AK Parti Milletvekili dostum Mehmet Metiner, Sabiha Gökçen Havaalanı’nın adının değişmesi için teklif vermiş. Yürekten destekliyorum ve neden desteklediğimi izah etmek istiyorum.
Gökçen bir sembol isim ve İstanbul’daki havaalanında onu tanıtan bir İngilizce bir de Türkçe metin vardır. Türkçesinde Dersim’i bombaladığı açıkça yazılıdır, ama İngilizce metinde bu ibareler yoktur. Bu bile bir skandaldır.. Çünkü İngilizce metinde de Dersim’i bombaladığı yazılsa, yabancılar herhalde biraz hayret ederlerdi, kendi ülkesini neden bombaladı bir Türk pilotu diye..
Bu bile o havaalanının adını değiştirmek için önemli bir sebeptir. Demek ki Sabiha Gökçen’in mazisi ve Dersim’de gönüllü olarak üstlendiği görev –Atatürk’ün rızası hilafına üstelik– savunulacak bir görev olmaktan uzak ki, Gökçen yabancı yolculara ayrı, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına ayrı tanıtılıyor!
Bu havaalanının adı değişsin dediğinizde, peki diyorlar, Sabiha Gökçen’i Dersim’e gönderen Atatürk’ün adının verildiği yerleri değiştirebiliyor musunuz?
Madem buna gücünüz yetmiyor, ne istiyorsunuz bu zavallı Ermeni kızdan!
Gerçek şu ki, bu itirazların hiçbir haklılığı yok. Kemalistlerin yazıp çizdiği gazetelere baktığınızda farklı itirazlara da rastlarsınız.
Onlar diyorlar ki, Sabiha Gökçen Havaalanı’nın adını değiştirmek, Atatürk’ün adını değiştirmek demektir..
Bütün bu itirazların hiç birinin geçmişle yüzleşme politikaları bakımından herhangi bir değeri ve önemi yoktur.
Kemal Yamak 7. Kolordu Komutanı’ydı, onun emri olmadan, hatta Kenan Evren’in haberi ve emirleri olmadan, Yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran Diyarbakır Cezaevi’nde o zulmü yapamazdı..
Ama Diyarbakır Cezaevi’yle adı özdeşleşen kişi bu yüzbaşıdır.. Fatih Belediyesi, uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Esat Oktay Yıldıran’ın adını, şehitler için yaptırdığı anıttaki üçüncü sıraya yerleştirmişti. Bu girişim, Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceye maruz kalan mağdurlar başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluş tarafından tepkiyle karşılandı. Bunun üzerine Fatih Belediyesi’nden gelen bir ekip, Yıldıran’ın adının bulunduğu betonu Şehitler Parkı’nda bulunan anıttan söküp çıkardı.
Aksaray’daki Şehitler Parkı, 1996’da Sadettin Tantan’ın Fatih Belediye Başkanlığı döneminde yapılmıştı. Fatih’te ikâmet eden ve şehit olan 45 askerin adının yer aldığı anıt ve park, 2008’de AKP’li belediye tarafından yeniden düzenlendi. Anıtta Binbaşı Yıldıran’ın adı üçüncü sırada yer alıyordu. Adı Fatih Belediyesi’ne ait bir parka dikilen Şehitler Anıtı’nda geçince tepkiler oldu ve belediye ismini o anıttan sildi.. Ben de bu konuda yazılar yazdım. Taraf’tan sevgili Dicle Baştürk bu konuda çok önemli haberler yaptı. O anıtta Esat Yüzbaşı’nın adı kalmamalı, silinmemeli diyen kimse Kemal Yamak ve Kenan Evren’in adı sokaklara, caddelere veriliyor hadi onları da toptan silelim veya o caddelerden geçmeyelim, o okullara çocuklarımızı göndermeyelim demedi. Ama Kenan Evren’in adının geçtiği bir takım mekânlara yığınla itirazın olduğunu biliyoruz. Onlar da mutlak silinecektir bir gün.
General Mustafa Muğlalı’nın ismi Muradiye’deki askerî kışladan silindi. Ama Kürtlere zulüm eden tek general herhalde sadece Muğlalı değildir.
Kimse kalkıp da, mesela, şu şu paşaların ismi silinmedikçe Muğlalı’yı silmek neye yarar demedi.
Çünkü Özalp ve Dersim’de gerçekleşen katliam, çok özgün koşullarda ve adı hafızalardan silinmeyecek faillerin marifetiyle gerçekleşti.
Muğlalı, Gökçen ve Alpdoğan Paşa..
Ayrıca, Muğlalı’nın adı, memleketi Muğla’da bugün de, bir iş hanında duruyor. Belediye meclis üyelerinin bir kısmı silinmesi için teklif etmişler, ama CHP’liler “o bizim hemşerimizdi, doğuda ismi silinebilir, bu isim orada insanları incitebilir, ama burada böyle bir şey söz konusu değil” dediler..
Yani katil bizim katilimiz demek gibi bir şey bu, ve asla doğru değil..
Bir dönem adı zulümle ve katliamlarla özdeşleşmiş kimselerin adını yaşatmak, insan olanın talep edeceği bir şey olamaz.
Şimdi Meclis Metiner’in bu teklifini hayata geçirmeli, Sabiha Gökçen’in adı o havaalanından silinmeli, ardından Sayın Bülent Arınç’ın da sözünü ettiği Dersim Komisyonu kurulmalıdır.
İşte hakikat, işte Meclis!
Biraz cesaret, biraz samimiyet lütfen!
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.