Ekimden beri Kobanê’de bulunan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimine (IKBY) bağlı 150 civarında peşmerge evlerine döndüler. Bu ne anlama geliyor? Her şeyden evvel Kobanê’nin güven altında olduğu anlamına geliyor. IŞİD bir daha kolay kolay Kobanê’ye saldıramaz. Ancak Kobanê’deki varlıkları stratejik olduğu kadar simgesel değer taşıyan peşmergelerin çekilmesi Kürtler arası dengeleri yeniden değiştirebilir.
IKBY Başkanı Mesut Barzani peşmergelerini Kobanê’ye göndererek Kürtler arası birlik beraberlik mesajı verdi. Aynı zamanda peşmergelerin imajını onarmaya çalıştı. Zira IŞİD Ağustos’ta kısmen IKBY denetiminde bulunan ve Ezidilerin yoğunlukla yaşadığı Şengal’i kuşattığında peşmergeler kaçmıştı. IŞİD’i geri püskürtmek PKK ve Suriye kolu YPG’ye kalmıştı. Bunu da başardılar. Hâlihazırda Şengal’de Barzani’nin KDP’si, Celal Talabani’nin Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB), PKK ve YPG’ye bağlı güçler bulunuyor. Bir de aralarında dağılan Ezidiler.
Şengal tam bir barut fıçısı. Saflaşmanın bir tarafında KDP diğer tarafında ise saydığımız diğer gruplar var. Bir ucu Bağdat ve Tahran’a dayanıyor. Geçen ay KDP asayiş güçleri Ezidilerin “Öcalan’ı” şeklinde anılan Şengalli Ezidi komutan Haydar Şeşo’yu gözaltına aldılar. Kendi birliğini oluşturan Şeşo İran destekli Şii milislerden para almakla suçlanıyordu. KYB/ PKK/ YPG aksına dâhil olduğu söyleniyordu.
IKBY bünyesinde faaliyetlerini sürdürmeyi kabul ettiği iddia edilen Şeşo serbest bırakıldı. Ancak bu arada KDP ile KYB arasında sert tartışmalar yaşandı. İşler Irak meclisinde milletvekili olan bir KYB üyesinin Şeşo özgürlüğüne kavuşana denk üst düzey bir KDP’linin rehin alınması gerektiğini savunmasına kadar vardı.
Barzani açısından bardağı taşıran son damla Ocak ayında Ezidilerin Şengal’de kendi meclislerini kurduklarını ilan etmeleriydi. Meclisin ilanının hemen öncesinde KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık ile Erbil’de bir raya gelmişti. Barzani Ezidiler meclisi kendini fes edene kadar PKK komutanıyla ile tekrar görüşmeyeceğini söyledi. Mart’ta Kandil’de bizlere mülakat veren Bayık, Ezidilerin iç işlerine karışamayacağını savunmuştu. Aradaki gerginlik dinmiş değil. Peşmergelerin Kobanê’den çekilmelerinin hemen akabinde Barzanilere yakınlığıyla bilinen IKBY sözcüsü Sefin Dizayi’nin peşmergelerin artık IŞİD’le “tek başına mücadele” edebildiğini, PKK ve YPG gerillalarından “istenildiği takdirde” Şengal’den çekileceklerini düşündüğünü söyledi. Türkçesi şu “çekil dersek çekilmek zorundalar”. Peki, öyle mi gerçekten?
İlk bakışta son derece karmaşık görünen bu tablo aslında gayet net. IŞİD’e karşı sergilediği başarılı performansla Kürtlerin ve Batı’nın gözüne giren PKK kendisini Kürtlerin “asıl ve tek lideri” olarak gören Barzani’yi gittikçe daha fazla rahatsız ediyor. KDP’nin penceresinden bakıldığında, bitmek bilmeyen iç çekişmeleri ve Talabani’nin rahatsızlığı nedeniyle inişe geçen KYB, çareyi Bağdat’taki Şiiler, İran ve PKK ile iş tutmakta buluyor. PKK ise IŞİD’in sahneye çıkışını fırsat bilip Irak Kürdistan’ında nüfuzunu yaymak istiyor.
Ne var ki PKK ile KDP arasında sıkışmaktan rahatsızlık duyan PYD/ YPG’liler de olduğu söyleniyor. Zira Suriye’de kartlar yeniden karıldığında KDP’nin de desteğine ihtiyaçları olabileceğini hesaplıyorlar. Ve ABD her ne kadar IŞİD’e karşı PKK ve YPG ile fiili işbirliği içerisinde olsa da son tahlilde KDP güdümündeki IKBY’yi birincil partner olarak görüyor.
5 Mayıs’ta Obama ve yardımcısı Biden ile Washington’da biraraya gelecek olan Barzani’nin PKK ile ilgili kaygılarını dillendirir mi bilinmez. Ancak PKK ve YPG güçlerinin Şengal’den çekilmesini sağlamak için Barzani’nin ABD’nin yardımına başvurabileceği ortada. Başta ifade ettiğimiz gibi peşmergelerin Kobanê’den çekilmesiyle birlikte Kürtler arası ilişkiler yeni bir evreye giriyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.