• BIST 9275.5
  • Altın 3747.855
  • Dolar 37.9685
  • Euro 41.4683
  • İstanbul 8 °C
  • Diyarbakır 16 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 11 °C
  • Berlin 12 °C

Kürt Mandela’sı ve Erdoğan

Ahmet Altan-

Yumurtaya can veren Allah neden bütün peygamberlerini ve mucizelerini Ortadoğu’ya göndermiş gittikçe daha iyi anlaşılıyor.

Ortadoğu, “Allah’ın kelamına”, elçilerine ve mucizelerine en fazla muhtaç bölge çünkü.

Hikmet-i Hüda, bu bölgenin insanları “büyük” bir işaret olmadan kendi sorunlarını kendi aralarında çözmekte çok zorlanıyorlar.

Peygamberler dönemi kapansa da “mucizeler” hep devam ediyor.

Türkiye, Kürt sorununun en büyük ve en kanlı kırılma noktalarından birinden son anda bir “mucizeyle” geri döndü.

Mucizenin yolunu belli ki aklın pusulasını takip eden “hükümet” açtı, bu nedenle hep birlikte onlara şükranlarımızı sunmalıyız ama mucizeyi Abdullah Öcalan gerçekleştirdi.

Eğer bu grevler bitmese ve bir ölüme yol açsaydı, bunun yaratacağı sonuçları hiç kimse engelleyemezdi.

Bu son olay herkese birçok gerçeği birarada gösterdi.

Bu gerçekler, özellikle fazlasıyla milliyetçileşmiş Türklerin hoşuna gitmeyebilir ama bunları görmezden gelmek ya da bunları reddetmek daha beter gerçeklerle karşılaşma ihtimalini karşımıza çıkarır.

Birinci gerçek, Öcalan’ın Kürt meselesinde en önemli merci ve isim olduğu.

Bugün Kürt meselesinin çözümünde ne Türk siyasetçileri, ne Kürt siyasetçileri, ne de Kandil’deki PKK yöneticileri Öcalan’ın gücüne sahipler.

Öcalansız savaş olabiliyor ama Öcalansız barış olamıyor.

Bunu Öcalan herkese bir kez daha gösterdi.

Şunu da kabul etmek gerekir ki Öcalan siyaset sahnesinde “star” kumaşına sahip bir lider.

Öcalan’ı bir siyasi star yapan özelliği, gerektiğinde “susabilme” ve gözden kaybolmaktan korkmama yeteneğine sahip olması.

Ortalıktan çekilebiliyor ama o ortada yokken bile “varlığı” hissediliyor.

Bunu bugün bu ülkede Öcalan’dan başka yapabilen kimse yok.

Herkesin “görünür” olabilmek için kendini parçaladığı, Türk ve Kürt liderlerin hiç durmadan konuştuğu bir ortamda, Öcalan “sustuğunda” da ağırlığını sürdürebiliyor.

Üstelik Öcalan olabilecek en olanaksız koşullarda yapıyor siyasetini, on iki yıldır hapiste, onsuz da “savaşabildiğini” kanıtlamak isteyen PKK yöneticileri var, onu “silmek ve unutturmak” isteyen Türk siyasetçileri var, onu korkutmaya çalışan bir devlet var ve o sonunda herkesin kapısında toplandığı ve “çare” beklediği lider olma özelliğini sürdürüyor.

Bizimkine benzer “iç savaşların” yaşandığı ülkelerde barışı sağlayan lider daima tarihe geçti ve neredeyse her zaman bu “lider” isyan edenlerin arasından çıktı.

Güney Afrika’da Mandela, İrlanda’da Gerry Adams tarihe adlarını yazdırdılar.

Öcalan’ın kader çizgisi Mandela’nın kader çizgisine gittikçe daha çok benziyor.

Mandela da çok kanlı eylemlerin emirlerini vermişti, Mandela da uzun yıllar hapiste yatmıştı, Mandela da barış sürecini hapisten yönetmişti.

Artık Öcalan’ı aşağılamaya, kendi halkı önünde küçük düşürmeye uğraşmaya, ona sürekli hakaret etmeye Türk tarafı bir son verse iyi olacak.

Belli ki bir barış olacaksa onun altında Öcalan’ın imzası bulunacak.

Ve, eninde sonunda, aynı Mandela’nın macerasında olduğu gibi Öcalan ev hapsine çıkacak.

Bir insandan hem barışı bekleyip hem de onu bir hücrenin içinde tutamazsınız çünkü.

Barışı ondan bekliyorsanız, gereken saygıyı ve özeni de kendisine göstermeniz gerekir.

Bugün Türk tarafında Öcalan’ın özelliklerine sahip bir siyasi muadili yok, çünkü o, aynı zamanda “silahlı bir mücadeleyi” başlatan bir halk kahramanı taraftarlarının gözünde.

Ona en yakın ağırlığa sahip olan Türk lider Başbakan Erdoğan.

Erdoğan’ın da Türk tarafında bu ağırlığa sahip bir rakibi yok.

Tarih, Erdoğan’ın önünde “büyük bir lider” olma kapısını sürekli açıyor, o, hatalarıyla o kapıyı kapatmaya uğraşıyor, tarih ona yeniden bir şans veriyor.

Şimdi “büyük liderliğin” kapısı Erdoğan’ın önünde iki kere açılmış durumda.

Hem Kürt meselesinde hem de Ortadoğu sorununda çok büyük bir rol oynayabilir.

Öcalan’a gereken saygıyı göstererek müzakere yolunu açarsa, ki açacak gibi gözüküyor , bu sorunu çözen lider olarak tarihe geçecek.

Ortadoğu’da ise, İsrail’in en önemli ve en saygıdeğer gazetelerinden Haaretz’in söylediği gibi İsrail-Arap anlaşmazlığında “arabuluculuk” yapabilecek belki de tek isim.

Netanyahu’nun bütün hoyratlığına rağmen İsrail Türkiye’nin dostluğuna muhtaç.

Türkiye ve Erdoğan, son zamanlardaki “mezhepçi” dış politikadan yeniden “akılcı” bir dış politikaya dönerse, Ortadoğu’da herkesin beklediği “mucizeyi” de gerçekleştirecek bir konuma sahip olur.

Kürt barışının da, Ortadoğu barışının da “anahtarları” bu ülkede.

Erdoğan’ın demokrasiye dönmesi, kendisi için en büyük siyasi başarıyı ve istediği parlak geleceği demokrasinin sağlayacağına inanması, hem ülkede hem bölgede büyük bir dönüşümü başlatır.

Burası mucizeler diyarı.

Tarih Erdoğan’dan beklentilerinden vazgeçmiyorsa biz de vazgeçmiyoruz.

Rabbim, Erdoğan’a “demokrasi” desin diye bekliyoruz.

  • Yorumlar 17
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • mardin19 Kasım 2012 Pazartesi 23:38her hebi

      rabbim seninde eksikliğini vermesin.

      Yanıtla (0) (0)
    • Eczaci20 Kasım 2012 Salı 00:10Ortak nokta din

      Öcalan asılmalı deniyorken siz hala ev hapsi diyorsunuz.böyle Baris bu ülkeye gelmez,Türkler le kürtler arasında tek ortaklık din dir gercek islamiyeti yaşayıp yaşatip anlatırsak bu ülkeye Baris ve huzur gelir.

      Yanıtla (0) (0)
    • West-port20 Kasım 2012 Salı 00:40Âmin

      Amin

      Yanıtla (0) (0)
    • Mehmet Bayram20 Kasım 2012 Salı 01:55Yağlı urganı bırakın elinizden bir türk olarak utanıyoruz sizden

      Kürtleri tek islam birleştirmez insan utanır bunu söylerken insanlarını dilini kültürünü sürekli yok sayan asimila ve katliama uğratan insanlardan insan olmaz insan olunmadan da müslüman olunmaz nede başka şey?Eşitlik olmadan kardeşlikte olmaz.Bütün diller renkler 4 kitap yaratandan diyeceksiniz yaratandan ötür var olanı yok sayacaksınız size insan demek mümkünmü?Hatta müslüman demek mümkünmü İşte Suriye müslüman müslümanın kellesini kesiyor aşağılık b

      Yanıtla (0) (0)
    • mialan20 Kasım 2012 Salı 03:11olu canlandirmak

      ararata ustune beton dokulen kurtlerin ustunu cekic murcla acan sn OCALAN DIR degil kurtlerin mandelasi ortadogunun gelmis gecmis en buyuk lideridir gozleri gormeyen kurtler derin uykudan uyanirlar dilerim

      Yanıtla (0) (0)
    • ramazan20 Kasım 2012 Salı 03:49butun

      olan biten bu aslinda,ocalana manevra inkanlari sunulmali yoksa bu savas asla bitmeyecektir,turkler kurtsuz,kurtlerde turksuz kaybederler.

      Yanıtla (0) (0)
    • kenan20 Kasım 2012 Salı 05:34eczacı ark

      din hiçbir ülkeye özgürlük getirmemiştir. özgürlük getiren vicdandan başka birşey değildir. siz yazının başını iyi okumadınız sanırım. sen ve senin gibiler halkların acılarını asla anlıyamaz. din kişiyi ahmaklaştırır. körleştirir. bunun için ortak nokta din değildir. ortak nokta vicdandır. öcalanı idam ettiğinizde rahatmı edeceksiniz. türkiye cehennem olur dostum..

      Yanıtla (0) (0)
    • serxwebun20 Kasım 2012 Salı 07:25SÜPER BİR YAZI

      Ahmet Altan, yine eline koluna sağlık diyorum. Barış ve kardeşlik için bu ülkeye ve dünyaya katkın çok.

      Yanıtla (0) (1)
    • kutluyorum20 Kasım 2012 Salı 07:38kendimi

      sayın altan sizi sevmek ve saymakla ne kadar doğru bir hareket yapmış olduğumu bu yazınızla bir kez daha gösterdiniz. çok güzel bir insansınız. umarım kürt mandelası olması gereken yerde olduğunda ilk röportaj da haklı olarak sizin olur.

      Yanıtla (0) (0)
    • türkler20 Kasım 2012 Salı 08:33kürtler

      türk ve kürt arasındaki tek ortak nokta din değil insan olmaktır. insan olmadan dininiz olmaz. olaya bakış açınız yanlışsa çözümü de yanlış yerde ararsınız.

      Yanıtla (0) (0)
    • Ayfer Tuna20 Kasım 2012 Salı 09:13vaybe

      Demek "Eğer bu grevler bitmese ve bir ölüme yol açsaydı, bunun yaratacağı sonuçları hiç kimse engelleyemezdi " diyorsunuz sayin Altan. Adam devletle savasmis onlarca mehmetcigi sehid etmis ama yakalanmis iceriden devlete sart kosuyor yoksa yemek yemem diyor, ölürse de sonuclari kimse engelleyemez öylemi ? Hergün gelen sehid cenazelerinin sonucunu engelliyorda iceride kendi istegiyle ölenimi engelleyemiyor? Kusura bakmayin hicte birsey olmaz, hem askerimi vurup hemde tehdit ha

      Yanıtla (0) (0)
    • demokrat20 Kasım 2012 Salı 09:36niye ortak nokta demokrasi diyemiyoruz?

      hep demokrasi dışında bir ortak nokta yaratmaya çalışıp, bataklığa saplanıyoruz. önce türklük dedik, kürtler ayaklandı, şimdi islam diyor sayın Eczaci, bu sefer aleviler ayaklanacak. Niye herkesin eşit ve özgür olacağı bir demokrasi tanımında anlaşamıyoruz? Niye herkesi tek tip yapmaya uğraşıyoruz? ortak nokta olarak insan olmamız yetmiyor mu? insana insan olduğu için saygı bu kadar zor mu?

      Yanıtla (0) (0)
    • aksak zıbo20 Kasım 2012 Salı 09:46BARIŞ

      sayın altan ülkemizin sizin gibi değerli insanlara ihtiyacı var kaleminiz dert görmesin. temennilerinize ve tespitinize katılmamak mümkün mü? türkiyede yaşanan bu kardeş kavgasının hiç kimseye faydası yok. bu barışı ancak APO sağlayabilir 12 yıldır tecrit altında görmediği duymadığı işkence kalmadı ama hala müzakere ve BARIŞ diyor kürtlerin uzattığı bu barış eli umarım gene havada kamlaz ve bir iki tane kendini bilmez türk milliyetçinin palavralarına kur

      Yanıtla (0) (0)
    • botanli20 Kasım 2012 Salı 10:02EKSİK OLMAYIN

      Sayın ahmet altan keşke sizin gibi 10 kişi daha bu ülkede olsaydı.o zaman türkiye halkları bu duruma gelmezdi.keşke müslüman veya dindarım diye geçinenler ALLAH.ın kitabında yazıldığı gibi hareket etseydiler.keşke kendisi için istediğini mumin kardeşine istemeyen bizden değildir.diyen peygamberimiz (S:A:V) in yolunda gitseydiler.çok yaşayın ahmet altan çok yaşayın.belki bir gün barış gelir.ALLAH,tan umut kesilmez.

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet çelik20 Kasım 2012 Salı 11:12bab eczaci hangi din

      hala bu ülkede dinin tek çözüm olduğunu düşünenler var ve bunada ne yazıkki inanıyorlar samimi olarak.Hangi din kardeşim yeni bir dinmi çıkaracağız. Eğer bahsettiğin din şu andaki ced diniyse bu zaten vardı. Elbette din insanları bir arada tutan olgulardan biridir. Ancak unutmayalımki din aynı zaman da çatışmalarında kaynağı olabiliyor. Onun için Eşitlikte ısrar etmek gerek. Herkes eşit haklara sahipse kavgaya o zaman gerek kalmaz ve kavgalar fuzuli olur kimsede b

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet çelik20 Kasım 2012 Salı 11:17tek cümle

      evet tek cümle ile gözlem sonucu bilimsel ve gerçeklerin görülerek yazıldığı bu yazı barışın da manifestosu olabilir. Barış savaşı göze alıp barışı göze alamayanların kurcağı bir olgu değil. Barış savaşı bırakıp konuşmaya başlayabilecek kadar cesur insanların yapabileceği bir olgu. Bu cesur insanlar arasındasınız sayın Altan

      Yanıtla (0) (0)
    • amin inşaallah20 Kasım 2012 Salı 17:47hakaret

      saygıdeğer ilkehaber, amin inşaallah yorumcunuz ya erdoğana ya da apoya ayı diyorr. bu arkadaşın pençelerini geri çekin. konuyu takip edecem. Not: Sayın yorumcu, Uyarınız için teşekkürler... Tamamdır.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89