İnsanlık dışı eşitsizliklerin yaşandığı toplumlarda; sermayeyi, üretim araçlarını, toprağı elinde bulunduran küçük azınlıkların belirleyiciliğini kırmak hiç kolay değil. Hele ki üretimin bile anlamını yitirdiği, küresel finans sermayesinin acımasızca ülkeleri talan edebildiği bir dönemde... 21. yüzyılın başında yerli topluluklara yönelik ‘kölelikle’ eşdeğer eşitsizliklerin bulunduğu, ayrımcılığın diz boyu yaşandığı Latin Amerika’da bu iş çok daha zorlu olsa gerek. İşte, topluma; ayrıcalıklı ve varsılları ‘ikna ederek’, dışlanmış ve yoksularından yana neşter atmayı becerebilmiş liderlerden biri olarak tarihe geçiyor Lula da Silva. Her şeyin ötesinde oluşturduğu ‘mutabakat üslubuyla’...
Brezilyalılar dün sandığa gittiklerinde, sekiz yıllık iktidarında ‘sonun başlangıcına’ geldi Lula. Büyük bir sürpriz yaşanmazsa, halkı ‘mirasını’ sahiplenip ‘ileriye’ taşıyacağı umuduyla kurduğu Emekçiler Partisi’nden adaylığını koyan halefi Dilma Rousseff’i 31 Ekim’deki ikinci tura gerek kalmadan seçecek. 1 Ocak’tan itibaren de dünyanın Rusya, Hindistan ve Çin ile birlikte yükselen ülkeler grubunda (BRIC) yer alan 200 milyonluk Brezilya’nın direksiyonuna, gençliğini diktatörlüğe karşı gerilla mücadelesiyle geçirmiş, üç yıl hapis yatıp işkence görmüş, teknokratlık yıllarında Lula’nın yoksullara yönelik ekonomi programının icracısı olmuş Dilma geçecek.
‘Sıradan insanlardan yana olmak...’
Brezilya seçimini Lula’nın ‘mirası’ üzerinden okumak lazım. Görevi, popülerlik oranı bir lider için ‘astronomik’ sayılabilecek yüzde 81 oranına vurmuşken koltuğu bırakıyor. Arkasında, pek çok sorunla boğuşsa bile geleceğe umutla bakan bir ülke bırakıyor. Bunun en büyük sebebi Brezilya tarihini ‘yoksullar ve sıradan insanlardan’ yana değiştirmesinde. Yani yaşamları pek çoğu derme çatma evlerde, elektriksiz, susuz, açlık içinde geçen, işsiz güçsüz, okula gidemeyen kitlelerden yana...
Rakamların diliyle aktaralım: Lula’nın sosyal yardım programları sayesinde 2003-2009’da aylık ortalama 1126 real ile 4 bin 8564 real (658-2839 dolar) gelirle 29 milyon Brezilyalı orta sınıfa katıldı. Bir önceki dönemde başlatılmış ‘Balso Familia’ gibi çocuklarını okula gönderme koşuluyla verilen (aylık ortalama 100 dolar) sosyal yardım programları 12 milyon aileye genişletildi. Çok daha fazla sayıda Brezilyalı okula gidiyor, daha yüksek ücretle iş buluyor, tüketiyor, ekonominin gelişmesinde etkili oluyor. Tabii gelirler, bölgesel eşitsizlik, patlayan ekonomiye yetmeyen altyapı, eğitim kalitesi, çevre, toprak yönetimi, uyuşturucu ve şiddet hâlâ büyük sorun. Ama kitleleri yaşamlarındaki dönüşüm umudu çok canlı tutuyor.
Lula’nın başarısı Brezilya’nın potansiyellerini insan unsurunu ihmal etmeden değerlendirmesinde. IMF’den aldığı borçları zamanından erken ödeyip, küresel krizde kuruma borç verir hale gelen ülkede sadece bu yıl 2.5 milyon iş yaratıldı. Yüzde 7.5’e yakın büyüme oranıyla dünyanın 8. büyük ekonomisindeki gidişattan iş âlemi de memnun. Lula’nın ‘Tanrı’nın lütfu’ diye andığı kıyılarda yeni keşfedilen petrol ve doğalgaz yatakları ile Brezilya petrol üreticileri liginde de yerini alacak. Amazonlar ülkeyi iklim müzakerelerinin vazgeçilmez oyuncusu kılarken, Afrika ve Ortadoğu ile kurulan köprüler G20’deki pozisyonu pekiştiriyor. 2014’te Dünya Kupası, 2016’da olimpiyata ev sahipliği yapılacak olması cabası.
‘Devrimci’ değil ‘sorumlu’ sol...
Peki çocukken ayakkabı boyacılığı yapan, okuma yazmayı 10 yaşında öğrenen, Sao Paulo’nun sanayi kesiminde metal işçisiyken 100 bin üyeli güçlü Metal İşçileri Sendikası’nın lideri olan Lula’nın, kült bir lidere dönüşmesinin sırrı nerede? Her şeyin ötesinde ‘mutabakat üslubunda’. 1980’de Emekçiler Partisi’ni (PT) sendikacılar, aydınlar, Troçkistler ve kilise aktivistlerini buluşturarak kurmuştu. PT’nin ‘devrimci’ vaatlerini daha pragmatik, sosyal demokrat bir temelde şekillendirdi. 1989’dan itibaren üç seçimde başkanlık yarışını yitirip de asla iktidara gelemeyeceğine inanmaya başlamışken, 2002 seçiminde koalisyonuna küçük bir sağ partiyi katarak adaylığını koydu. İş âlemiyle kurduğu dikkatli ilişkiler, PT’nin yoksullar ve taban örgütlenmesine katılımı teşvik eden, etik hükümet yöntemi önceliklerini zedelemedi. Kim bilir belki de bunun sebebi Küba yahut Venezüela’dan farklı olarak Brezilya solunun ‘devrimci’ değil, ‘modern ve sorumlu’ karakteridir.
‘Sosyal demokrat’ Serra’nın sorumsuzluğu..
Lula ve ‘mirasçısı’ Dilma’yı baş rakibi Brezilya Sosyal Demokrat Partisi (PSDB) adayı ve eski Sao Paulo valisi Jose Serra’dan ayıran en büyük fark da burada. Muhtemelen Dilma’yla sürecek PT iktidarında sosyal hareketler taleplerini özgürce dile getirebilecek, petrol ve doğalgaz yatakları özel şirketlere peşkeş çekilmek yerine kamu-özel ortak girişimleriyle kamu yararına daha fazla değerlendirilecek. Komşu ülkelerdeki sol iktidarlara ‘dostluk ve dayanışma’ ile bakılacak. Bunlar Serra’nın ‘sosyal demokratlığının’ bittiği noktalar. Zira Serra’nın söylemi ve siyaseten duruşu petrol yataklarında devletin rolünü azaltacağı, kamu harcamalarında kesintiye gideceği, grevlere yahut Topraksız İşçiler Hareketi’ne (MST) hoşgörü beslemediğine işaret. MST’nin Lula’nın ‘pragmatizminden’ hayalkırıklığı yaşamış olmasına karşın, ‘Serra karşıtı’ kampanya yürütmesi, dolaylı yoldan Dilma’yı desteklemesi bundan...
Dış politikada liderlik farkı...
Dış politikadaki ‘sorumluluk’ farkına gelince... Bolivya’da 2006’da iktidara gelince Evo Morales’in petrol yataklarını millileştirerek en büyük darbeyi Brezilya petrol devi Petrobras’a vurması karşısında iç kamuoyu ayaklandığında; Lula, “George W. Bush’la bile savaşmadım, Evo ile niye savaşayım” tavrını koymuştu. Bir gözü Washington’da olan Serra ise, Morales’in hiç onaylamadığı yasadışı uyuşturucu ticareti yüzünden Bolivya’yı ‘narco devlet’ ilan etmekten çekinmiyor.
Brezilya’da seçenek 1990’ların baskıcı, konformist politikalarına dönüşle; sosyal destek programları, serbest pazar, bağımsız dış politika ve Latin Amerika entegrasyonu arasında... Siz Brezilyalı olsaydınız, Lula’nın mirasını takip etmez miydiniz?
- BIST 9362.44
- Altın 3850.027
- Dolar 37.9116
- Euro 42.4148
- İstanbul 11 °C
- Diyarbakır 14 °C
- Ankara 9 °C
- İzmir 15 °C
- Berlin 15 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Lula'nın mühim mirası: Mutabakat üslubu

Ceyda Karan / Gazeteci
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Rusya ile iştigal12 Ekim 2016 Çarşamba 09:21
- ‘Plan Kolombiya’nın intikamı05 Ekim 2016 Çarşamba 09:28
- ABD’nin B planı ve Türkiye’nin rolü03 Ekim 2016 Pazartesi 09:06
- ‘Kolombiya modeli’29 Ağustos 2016 Pazartesi 09:03
- Üç parçalı Irak'a doğru14 Temmuz 2016 Perşembe 08:48
- Sykes - Picot’nun ‘sınırları’...16 Mayıs 2016 Pazartesi 09:53
- İki mühim cephe: Lübnan ve Rojava07 Mart 2016 Pazartesi 08:44
- Haber nöbetimiz22 Şubat 2016 Pazartesi 09:40
- ‘Türkiye’yi NATO’dan çıkartalım’23 Ocak 2016 Cumartesi 05:02
- Suriye için iki senaryo23 Eylül 2015 Çarşamba 09:34
- İncirlik’e karşı Lazkiye14 Eylül 2015 Pazartesi 10:44
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.