Kolombiya yolunda...

İlk gezi 2011 yılındaydı. Londra, Dublin ve Belfast'a gitmiştik. Kısa adı DPI olan Demokratik Gelişim Enstitüsünün düzenlediği Kürt meselesine benzer çatışmaların çözümlerine dair bu ilk gözlem ve inceleme gezisine, mecliste temsil edilen (MHP haricinde) siyasi partilerin temsilcileri, çeşitli köşe yazarları ve akademisyenler katılmış ve gezi oldukça ses getirmişti.

Bunu İskoçya (2012), Güney Afrika (2013), Almanya (2013), İrlanda Cumhuriyeti (2014), Galler (2014), Filipinler (2015) seyahatleri izledi.

Ankara ve İstanbul'da sivil toplum ve siyasi parti temsilcilerinin, başbakan danışmalarının, İrlanda eski başbakanıyla, Kuzey İrlanda ve Güney Afrika barış süreci baş görüşmecileriyle buluştuğu takip toplantıları yapıldı.

Medya, kadınlar, sivil toplum örgütlerinin çatışma çözümündeki yerine dair Türkiye'nin çeşitli illerinde yuvarlak masa toplantıları düzenlendi.

DPI'ın başlattığı “alet kutusu” oluşturmak, “el becerileri”ni geliştirmek gibi bir deneyimdi...

Sıkıntılı anlar oldu. İlk günden itibaren Gülen cemaatinin hedefi olan DPI, bir çok karalama kampanyasıyla, soruşturmayla epey badire atlattı.

Ama soluğu kesilmedi.

Nitekim şimdi, benzer bir heyetle ve aynı amaçla bu kez Kolombiya yolundayız.

Geçen 5 yıl içinde Kürt çatışması da çeşitli evrelerden geçti.

Gözlem çalışmalarına görece sakin, silahların suskun olduğu bir dönemde başlamıştık. İkinci gezimizden hemen önce PKK'nın 2011 Silvan saldırısı bu dönemi bitirmiş, 1,5 yıl sürecek 2000'e yakın insanın hayatına mal olan ölümcül bir evreyi açmıştı.

Ardından, 2013'le birlikte çözüm süreci günleri geldi.

İki yıl boyunca bu sürecin hem umut veren hem kriz üreten anlarını yaşadık.

Bir yandan Nevruz meydanlarında barış çağrıları yapıldı. Silahlı isyan döneminin sonuna gelindiği ilan edildi. PKK Türkiye'yi terk etmeye başladı. Akil heyetler barış fikrini sokağa taşıdı. Halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı seçim kampanyasını çözüm sürecinin peşini bırakmayacağı vaadiyle açtı.

Diğer taraftan güvensizlik krizleri geldi gitti. Kalekol inşaatları, çekilmenin durması derken, Suriye ve IŞİD meselesi devreye girdi. Bir adım sonra Kobani olaylarına, 50 kişinin hayatının kaybettiği şiddet evresine tanıklık ettik.

2011'de ilk sinyallerini veren Rojava faktörü 2015'e gelindiğinde Kürt meselesi üzerinde belirleyici bir ağırlık oluşturmaya başlamıştı. Kürt sorununu ulusal sınırlar dışına çeken bu ağırlık, çözüm sürecinin de üzerine çöktü. Ve çözüm süreci rafa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadesiyle buzdolabına kaldırıldı. Tam 9 aydır, iç savaş görüntüsü veren şehir savaşları yaşıyoruz.

Tüm bunlar yaşananlardan sadece bir kesit.

Ne başlangıç ne de son...

Kürt hareketinin hendek siyaseti, silahlı özerklik girişimiyle davet ettiği, kentleri ve kitleleri tarumar eden çatışma, her geçen gün hızla ve her yönüyle “siyaset beklentisi ve ihtimalini” boğan bir istikamette ilerliyor.

Kandil siyaset ve çözüm çağrılarının pratik bir karşılığı olmadığı yönünde açıklamalar yapıyor.

Devlet ve hükümet siyaset sözünü duymak istemiyor.

Siyasi alan iyice daralıyor, HDP terörle özdeş kılınıyor, küçük siyasi aralıklar dahi takınmaya çalışılıyor. Kürt meselesi asayiş gömleği giyerken, demokrasi ve hukuk devleti açısından geri adımlar atılıyor, sokakta ve zihinlerde militerleşme yaşanıyor.

Ancak bunların hiçbiri siyasete olan inancı ve umudu bitirmez.

Her çatışmanın bir sonu vardır.

Kürt meselesinin de eninde sonunda dönüp dolaşıp tekrar geleceği nokta, siyasettir.

İntihar bombalarının, çatışmanın, saldırıların, terörün tavan yaptığı, yüzlerce insanın hayatını kaybettiği şu günlerde, Kolombiya gezisi böyle bir umudu temsil ediyor.

DPI'ın karşılaştırmalı çalışma ziyaretleri serisinin bir parçası olan ve Kolombiya Devlet Başkanlığının himayesinde yapılan bu geziye AK Parti adına Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, CHP adına Ankara Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Levent Gök, HDP adına Mardin Milletvekili Mithat Sancar, DPI uzmanlar heyetinden Prof. Dr. Sevtap Yokuş, Kezban Hatemi, ben, ayrıca Kadir İnanır, DPI direktörü Kerim Yıldız, DPI Başdanışmanı Esra Elmas ve Eleanor Johnson katılıyor.

Sizi birkaç gün benimle Kolombiya'yı, Kolombiya'daki çatışmayı ve çözüm çabalarını takibe davet ediyorum.