• BIST 9275.5
  • Altın 3779.352
  • Dolar 37.9435
  • Euro 41.7616
  • İstanbul 3 °C
  • Diyarbakır 12 °C
  • Ankara 1 °C
  • İzmir 7 °C
  • Berlin 7 °C

Kandil’e atom bombası atalım mı

Demiray Oral

“Kandil’i söndürelim” oyunu yine başladı.

Maalesef milli sporlarımızdan biri hâline gelmiştir kendisi.

Bu “oyun” her sene PKK’nın yaptığı büyük saldırılarından sonra mutlaka oynanmazsa birilerinin hatırı kalır.

Oyunun ilk aşaması “gaz alma”dır.

Ya Kuzey Irak’a hava saldırısıyla ya da sınırdan üç beş kilometre içeri giren çok özel birliklerin yaptığı operasyonla, verilen şehitlere karşılık memleket insanın gazı alınır.

Fakat bu gaz alma operasyonu ulusal medyada “gaz verme” şeklinde bir yan etkiye yol açar.

Böylece oyunun ikinci ve asıl aşamasına geçilir.

Bu aşamada manşetler ve köşeler “Kandil sönecek – söndürelim – söndürebiliriz...” minvalinde bir içerikle süslenir (mübarek medya değil yangın söndürme tüpü).

Asker emir bekliyordur...

Meclis yeter ki karar versindir...

Muhalefet üzerine düşeni yapmaya hazırdır...

Hatta sözkonusu literatüre en son katkıyla, Genelkurmay Başkanı ağlamaz, ağlatır!

Sonra?

Ne olacak... Hayatımız yalandır.

Paradoks şudur ki “Kandil’i söndürelim” oyunu, ne zamanki tek seçeneğin “anlaşma” olduğu duygusu toplumun kafasına dank etmeye başlarsa işte o zaman derin dondurucudan çıkarılır.

Ne zaman ki savaşla PKK’nın tümünü yok etmenin imkânsızlığı anlaşılır, “savaş bitsin” duygusu zirve yaparsa işte o zaman...

Kandil’i söndürelim...

Oldu.

Peki, nasıl söndürelim?

Dur bir dakika, atlama hemen öyle.

Gazetenin birinci sayfası için grafik servisine bir ton silah, uçak, asker, harita illüstrasyonu siparişi vermeye gerek yok.

Bir önerim var.

Kandil’e atom bombası atalım bence.

Atalım mı?

Atalım, atalım... Kafadan halledelim mevzuu.

Ama benim de Genelkurmay Başkanı misali üç şartım var bu hususta.

1
– Devlet karar versin (o kolay, dükkân bizim).

2 –
ABD ikna edilsin (uçaklarla bildiri atalım Washington’a, Hiroşima’nın 2. Dünya Savaşı’nı nasıl ânında bitirdiğini hatırlatalım).

3 –
Benim Kürt vatandaşlarım, olacak ağır can kaybına karşı hazırlansın (çoğu sizin çoluk çocuğunuz beş bin Kürt’ü öldürdük ama bakın terör bitti, artık mutlu mesut yaşayabilirsiniz diyelim).

Sonra?

Ne sonrası... Hükümete göre Kürt sorunu zaten bitmişti biliyorsunuz, terör sorunu da böylece bitince Kürt vatandaşlarımızla “sıfır sorun” vaziyetine geleceğiz falan filan...

Neyse ki bu saçmalıkların saçmalık olduğunu artık biliyor bu memleketin insanı.

Neyse ki savaş bitti aslında.

Evet, toplumsal bilinçte bitti bu savaş.

Onlarca Türk ve Kürt gencinin öldüğü son saldırı bile aslında “ölümsüz” çözümün kazandığının ilanı oldu.

Kimi medya, kimi siyasiler, ve kimi başka Türkler eski refleksleriyle hâlâ “Kandil’i söndürelim” oyununu oynamak için sevinçle ellerini çırpsalar, kimi Kürt milliyetçileri de kimi Türkler PKK’nın peşine takılmaya devam edecek diye umutlansalar da bu böyle.

O medya, o siyasiler, o Türkler ve o Kürtler toplumsal bilincin gerisine düştüler.

Kendi aralarında “savaş” oyununu oynamak için debelenip duruyorlar.

Toplumun bilincinde bitti bu savaş ve bu nedenle gerçek savaşta da olsa olsa uzatmalar oynanıyor.

Maalesef uzatmalarda ölüyor gençler.

Çünkü savaşın insanların kafasında bitmesi ile gerçekten kimsenin ölmediği bir noktaya gelinmesinin arasında bir süre geçecek.

Bu sürenin ne kadar kısa veya uzun olacağı, bu arada boşu boşuna kaç gencin daha öleceği bu memleketin insanlarına, yani Türk ve Kürt halklarına bağlı.

Bugün cenazelerin sloganı hâline gelmeye başlayan “yeter artık bitirin bu acıyı” cümlesini Türkler ve Kürtler birarada en yüksek perdeden söylemeye başladığında barışın önünde kimse duramaz, duramayacak.

Unutmayalım ki, çözüm istemeyenlerin en büyük silahı, silahtır.

O silahları susturmanın yolu da duyması gerekenlere “Savaş artık bitti beyler” diye avaz avaz bağırmak.

  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • mehmet yıldız23 Haziran 2012 Cumartesi 06:16zor olan barışı yapabilmek

      savaşla bir yere varılamaz en önemlisi ve zor olan barışı tesis etmektir ,ülke tarihinde kolayı seçmişiz savaş ve sonuçları ortada koca bir imparatorluk bu günkü duruma geldi bunuda küçültmek istiyoruz çünkü genlerimizse barışa yer yok,kaybetiğimizde en kötü kaybettiklerimizdir,yine genlerimizde devlet yıkma geleneğimiz var 17 devleti kurmuşuz ,ve bununla övünüyoruz,barışı bir denesek ,ırkçılığı terk etsek diyorum hani

      Yanıtla (0) (0)
    • mustafa nesim sevinc23 Haziran 2012 Cumartesi 14:09terbiyesiz

      Iki genc agac dibinde sesizce uzanmis dusunuyor
      Bir muddet sonra kiz erkege soruyor "- ne dusunuyorsun?" erkek "-hic senin dusundugunu" kiz hemen cocuga tokat vurup "terbiyesiz" diye bagirir. toplum da da herkes kurt sorunun cozumunu dusunuyor dusundugunu duyunca konusunca terbiyesiz oluyorz. Olum care olsaydi tarihteki tum katliamlar basarili olurdu

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89