Darbe girişiminin gerçekleş-tiği 15 Temmuz’da saat 16.00’dan 20.00’ye kadar geçen süre içerisinde yaşananlar günlerdir yazılıp çiziliyor.
Son 48 saatin en kritik sorusu; “MİT Müsteşarlığı madem darbe istihbaratını saat 16.00’da aldı, bunun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bildirilmesi neden saat 20.00’yi buldu?”
MİT Müsteşarlığı’nın geç kaldığından, istihbaratın ulaştırıldığı Genelkurmay Başkanlığı karargâhında karanlık noktaların olduğuna varıncaya kadar pek çok spekülasyon yapılıyor.
MİT’ten bu spekülasyonlara karşı verilen yanıtın özeti istihbaratın teyidinin kesinleşmesinin beklendiği yönünde.
Kamuoyuna yansıyan bu özet gerekçenin göz ardı edilmemesi gereken detayları var.
Bu konuda doğrudan kaynaklardan aldığım bilgileri şöyle aktarabilirim:
- Kaynaklar, teşkilatın elde ettiği istihbaratların “istihbarat çarkı” denilen bir sistemle analiz edildiğini, bu çerçevede önce iddianın kaynağına gidilerek bilginin doğru olup olmadığının teyit edildiğini belirtti. Nitekim MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 16.00’da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı telefonla bilgilendirdiği, 16.30’da MİT Müsteşar Yardımcısı’nın Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’le karargâhta görüştüğü, 18.00’de Fidan’ın karargaha giderek Akar’la bizzat görüştüğü kamuoyuna yansıdı.
Koruma Müdürü’ne telefon: Önlemin var mı?
- Bu temaslar sonrasında iki karar alınıyor. Bunlardan biri, hareketlilik olduğuna yönelik istihbaratların geldiği Kara Havacılık Okulu’na Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar’ın Genelkurmay Başkanı Akar’ın talimatıyla gönderilmesi, ikincisi ise Genelkurmay Başkanı’nın hava sahasının kapatılması, askeri uçakların havalanmaması, birlik hareketlerinin ve tank hareketlerinin yasaklanması konusunda emir yayınlaması.
- MİT, bilgilerin teyidi konusunda Uyar’ın Kara Havacılık Okulu’ndan bilgi almasını bekliyor. Buna karşılık Kara Havacılık Okulu’ndaki hareketlilikle uç veren darbe girişimine ilişkin teyit bir türlü gelmiyor. Teyidin gelmemesinde komutanların en yakınındaki isimlerin darbeciler arasında bulunmasının da etkisi var. MİT, bu kesin teyidi alamadığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’a “Darbe girişimi oluyor” bilgisini veremiyor. İstihbarat kaynakları dün bu konuda, “Biz teyit etmek zorundayız, teyit etmeden bilgi veremeyiz” ifadesini kullandı.
- MİT teyit beklerken Genelkurmay karargâhı koridorlarında darbecilerin hareketliliği yoğunlaşıyor ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 18.00’de karargâhta olması darbeciler tarafından “sızma” endişesine yol açıyor. Bu durum darbenin öne çekilmesinde etkili oluyor.
- İstihbarat tam olarak teyit edilememesine rağmen MİT Müsteşarı Fidan, Marmaris’te otelde dinlenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koruma müdürü Muhsin Köse’yi bizzat arıyor. Fidan, “Karadan, havadan ya da denizden gelebilecek bir tehdide karşı önlemleriniz var mı?” diye soruyor ancak o sırada tam teyit alamadığı için “Bir darbe girişimi başladı” diyemiyor. Fidan, ihtiyaten yaptığı bu uyarıya karşılık, “Önlemlerimiz var” yanıtını alıyor. Bu görüşme Cumhurbaşkanı’nın darbe girişimini öğrendiğini belirttiği saat 20.00’den önce gerçekleşiyor. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan dün gece Al Jazeera kanalına verdiği mülakatta darbe girişimine ilişkin ilk somut haberi eniştesinden aldığını ancak MİT ve başka kaynaklardan da bilgiler geldiğini söyledi.
Başarma riskleri yüksekti
- MİT Müsteşarlığı, gelen istihbaratın saat 16.00’da Genelkurmay Başkanlığı’yla paylaşıldığını, başta Cumhurbaşkanı’nın güvenliği olmak üzere yurt genelinde ilk önlemlerin alınabilmesi için devlet aygıtının kendileri tarafından harekete geçirildiğini belirterek, “Genelkurmay’la bu temaslar kurulmamış, darbeciler bu nedenle tedirgin olmamış ve darbe planlandığı gibi 03.00’te yapılmış olsa başarıya ulaşma riski daha yüksek olabilirdi” değerlendirmesini yapıyor.
- MİT Müsteşarı dünkü MGK’da bütün bunları paylaştı. Fidan’ın elinde son dönemde yapılmış onlarca darbe ihbarı ve bu ihbarla ilgili teyit çalışmalarını içeren bir dosya da vardı. Fidan’ın istihbarat çarkı, teyit zorunluluğuyla ilgili süreçleri ve yapılan çalışmaları bu dosya üzerinden kurul üyeleriyle paylaştığı öğrenildi.
- Aynı akşam, kullanılmaz hale gelen, çok sayıda polisin şehit düştüğü Ankara Emniyet Müdürlüğü ile Emniyet Özel Harekât’a yönelik saldırılara benzer bir saldırının MİT’e yapılacağı istihbaratı da alınıyor. Fidan, Genelkurmay’daki temaslarından sonra MİT’e geliyor. İlerleyen saatlerde darbecilerin saldırıları başlıyor. Fidan, Ankara Emniyeti’ne yönelik saldırı haberi alındıktan sonra makamından operasyonu yönetebileceği güvenli bir yere geçiriliyor. Fidan, buradan telsiz ve uydu telefonu kullanarak bir yandan havadan yapılan saldırılara karşılık veren MİT operasyon birliklerini yönetiyor, diğer yandan da Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la sürekli temas ediyor.
MGK’ya saldırı ihbarı
Bu arada dünkü MGK öncesinde de MİT’e, MGK toplantısı sürerken Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne yönelik bir F-16 ile saldırıda bulunulacağı ihbarı geldi. Teşkilatın internetteki ihbar hattı üzerinden gelen bu bilginin ardından 10 kişilik bir ekiple operasyon gerçekleştirildi. İhbarın yapıldığı yerin bulunması için IP adresleri incelendi. İhbarın yapıldığı kent ve konum bulunduktan sonra ihbarı yapanın kimliğine ulaşıldı.
Bu kişinin yakalanması için hemen harekete geçildi. Yakalanan şahıs, camide namaz kılarken aklına böyle bir saldırı olabileceğini düşündüğünü, uyarmak istediğini, bu nedenle bu maili yazdığını söyledi. İhbar asılsız çıktı ancak MGK toplantısı nedeniyle başkentte olağanüstü bir güvenlik vardı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.