• BIST 9477.14
  • Altın 3673.643
  • Dolar 37.9337
  • Euro 41.8474
  • İstanbul 3 °C
  • Diyarbakır 12 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 7 °C
  • Berlin 4 °C

Kuzu ve şeytan

Ahmet Altan-

Acaba Türkiye’nin en büyük düşmanı “mantık” mı?

Bir insan bu ülkede “mantıklı” olmaya çalıştığında “affedersiniz, şimdi biraz mantıklı olmaya uğraşacağım” diye önceden özür mü dilemeli?

Mantık, bir tutarlılık gerektirir.

Ama tutarlılık denen şey bu ülkenin siyasetinde “nadir” bir malzeme.

Bugünlerde Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu televizyonlarda sık sık sahne alıyor.

Geçenlerde Avrupa Birliği’nin “İlerleme raporunu” çöpe atarak çok “vatanperverane” bir gösteri yaptı.

Belli ki sadece Kuzu değil AKP’lilerin önemli bir kısmı bu rapora ve AB’ye kızıyor.

Kızgınlığı görüyorum da nedenini tam kavrayamıyorum.

Bizzat AKP yöneticileri gidip Avrupa Birliği’ne üye adaylığımız için belgeleri imzalamadı mı?

O zaman AB’nin önerileri halkımızın lehine miydi?

Herhalde “lehineydi” ki o önerilere evet dediler.

Peki, AB o günden bu yana önerilerinde bir değişiklik mi yaptı?

Hayır.

O gün AB’ye hayran olan bir siyaset, bugün neden AB’ye düşman, neden raporlarını çöpe atıyor?

Kim değişti?

Ne değişti?

Bu tavır değişikliğinin bir nedeni olması gerekmiyor mu, aynı zamanda anayasa profesörü olan Kuzu’nun, raporu çöpe atarken AB’nin kriterlerinin o günden bugüne nasıl değiştiğini de anlatması gerekmiyor muydu?

“Biz o gün AB’yi beğeniyorduk, demokrasi ve insan hakları önerileri halkımızın lehineydi ama AB, demokrasi ve insan hakları konusunda çok gerilediği için şimdi kızıyoruz”
deyip nelerin değiştiğini sıralaması mantığa ve tutarlılığa uygun olmaz mıydı?

Ya da AB değişmediyse AKP’nin nasıl ve neden değiştiğinden söz etmesi aydınlatıcı ve dürüstçe olmaz mıydı?

Ama hâlâ zaman var.

Kuzu halka hâlâ açıklama yapabilir.

Kuzu’nun ve diğer AKP’lilerin kızdığı bu Avrupa Birliği, Türkiye’ye, burada yaşayan yetmiş milyon insanın “aleyhine” olan ne öneriyor?

AB’nin önerdiği neyi yaparsak halkımız zarar görecek?

Avrupa Birliği, “insanın önemli olduğu” inancını kendisine bayrak yapmış bir kuruluş.

Kendisi insanları korumak için ne yapıyorsa Türkiye Cumhuriyeti devletinden de bunu istiyor.

Yapmayınca da eleştiriyor.

Kızılması gereken kim, kendi ilkelerini inatla savunan ve talep eden AB mi, o ilkeleri o zaman kabul edip şimdi cayan Türkiye mi?

AB, devletin insanı ezmesini önleyen kuralları ve yasaları savunuyor, Kuzu’nun kızdığı bu mu?

Devletin “ezme özgürlüğünü” mü savunuyor anayasa profesörü?

Canına yandığımın memleketinde somut, dürüst, mantıklı bir konuşma dinleyemeyecek miyiz siyasetçilerden?

Mantık siyasetçilere yasak mı edildi?

Kuzu dün de Kürt meselesi hakkında konuştu.

AKP’li profesöre göre, “anadilde eğitim istemek şeytana uymaktır, çünkü anadilde eğitim ülkeyi böler”.

Önceki gün ise Başbakan Erdoğan, “barış için gerekirse Apo’yla görüşülebileceğini” söylemişti.

Eğer hükümet, “anadilde eğitimi” kabul etmeyecekse, bugün Suriye’nin ve Irak’ın desteğine sahip olan, mağlup da edilemeyen PKK ne karşılığında barış yapacak devletle?

Hükümet, Apo’ya ve Kandil’e barış için ne önermeyi düşünüyor?

Hiçbir şey verilmeden mi barış yapılacak?

Hükümet, “anadilde eğitimi” kabul etmeyecekse, PKK’yı barışa razı etmek için neyi kabul edecek?

Eğer PKK’yla barış yapabilmek için “anadilde eğitimi” kabul ederse o zaman AKP’ye “niye şeytana uydun” diye sorulmayacak mı?

“Apo’yla da görüşülebileceğini”
açıklayan hükümet barış istiyor mu istemiyor mu?

İstiyorsa, bu barışın hangi şartlarda gerçekleşebileceğini düşünüyor?

Eğer anadilde eğitim bir “hak” değilse, hükümet bunu PKK’yı yenemediği için mi kabul edecek?

Eğer anadilde eğitim bir “haksa” hükümet neden kendi Kürt vatandaşlarına bu hakkı tanımıyor?

“Ne müzakere masasında ne de başka yerde bunu asla kabul etmeyiz”
diyorlarsa, yapılacak barışta hangi konularda anlaşma sağlanacak?

Bugün PKK’lı olmayan Kürtlerin de talep ettiği “anadilde eğitim” hakkını almadan PKK’nın barışa razı olma ihtimali var mı?

Hükümetin aklında gerçekten bir barış planı bulunuyor mu yoksa bu bir “oyalama” taktiği mi?

“Anadilde eğitim hakkının”
gerçekleşmeyeceği hiçbir barışın olamayacağını hükümet gerçekten görmüyor mu?

Yok, bunu görüyorsa ve barış masasında bunu kabul edecekse Kuzu niye böyle konuşmalar yapıyor?

Mantık bu tablonun ve açıklamaların neresinde?

Türkiye’de “demokrasinin” gerçekleşmesini isteyen AB’nin raporunu çöpe at, anadilde eğitimi “şeytana uymak” olarak nitele ve bu ülkeye barış ve demokrasi getireceğini söyle.

Ya amaçları “barış ve demokrasi” değil, dürüst davranmıyorlar ya da amaçları bu ama oraya nasıl ulaşacakları konusunda hiçbir fikirleri yok.

İki ihtimal de birbirinden berbat.

Eğer, başta AKP’nin seçmenleri olmak üzere bu toplum, ciddi eleştiriler ve mantıklı sorularla bu iktidarı akla ve dürüstlüğe çekemezse, biz bulunduğumuz yerde daha çok debeleniriz.

Daha çok çocuğumuzu toprağa veririz.

  • Yorumlar 13
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Mehmet Sarı20 Ekim 2012 Cumartesi 11:21Oyalama

      AKP ve gelmiş geçmiş tüm Türk hükümetlerinin zaman zaman sıkışınca böylesi laflar etmesi hep oyalamaya yönelik olmuştur. AKP nin tüm taktiği uzun bir süreçte zaman zaman kanlı katliamlarla, zaman zaman beklentiler yayarak Kürt hareketini zayıflatmayı, o iyice zayıflayınca da gırtlağını sıkıp boğmayı hedefliyor. Bunu başarırlarsa seçmeli kürtçeyi, TRT6 vb. gibi proppaganda araçlarını da kaldıracaklardır.

      Yanıtla (0) (0)
    • mustafaersoy20 Ekim 2012 Cumartesi 12:23oyalama

      Bence Tayyip erdogan, pkk ile görüsme yapmayi (cocugun oyuncagiyla oynamasi gibi) sanki ve bir nevi elinde koz olarak kullanmayi düsünüyor. Yani habire zarf atiyor. Insanlarin ölümlerinden basta siyasetciler ve toplum ortak derecede sorumludur.

      Yanıtla (0) (0)
    • Sertıf ZorboZan20 Ekim 2012 Cumartesi 13:35AB uyum yasaları

      Sayın Altan.
      Hakaniye dayanan yazılarınızdan dolayı sızı can gönülden tebrık edıyorum.
      AK Partı çok kurnazca hareket edıyor. Bakın kendı hükümetının elını güclendıren ve orduyu sıyasetın ıcınden kıslayan sokan AB uyum yasalarını kosarak süratla getırıp uyuglamaya koyarak bunu büyük bır ıstıyakla yürütüyor. Bu yasalardan hükümet olarak gereğı gıbı ıstıfade ettı ve edıyor. Ancak halkı üzgürlük ve demokratıklestıren ABnın uyum ve yasa ra

      Yanıtla (0) (0)
    • ramazan20 Ekim 2012 Cumartesi 14:02oyalama

      egerki baris olacaksa bu dille olmaz, baris bu sekil olmaz, ayrica bu guzel yazinizdan dolayi tekrar ve tekrar tebrikler sayin altan,size mutesekkuruz

      Yanıtla (0) (0)
    • menuridem20 Ekim 2012 Cumartesi 15:04kendi kendini kandırma

      Bu makalenin can alıcı cümlesi şüdür. " Türkiye’de “demokrasinin” gerçekleşmesini isteyen AB’nin raporunu çöpe at, anadilde eğitimi “şeytana uymak” olarak nitele ve bu ülkeye barış ve demokrasi getireceğini söyle." kim inanır

      Yanıtla (0) (0)
    • Dogan20 Ekim 2012 Cumartesi 16:52Tilki

      AKP Yaklasan secimlerden dolaya,
      Sokuldugu bu suruye cikmazindan dolayi,
      Yaklasan cumhurbaskanligi secimi vb vb Nedenlerden dolayi kürtlerin agzina bir parmak bal caliyor, Oyalamaktan baska bir sey görünmüyor, Cünkü bu ülkede ölenler, sehit olanlar onlar icin ceneze saflarinda ara sira bulunmak yeterlidir. Zengin daha zengin oluyor fakir dahada fakir oluyor, Üc cocuk icin kollari sivayin artik hükümetlere asker lazim, polis lazim, Hadi belinize kuvvet, gercekligimiz`dir maalesef...

      Yanıtla (0) (0)
    • bozo20 Ekim 2012 Cumartesi 17:01şeytan

      profesör, sen çocuğunu savaşa gönderirmisin kendi çocuğuna bu kötülüğü yapmayacaksan niye başkasının çocuğunun ölümüne sebep oluyorsun be vicdanlı melek...

      Yanıtla (0) (0)
    • DERDO20 Ekim 2012 Cumartesi 17:37bişey

      yanılmıyorsam şirazlı sadinin bir sözüydü derki ''eğer insanlara kusurlarını söylemezsen bir yerden sonra onlar kusurlarını marifet zannetmeye başlayacaklar..'' evet ahmet bey siz ve şürekanız akpyi epey pohpohladınız ve hala ypıyorsunuz bunu adeta bir demokrasi kahramanı olarak lanse ettniniz topluma hatalrınız ve kusurlarını görmezlektien geldiniz bugünde cılız bir sesle açıkça bişey söylemeden ağzında bişeyler geveleyerek mırıldanıyorsunuz...sert bi

      Yanıtla (0) (0)
    • DERDO20 Ekim 2012 Cumartesi 17:39bişey

      Eleştirilmesi gereken akp, sizin sayenizde maalesef kusurlarını marifet zannedip o yolda halkı kandırmaya sömürmeye devam ediyor..fakat bence önce siz kendi marifet zannetiğiniz ayıplarınız kusurlarınız kapayın daha sonra akpyi eleştirin..bunu dilerim..

      Yanıtla (0) (0)
    • A.EKE20 Ekim 2012 Cumartesi 19:10AHMET ALTAN.BEKUZU

      Not: Değerli yorumcumuz, Büyük harflerle yazılan yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlerimize uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz...

      Yanıtla (0) (0)
    • sözde vatandaş20 Ekim 2012 Cumartesi 21:13İllahi Ahmet Altan!

      Sn Altan çocuk gibidir. Daha dün Başbakan'a güvenini tazeliyordu, şimdi bugün Tayyip'in söylemlerini dün tekrarlayan Kuzu'ya kızıyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • Nurgül ÇETİNKaYA20 Ekim 2012 Cumartesi 21:40KUZU

      Sayın Burhan KUZU şeytana papucunu ters giydirir !

      Yanıtla (0) (0)
    • M.r.konyar20 Ekim 2012 Cumartesi 22:11Bayat pilav

      AKP bayat pilavı tekrar tekrar ısıtıp sofraya sunuyor.bu gidieşle sofraya oturacak insan kalmaz.sanırım sonunda tek başına kalacak.ama bu sefer de bayat pilavı korkarım bayat kuru ekmeği bulamaz

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89