• BIST 9275.5
  • Altın 3813.858
  • Dolar 37.9692
  • Euro 41.7924
  • İstanbul 6 °C
  • Diyarbakır 6 °C
  • Ankara 1 °C
  • İzmir 5 °C
  • Berlin 6 °C

Kobanê üzerinden yüzyıla bakmak

Orhan Miroğlu

2. Dünya Savaşı’nda yaşanan bombardımanlardan sonra dünyanın harabeye dönmüş şehirlerini anlatan fotoğraflar ile Kobanê’yi IŞİD işgali sonrasında gösteren fotoğraflar arasında hemen hiçbir fark yok. Kobane’nin bu halini alın ve 2. Dünya Savaşı’nın bombardımanına maruz şehirleri arasına koyun, her şey o kadar birbirine benziyor ki, aradaki 75 yıl bir anda silinecektir..

Kuşatma sonrası Kobanê’ye bir bakalım. Havadan bombardımanlar bir yandan, sokak sokak yaşanan muhasaralar bir yandan, Kobanê’de taş taş üstünde bırakmamış.

Kürt coğrafyasında, gelecekte nasıl bir kurumsallaşma yaşanacak, Kürtler 21. Yüzyılda da ulusal kurumsallaşmayı ıskalayacak mı, yoksa bugün yaygın bir görüşe ve siyasi tercihe dönüşmüş gibi görünen Kanton yönetiminin her şeyi halledeceğine inanmaya devam mı edilecek?

Kobanê üzerinden tartışmaya değer diyorsanız, yazıyı okumaya devam edebilirsiniz.

***

Kobanê, Suruç ilçesine sınır ve sınırın her iki tarafında yaşayan akrabalar, aynı etnisiteden, ayni dinden, aynı aile ve aşiret köklerinden geliyorlar.

Suruç’ta gelişen bir kurumsallaşma ve artan bir refah her zaman olacak. Çünkü Suruç’un gündeminde savaş ve çatışma yok. Suruç ulusal milli gelirin, bugün, 12 dolar düzeyinde seyrettiği bir ülkenin sınırları içinde bulunuyor. Demokratik sistem, daha da gelişebilir ve Suruç’un sınırları içinde olduğu ülkeyi yönetenlerin öngörüleri ve hedefleri gerçekleşirse, 2023’lü yıllarda Suruç’ta kişi başına milli gelir, en az 15-20 bin dolar arası bir seviyeye gelebilir.

Ben Kobanê’yi merak ediyorum. Suriye’nin gelecekteki 50 yılı içinde Kobanê halkı acaba nasıl bir refah düzeyinde olacak, Kobanê’yi nasıl bir gelecek bekliyor? Bu soruyu sormak, Kürt siyasetçilerin, bize nasıl olabileceğini çok da anlatma gereği duymadan, sık sık söyledikleri şu ‘21. Yüzyıl Kürt yüzyılı olacak’ ezberinin ne manaya geldiğini de konuşmaya imkan verebilir.

Eğer Daron Acemoğlu’na inanacak olursak, Kürtler’in bu yüzyılda yapabileceği en iyi şeyin sadece savaşmak olmadığını, eğer bu yüzyıl beklendiği gibi bir Kürt yüzyılı olacaksa, kurumsallaşmaya da zaman ayırmak ve kafa yormak gerektiğini kabul etmemiz gerekiyor.

Hem de, bu savaş ortamında dahi bu tartışmayı yapmalıdır Kürtler..

Ortadoğu’da örnek alınabilecek bir tek ülke var, o da Türkiye’dir. Türkiye örnek alınabilir her bakımdan, Türkiye kurumsallaşmasını her türlü paralel yapılardan, envai çeşit egemenlik alanlarından kurtarma çabası gösteriyorken, bence bir tek şey yapıyor: Daron Acemoğlu’nun izinden gidiyor.

Yani kurumsallaşıyor.

Dünyanın küresel aktörleri ve Türkiye arasında yaşanan kavganın gerçek sebebi budur.

Ama Kürtler’in önemli bir kısmının gündeminde kurumsallaşma yok. Kurumsallaşma ve Kanton yönetimi arasında somut bir nedensellik bağı kuruluyor ve Kanton yönetimi her derde deva bir yönetim gibi görülüyor.

Şengal’de Kanton, Rojava’da kanton, Cizre’de kanton, bir kurtuluş olarak görülüyor.

Oysa bu durum fiili olarak Kürdistan’ı siyasi ve ekonomik manada bölüyor ve bölecek, bölmekle kalmayacak, Kürt partilerinin birbirleriyle kavga etmelerine de sebep olacak..

***

2003-2005 yılları arasında Süleymaniye merkezli bir Kürt partisiyle Irak ve İran yönetimi arasında bir anlaşma yapıldığı söyleniyordu. Anlaşmaya göre, Süleymaniye, Erbil, Duhok ve diğer Kürt şehirleri birer Kanton olacaktı. 2006 yılına kadar bu fikir tedavülde kaldı. Süleymaniye de ayrı, Erbil’de ayrı bir hükümet vardı. KDP bu fikre şiddetle karşı çıktı. Milli hükümet Amerikalıların zorlaması olmasaydı kurulamayacak ve durum bu minvalde devam edecekti.

Şimdi başa döndük. Şengal Kanton olacaksa, Erbil, Duhok ve Süleymaniye neden olmasın?..

Kürt coğrafyasının Kantonlara bölünmesi parlak bir fikir değil, Sykıs-Pico anlaşmasının 21. Yüzyıl versiyonu gibi geliyor insana. Bir farkla, bu defa bölen İngiliz ve Fransızlar değil, Kürtler kendi kendilerini bölüyorlar..

***

Kobanê’nin İŞİD işgalinden kurtarılması Kürtler arasında büyük bir sevinç yarattı.

Ama Kürdistan’ın geleceğini ve Kürt milli çıkarlarını Kobanê üzerinden tartışmak isteyenlerin sadece bu sevinçle yetinemeyecekleri de bir gerçek.

Söylemeye gerek yok, tarihin belli bir döneminde bazı ulusların sürekli yükselişine yani zenginliğine ama bazılarının da devam edip gelen yoksulluğuna tanık olmaktayız.

Daron Acemoğlu ve James Robinson’un, düşüş ve yükseliş için ortaya koydukları kriterlere inanacak olursak, Kürdistan dediğimiz ülkenin, tarihinin hiçbir döneminde yükseliş kaydeden bir ülke olmadığını söyleyebiliriz.

Acemoğlu ve Robinson, bir parçası Amerika sınırları içinde bir parçası da Meksika sınırları içinde kalmış bir şehri anlatmakla başlıyorlardı kitaplarına.. Bölünmüş şehrin bir tarafında milli gelir 30 bin dolardır. Çünkü insanlar siyasi ve kültürel haklarını kullanabilmekte ve zenginlik üretebilmektedir. Burada Amerikan hukuku ve siyasi sistemi geçerlidir. Ama aynı kökenden gelen insanların yaşadığı şehrin bölünmüş olan diğer tarafında ise milli gelir sadece 10 bin dolardır ve burada Meksikalı romancı, Carlos Fuantes’in son romanında anlattığı, hukukun ve demokrasinin dolayısıyla siyasal hakların olmadığı Meksika vardır.

  • Yorumlar 11
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • yılmaz08 Şubat 2015 Pazar 07:45sefalet 2

      Sayın miroglu. Süslü laflarla kürdistanin diğer parçalarını nasil kurnaz bir oryantalist edayla türkiyeye peş kes çekmek istediğiniz o kadar aşikâr ki. Deniz bitti bay miroglu geçmiş mirasını o kadar çok ucuza sattıniz ki . Size üzülmek geliyor içimden hepsi o kadar

      Yanıtla (0) (0)
    • cemal karakocan08 Şubat 2015 Pazar 08:56bence

      Sevgili arkadasalar bence en iyi cevap bu zata cevap vermemektir

      Yanıtla (0) (0)
    • ali08 Şubat 2015 Pazar 10:38metiner gibi vekilligi hakkettin

      biri śuna yazma desin artik kusacagim yoksa .

      Yanıtla (0) (0)
    • misafir08 Şubat 2015 Pazar 13:29serok orhan

      anlaşıldı, okadar uzatmaya gerek yok. rojavalı kürdler türkiyeye teslim olsun, erdoğana biat etsin, ozaman kürtler yaşadı. metiner dostun gibi yeterince yağcılık yapabilirsen senide akp milletvekili olarak kabul eder, tamam.

      Yanıtla (0) (0)
    • Medya terazi08 Şubat 2015 Pazar 13:31Mide gelgitini yaşiyor

      Özgürlükçü Kurd ler milledinin onur we haysiyetinin kurtuluşu uğrunda direnirken miroğlu gibilerde sadece midesini düşünmeye çalışırlar.yerleri ise sömürgeci iktidar partilerine yalakalık yapmaktan geçer hepsi o kadar.

      Yanıtla (0) (0)
    • C*208 Şubat 2015 Pazar 16:28Kobane ! Kurbane!

      Biri buna kürtler zafer kazandi Erdogan ile Kankasi ID yenildigini hatirlatsin. Zafer kazanan bir halk neden geri adim atsin, sen git erdogana söyle yenildik, kürtler degil TC e geri adim atmasi gerektigini söyle... Zaten seni milletvekili adayi yapmaz bunlar, bosuna yandas olup Erdogana dogru takla atip durma....

      Yanıtla (0) (0)
    • Bahri08 Şubat 2015 Pazar 18:47Yazın

      Orhan! Kendine çok yüklenme sana yazık oluyor.M.Metiner'in seviyesine düştüğünün farkındamısınız .Geçmişine senin kadar kötülük yapanlar sonradan pişman.olurlrar,ama iş işten geçmiş olur.

      Yanıtla (0) (0)
    • fukara08 Şubat 2015 Pazar 19:26suruc

      Akil fukarasi Miroğlu suruç u kadikoy karsiyaka etilerle karistirdi. Amaç yağlama olunca suruç un mahrum birakilmis hali mirogluna güzel gorunuyor

      Yanıtla (0) (0)
    • abay08 Şubat 2015 Pazar 20:30ey miroglu

      Varsin kişi başina düşen gelir bilmem kaç milyon dolarlara çiksin. Varsin akp ihaleleri bilmem vekilik listeleri sizin olsun, ama ne olur bu bayat yargilarinla kürtlere akil vermeye kalkişma.

      Yanıtla (0) (0)
    • Ali Karakocan09 Şubat 2015 Pazartesi 00:24Oneri

      Miroglu Kurdleri bu kadar dusunuyorsan Kurdlerin Paytexti olan Amed'den aday olsana.....

      Yanıtla (0) (0)
    • Zana bedirxan11 Şubat 2015 Çarşamba 12:55düşünmeden konuşan bizler

      Mir oğlu nun yazısı yerinde ama bunu anlayacak kapasitede Kürd kalmamis ulusal değerler ayaklar altına alınmış kişiler ve partilere bağlılık vardır eğer bugün devletimiz olsaydı kobani sengal bu halde olmazdı kobani kantondu niye kendini savumamadi sormak lazım değerli yorumcular cevabınız varmı acaba?

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89