Aynaya düşen aksimiz bu mudur Allah'ım! Aynaya ve dahi Ramazan-ı şerif'in burcuna!
On altı saat aç kalışımızı dakika dakika saniye saniye hesaplayıp.
Sonra kuş sütü eksik sofralara oturunca; bir yerlerde imsak ile iftar vakti değil, kronik açlık çekenleri idrak edecek düzeye ancak gelen gafiller miyiz Allah'ım!.
Biz bu muyuz Allah'ım!
29 bin çocuk sanki iki gün içinde ölmüş gibi nasıl da kederleniyoruz. Kederlenir gamlanır gibi yapıyoruz.
Sanki on bir yıldır açlık çeken bir ülke değil bebeklerini, çocuklarını kara toprağın kara bağrına, ot bitmeyen bağrına yatıran annelerin diyarı.
On bir yıl durup durup da şimdi on bir ayın sultanında biraz açlık duydu diye bedenimiz, acından ölenleri görüyoruz öyle mi?
11 ay boyunca Sudanlı korsanları haber yapıp, bir ay boyunca açlıktan ölenleri "görerek" vicdanımızı temiz tutabilecek miyiz?
Roma tarihini okurken, daha çok yemek yiyebilmek için kendini kusturanları okurken şaşırıyoruz.
Garip olanı, ancak tarihin sayfaları arasında algılayabiliyoruz.
Oysa bu gün dünyanın yarısı aşırı yemekten, tıksırıncaya kadar patlayıncaya kadar yemekten ölüyor, diğer yarısı açlıktan.
Amerika oburlukla mücadele ediyor, Afrika açlıkla.
Yemekten ölenler bir kuru ekmeği bir avuç suyu bulamayanların haklarını da yedikleri için ölüyor ya!
Oysa en hararetli "insan hakları savunucuları" en tombalak ülkelerin nüfusuna kayıtlı.
Obama'nın babası Kenyalıydı değil mi?
Obama'nın babasının memleketi açlıktan ölüyor, annesinin memleketi aşırı yemek yemekten.
BM'den Somali için acil yardım çağrısı çıkıncaya kadar binlerce çocuk ölüyor.
Biz insanlığımızı Ramazan ayına erteliyoruz.
Hayırda yarışmak için Ramazan ayını bekliyoruz.
Bekliyoruz kelimesi yanlış oldu esasında.
Hayırda yarışmayı Ramazan ayına erteliyoruz olmalıydı cümle.
Çünkü biz, kapitalist ayinlerimizin kazasını yapmakla meşgulüz.
Tatil yapılacak faturası en kabarık olanından.
Her ürünün en son modeline ram olunacak.
Yeni kutlamalar için tema bulunacak.
Müslümanlar her şeyin en iyisine layıktır düsturu ile FARKKKK yaratılacak!!!
Ölmeden önce kalınacak yedi yıldızlı oteller için, ölmeden önce yenilecek yemekler için, ölmeden önce verilecek lüks mekân resimleri için geldik ya biz bu hayata.
Fakirleri, sadece fakirlerin gördüğü bir gezegen artık dünya, "yeni" Müslümanlarıyla.
İnanmazsanız çevrenize bir bakın. Somali için sms gönderenler ya öğrencilerdir ya da dar gelirli aileler.
Bu mudur ahvalimiz?
Budur!
Oysa Efendimiz bize nasihat eder: "Kıyamet gününde Âdemoğlu şu beş şeyden sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılamaz. Ömrünü nerede, ne suretle harcadığından; yaptığı işleri ne maksatla yaptığından; malını nereden kazandığından ve nerelere sarf ettiğinden; vücudunu, sıhhatini nerede ve surette yıprattığından."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.