6 Ocak 2015 günü, Balgat’da, 1990’larda, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Genel Merkezi olarak kullanılan binanın önünde, Murat Bozlak’ın cenaze töreni vardı.
Hüseyin Turhallı, “Şengal Kavgası” başlıklı yazısında, (kurdistan-post.eu, 4 Ocak 2015) yazı üzerine, Paloyi isimli bir izleyicinin mesajına verdiği yanıtta, Murat Bozlak için şöyle söylüyor. “Murat Bozlak, HEP (Halkın Emek Partisi) HADEP (Halkın Demokrasi Partisi) yoldaşımızdı. Defalarca kemikleri kırılmış, hastanelik olmuş ama her seferinde ayağa kalkmış, yürümüş bir insan…”
Murat Bozlak, 1994-1999 arasında, o fırtınalı, kasırgalı, sancılı dönemde HADEP Genel Başkanı’ydı.
4 Şubat 1994’de, Murat Bozlak, Ankara’da, Keçiören’de, kendi evinde, oğluyla birlikte silahlı saldırıya uğradı. Ağır yaralandı. Davaya bağlılığı, bu bağlılığın verdiği moral, ağır yaraların sağalmasında büyük rol oynadı.
Tören sırasında, Halkların Demokrasi Partisi Eşbaşkanı, Demokratik Bölgeler Partisi Eşbaşkanı, Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı, birkaç kişi daha konuşmalar yaptı. Bu konuşmaların hepsi Türkçe’ydi. Konuşmalar sırasında, asimilasyona karşı mücadeleden de söz edildi. Türkçe konuşarak asimilasyona karşı mücadele yürütülebilir mi? Bu inandırıcı olur mu?
Türkiyelileşme iyi bir süreç değil. Önemli olan Kürdi olmaktır, Kürdistani olmaktır. Çünkü gasbedilen, kazanılması gereken haklar, Kürd toplumu olmaktan doğan, Kürd ulusu olmaktan doğan haklardır. Türkiyelileşme, Kürtlükten kopuşları sağladığı için, Türklüğe asimilasyona yol verdiği, ortam hazırladığı için iyi bir süreç değildir.
Cenaze töreninde, Abdullah Öcalan’ın yeğeni olarak tanıtılan genç bir kadın da konuştu. Törende, 6-7 kişi içinde, Kürdçe konuşan tek kişi o oldu. Bu genç kadının ısrarla Kürdçe konuşmaya çalışması, kanımca çok olumlu bir durumdu. Soğuk kış sabahında yürekleri ısıtan tek olgu da bu oldu.
Murat Bozlak, Kürdi, Kürdistani bir arkadaşımızdı. Murat Bozlak’ı her zaman sevgiyle anacağız.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.