Öcalan'ın önerdiği hakikat komisyonu, mutlaka PKK'nın yaptıklarını da içine almalı. Metiner konusunda PKK açıklama yapmalı.
Star gazetesi yazarı Mehmet Metiner’e suikast iddiasıyla bir tetikçi yakalandı ve tutuklandı. Tutuklanan kişinin PKK’lı olduğu ve Kandil’le bağlantılı şekilde böyle bir eyleme kalkıştığı polis tarafından açıklandı. Bir gazeteci-yazar meslektaşımız -eğer iddialar doğruysa- sırf söyledikleri ve yazdıkları nedeniyle yani düşünceleri nedeniyle öldürülmek isteniyor.
Savcılık ve mahkeme, iddiaları ciddi gördüğü için tetikçiyi tutukladı. İki gündür bu konuda yazmak istiyordum. Dün Akif Beki’nin yazısını görünce utandım. Bir meslektaşımız, hayati bir tehdit altında ve biz konuya adeta ‘ikincil önemde konu’ muamelesi yapıyor, başka konuları daha ön planda tutuyoruz.
‘Basın özgürlüğü’ konusu Soner Yalçın’a kilitlenmiş durumda. Neredeyse bütün medya Soner Yalçın’ın durumunu tartışıyor. Çok daha vahim bir konumda olan, tehdit altında olan Metiner ise görmezlikten geliniyor.
PKK’dan henüz bir açıklama gelmedi. Geçenlerde Taraf yazarı Orhan Miroğlu tehdit edilmiş, sonrasında da PKK yöneticileri, ‘değmez canım’ gibisinden şeyler söyleyerek bu tehditleri küçümseyen bir tutum içine girmişlerdi. Bütün yaşamı, Kürtlerin siyasi ve kültürel özgürlüğü üzerine kurulmuş ve Kürt hareketinden gelen bir aydın olan Miroğlu, silahın zamanını doldurduğunu yazdığı için böyle bir tehditle yüz yüze geldi.
Kürt meselesi konusundaki duyarlılığını koruyan Metiner’in ise AK Parti’nin tezlerine daha yakın bir duruş sergilemesi ve BDP ile ters düşmesi, bunalım yaratıyor… Bir dönem HADEP’te genel başkan yardımcılığı yapmış bir isim olan Mehmet Metiner, son dönemde, PKK’nın eylemlerine olan eleştirel tutumuyla öne çıkıyor.
Metiner’e tehdit kabul edilemez
Birçok aydının ömrü devlete egemen anlayışın tehdidi altında geçti. Devletin koruyup kolladığı ölüm mangaları, Türkiye’yi bir faili meçhuller ülkesine dönüştürdü. Kürtlerin siyasi özgürlüğü için mücadele eden aydınlar, hepimizden daha çok devletin ölüm mangalarının hedefi oldular. Siyaseten şiddetin ne olduğunu en iyi bilenler onlar. PKK da şiddeti ve şiddet tehdidini kendisi gibi düşünmeyenler üzerinde uygulamaktan kaçınmadı. Bu açıdan bir özeleştiri yapıldığını da hatırlamıyorum.
PKK’nın yaptıkları da araştırılmalı
Abdullah Öcalan’ın önerdiği‚ ‘Hakikatleri Araştırma Komisyonu’, mutlaka PKK’nın yaptıklarını da bu araştırmanın içine almalı. Metiner konusunda PKK’nın bir açıklama yapması şart. Gerçekten, onun öldürülmesi konusunda Kandil bir talimat verdi mi?
Kürtler, kimlik talepleri konusunda hâlâ kararlılar. Kürt siyasetçilerini hedef alan KCK davası kilitlenmiş durumda. Dünyanın büyük bir çoğunluğunun, Kürtlerin haklı siyasi, kültürel ve sosyal taleplerini destekleyen tutumunu sürdürdüğü söylenebilir.
Demokrasideki ilerlemenin daha inandırıcı olabilmesinin yolunun Kürt meselesinden geçtiğini uzun zamandır dile getiriyoruz. Türklerin, Kürtlerin ‘demokratik talepler’ini daha iyi anlamaları ve daha fazla ikna edilmeleri şart.
İşte böyle bir ortamda, bir yazar, sırf düşünceleri nedeniyle öldürülmek isteniyor. Kürt hareketinin bundan görebileceği zararları uzun uzun anlatmaya gerek yok. Bir gazeteciyi öldürmeye kalkışan bir anlayışın, ‘demokratik haklar’ konusu başta olmak üzere derin bir inandırıcılık sorunu yaşaması kaçınılmaz. Sanırım BDP yönetiminin de bu konuda söyleyebileceği bir şeyler vardır.
Tekrar Soner Yalçın’a gelirsek.. Soner Yalçın konusunda ardı ardına açıklamalar yapan meslek kuruluşlarının Mehmet Metiner konusundaki sessizliğini anlamak kolay değil.
Ancak bu ayrı bir yazının konusu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.