Soru hayati: Güneydoğu'daki çatışmalar nasıl durur?
Bu soruya kestirme yanıt vermek zor.
Ancak çatışmaların durması için bir önkoşuldan söz edebiliriz. Bu önkoşul ya da gerekli koşul, PKK'nın hendek siyasetine, silah zoruyla özerklik inşa etme iddiasına son vermesidir.
Silahlı ayaklanma karşısında bir devletin güvenlik tedbirleri alması ve egemenlik alanını koruması, o devlet için bir varoluş meselesidir. Kültürel, siyasi ve benzer talepler üzerinden egemenliği paylaşma, kendini yönetme arayışlarının tek gerçekçi pisti, o devletin mekanizmalarıdır. Bu mekanizmaların üzerinden, içeriden, meşru ve yasal araçlarla yol almak, İrlanda'dan Afrika'ya kadar uzanan tek modeldir. Karşılanmayan talepler çatışmalar yol açar, çatışmalar, zamanla siyaset ihtiyacına ve siyasetin gerekliliğine işaret eder, ancak çatışmayla sonuç almak mümkün değildir ve hiçbir zaman mümkün olmamıştır.
Demirtaş, Nevruz meydanında çözüm ve barıştan, siyaset evresine geçişten, çatışmaların durmasından söz ediyordu.
Peki nasıl?
HDP bu soruya yanıtı ne?
“Devlet masayı kursun, hendekler derhal kapanır...”, bugüne kadar söylenen bu.
Bu formülün arkasındaki akıl yürütme ise şu: “Ortada bir çatışma yok, katliam politikaları var. Hendekler katliama direnmek, halkı korumak için kazıldı. Güvenlik güçleri çekilsin, müzakereler başlasın, direniş de biter…”
Bu akıl yürütme siyaseti, çatışma stratejisinin tamamlayıcı ve meşrulaştırıcı unsuru olarak tanımlamaktan öte bir şey değildir. Zira, bu çerçevedeki “masa kurulsun” talebi, “müzakereler örgütün fiili işgal ve egemenlik halini kabul ederek başlasın” anlamına gelir. Bu, Kandil'in yeni stratejisi etrafında kendisine yol açma peşinde koşmasıdır.
Demirtaş, dün Nevruz meydanında farklı bir akıl yürütmeyle mi konuştu, dersiniz?
İstemiş olabilir, ama konuştuğunu hiç sanmıyorum.
HDP ve Kürt siyaseti açısından durum, soru ve sorun dün neyse bugün de odur. Tercih hala ortada duruyor: Siyaset yolu ya da silah yolu...
Bu tercihin belirleyiciliği muhakkaktır.
Kürt sorunu söz konusu olunca sıkça ve doğal olarak, yasal ve meşru güç olan devlete, onun izlediği siyasete ve açacağı pistlere yönlendirici ve belirleyici unsur olarak bakıyoruz. Nitekim çözüm süreci böyle başlamıştı.
Ancak ortada iki oyuncu olduğunu, silahı yerine siyasi yolu tercih edecek Kürt hareketinin çözüm sürecini teşvik edeceği, Türk siyasi hayatına bir meşru oyuncu olarak girebileceği, bu oyunu hatta etkileyebileceği de açıktır.
Üstelik buna yaklaşıyorlardı. Çözüm süreci toplumsal ve siyasal koşulları barışın meşruiyetinin ne denli yüksek olduğunu göstermiştir. Tabuların kırılmasını, limitlerin aşılmasını ifade etmiştir. Bu süreç doğal olarak inişler, çıkışlar, tıkanıklıklar yaşamıştır. Doğal olarak tarafların birbirlerinden uzak beklentilerine tanıklık etmiştir. Doğal olarak devlet ve siyasi iktidar zaman zaman bu sürecin gittiği istikametten ürkmüş, rahatsız olmuştur.
Ancak Rojava'da ortaya çıkan yeni dengeler, PKK'nın bulduğu yeni imkanlar, Kandil'in bu iniş çıkışları vesile yaparak yeniden çatışma stratejisine dönmesine, siyaseti de bunun payandası yapmasına yönelik tercihi devreye sokmuştur. Çözüm sürecinden, “seni başkan yaptırmayacağız” söyleminden yorgun düşen, Suriye'deki ittifaklardan rahatsız olan, Kürt hareketinin Türkiye'deki egemenlik gösterilerini taşıyamaz hale gelen siyasi iktidar için bu tercih bir vesile oluşturmuş, o da ipin kopmasına katkıda bulunmuştur.
Ancak açık: Bu noktaya gelişte direksiyonun başında Kürt hareketi vardır.
Bu hareket siyaset pistinde kalmayı tercih etseydi, çözüm sürecini zorlayarak, Türkiye içinde kitlesel destek arayarak, dolayısıyla farklı bir çözüm ve paylaşma modelinin peşinden koşmayı esas alsaydı, bugün farklı bir noktada olabilirdik.
Söyledik, tercih açısından dün neredeysek bugün yine oradayız.
Kürt hareketi ibresini siyasete çevirir, hendek politikasına ve silahlı egemenlik arayışına son verirse, kapılar tekrar açılacaktır.
Ak Parti'nin kabul edilmez siyasi alanı daralma tepkileri, terör tanımı genişletme çabaları asayiş evrelerinin, siyasetsizlik zamanlarının araçları olduğunu unutmamak gerekir.
- BIST 9477.14
- Altın 3672.041
- Dolar 37.9593
- Euro 41.8788
- İstanbul 4 °C
- Diyarbakır 13 °C
- Ankara 5 °C
- İzmir 7 °C
- Berlin 4 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Kürt hareketi...

Ali Bayramoğlu / Gazeteci
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Kapıdaki Rakka krizi04 Nisan 2017 Salı 22:48
- Genelkurmay gerçekten rahatsız mı?09 Mart 2017 Perşembe 22:39
- AKP’nin referandum kampanyası bile popülist-otoriter düzenin işareti mi?24 Şubat 2017 Cuma 08:59
- Kürt siyasi partileri ölümün eşiğinde16 Şubat 2017 Perşembe 10:43
- Referandum sonuçlarını belirleyecek üç unsur07 Şubat 2017 Salı 09:42
- Türk demokrasisi için son şanslar24 Ocak 2017 Salı 02:51
- Türkiye’de askerin siyasi rolü bitti mi?18 Ocak 2017 Çarşamba 00:33
- PKK stratejik çıkmazda mı?28 Aralık 2016 Çarşamba 21:10
- Erdoğan’ın piyasa ekonomisiyle savaşı13 Aralık 2016 Salı 01:46
- Türk usulü başkanlık sisteminin şifreleri29 Kasım 2016 Salı 07:06
- Kürt sorunu da Trump’ı bekliyor12 Kasım 2016 Cumartesi 03:21
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.