Baklayı ağızlarından çıkardılar. Aslına bakarsanız o bakla hiç içeri girmemişti...
Bakın ne diyor herifçioğlu: "Ey Kürtler! Kobani'yle birlikte, Batı'nın Ortadoğu'da aradığı 'model toplum' olarak tam desteğini kazanabileceğiniz, bağımsız devletleşmeyi başarabileceğiniz olağanüstü bir tarihsel fırsat yakaladınız!
Şimdi AKP ile dar bakışlı yerel bir barış yapmanın değil, çok daha geniş ve büyük düşünüp, hayranlık yarattığınız Batı'nın desteğiyle bağımsız devlet için savaşmanın zamanı!"
Önce baktım, acaba Kuzey Irak Kürtleri'ni mi kastediyor? Hayır, düpedüz bizim Kürt vatandaşlarımıza yönelik.
Bunu söyleyeni sürüm sürüm süründürürlerdi, şimdi başına hiçbir şey gelmiyor. Memlekette dikta olduğu için herhalde!
Evet, pozisyonları budur.
Bir avuç sözde liberal Türk aydını.
Hani şu Tayyip Erdoğan'dan nefret eden, "barış sürecine girmeyin, sizi kandırıyor" diye tepinen üniversite hocaları ve gazeteciler takımı. Erdoğan onlara akıl danışmadığı, onları takmadığı için sinirlenen, huysuzlanan ekip.
Dertleri budur: Kürtler'e bağımsız devlet kurdurmak... Kürtler gitsin istiyorlar...
Çünkü kendilerini "Cezayir bağımsızlık savaşında devlete karşı tavır koyan Fransız aydınları" gibi hissediyorlar, her biri ufak çapta birer Jean-Paul Sartre maşallah.
Diyarbakır'a cadde, Şırnak'a sokak, Hakkari'ye meydan olacaklar ileride, ölümsüzleşecekler...
Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nden de nefret ediyorlar.
Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin sakat yanlarını eleştiriyoruz, onlar yıkılmasını istiyorlar. Ordu dağıtılacak, devlet lağvedilecek, Kürtler de gidecekler. Böyle sapıttılar, böyle uçuyorlar işte.
Bunlardan biri bana bir zamanlar "Türkiye'ye en uygun antlaşma Sevr Antlaşması'dır" demişti. Yeminle söylüyorum. (Hiç ısrar etmeyin, isim vermem.)
Bunların arasında "empatinin suyunu çıkarıp" kendini Rum gibi, Ermeni gibi hissedenler de vardır. İçlerinde Merkezi Haberalma Teşkilatı bordrosundan maaş alan da vardır, Fethullah'tan yemlenen de...
Böylece Türkiye'yi tek başına Suriye'ye sokmayı çok istediler, Kobani bahanesiyle bazı illerimiz karışınca da çok sevindiler, çok tepindiler. Erdoğan'ın başı iyice derde girecek, ordumuz çuvallayacak, o kargaşadan bir Kürt devleti doğacaktı.
Taksim ayaklanmasını da bu yüzden gönülden desteklemişlerdi, darbe girişimini de... Hele bir Erdoğan yıkılsın, gerisi kolaydı...
Fakat onların çuvalladıkları nokta da şu: Kürtler'in büyük çoğunluğu bağımsızlık istemiyor, haklarını istiyor.
Bir kısmını elde etmiştir, daha da edecektir. Bunun için de yeni bir anayasa ve güçlü bir başkan şarttır.
Türkiye Cumhuriyeti "kabuk değiştirecek" ama yıkılmayacaktır.
Kerametleri kendilerinden menkul, egoları davul gibi şişmiş bir avuç kart maceraperest bunlar, ne toplumda karşılıkları var ne de tabanları.
Bizi sakın bunlarla karıştırmayınız, bir tutmayınız.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.