün elbette ülkedeki istihbarat örgütleri kendilerince önemli buldukları insanların hayatları hakkında bütün bilgileri topluyorlar ama yasaya göre bu “yasak” ve cezası var.
Bu yeni yasa, bunun yasak olmasını ortadan kaldırıyor, “kurulun” kararıyla bu özel verileri toplayıp ”işlemek” yasalaşıyor.
Peki, “kişinin özel bilgileri” bu yasaya göre neleri içeriyor, neleri “fişleme” hakkını kazanıyor devlet bu yasayla?
Onu da İHA’nın haberinden aktarayım size:
“Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, biyometrik verisi veya haklarında verilen ceza mahkumiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri, özel nitelikli kişisel veri” olarak kabul ediliyor.
Bu yasa sayesinde, “ırkınız, siyasi düşünceniz, felsefi inancınız, dininiz, mezhebiniz, kılık kıyafetiniz, sağlığınız” ve dikkat buyurunuz, “cinsel hayatınız” fişlenecek.
Ankara’daki korkunç saldırıyı gerçekleştiren adamın “çalıntı” bir arabayla iki bin dokuz yüz kilometre hiç fark edilmeden, durdurulmadan, aranmadan dolaşabildiği bir ülkede, “jurnalciler” sizin kılık kıyafetinizi, sağlığınızı ve nasıl seviştiğinizi izleyecekler.
Yatak odalarınızda bir “devlet görevlisinin” perdenin arkasından sizi izlemesi, eğer onu fark ederseniz, “devam edin, devam edin, rahatsız olmayın, ben kişisel veri toplama kurulu için çekiyorum” demesi doğal bir hâle gelecek.
Bu tür işleri her istihbarat servisi yapar, hatta meşhur hikâyedir, CIA bir Arap prensinin Avrupalı bir fahişeyle sevişmesini çekip, şantaj yapmak için filmleri adama göstermiş, prens filmleri seyrettikten sonra, “bundan bana on kopya daha çıkartabilir misiniz” demiş.
Öyle işler yapılır da bunun “yasal” bir hâle gelmesi sanırım bizim gibi ülkelere mahsus.
Normal bir ülkede yaşasak medyanın böyle bir rezaletin üstüne bağıra çağıra gitmesi, toplumu uyarması, büyük bir olay yaratması gerekirdi.
Ama bir iki CHP milletvekilinin haykırması, bir iki yazı, tv programı ve haber dışında pek bir gürültü yaşanmadı.
Medya da “neo-Hamidizm” döneminin medyası çünkü, bu tür rezaletleri hayatın doğal bir parçası olarak görüyor.
- BIST 9379.83
- Altın 3641.781
- Dolar 38.0044
- Euro 41.6653
- İstanbul 7 °C
- Diyarbakır 12 °C
- Ankara 8 °C
- İzmir 13 °C
- Berlin 4 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Müsaitseniz bu akşam yatak odanıza geleceğiz…

Ahmet Altan- / Yazar
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Böyle olmaz05 Eylül 2016 Pazartesi 01:22
- Tiyatro28 Ağustos 2016 Pazar 23:15
- Yüz yıllık gün21 Ağustos 2016 Pazar 22:58
- Ne oluyor?14 Ağustos 2016 Pazar 22:56
- Canavarlar bahçesi ve Taraf07 Ağustos 2016 Pazar 21:37
- Bir hikâye kalır01 Ağustos 2016 Pazartesi 00:28
- Goril ve Robespierre20 Temmuz 2016 Çarşamba 02:10
- “FETÖ'cü denilip geçilecek bir iş değil bu"18 Temmuz 2016 Pazartesi 07:10
- Enverleşmek12 Temmuz 2016 Salı 22:57
- Montezuma11 Temmuz 2016 Pazartesi 01:07
- Le Tour…05 Temmuz 2016 Salı 18:11
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.