28 Şubat soruşturması da, tartışmaları da derinleşiyor. Dün Emekli Org. Fevzi Türkeri'nin içinde bulunduğu bir grup daha gözaltına alındı.
Bu arada özellikle Özkasnak'ın tutuklanmasından sonra, basın ve 28 Şubat tartışması tekrar alevlendi. Bu tartışma özellikle askerle doğrudan temas içinde olan, bilerek işbirliği yapan kişileri işaret ediyor.
Ancak bunun yanında tüm farklı işbirlikçileri kuşatan etik, politik bir sorgu sual halinin de ülke siyasi psikolojisine egemen olduğu söylenebilir.
Bunların hepsi yapılmalı...
Ancak sorumluluk denince akla önce askerin gelmemesi mümkün müdür?
28 Şubat günlerinde askerle ilişkili şu üç özelliğin altını sık çizerdim.
1.28 Şubat'ta ordu kamuoyunu "andıç"lar çerçevesinde "psikolojik harekatlar"la yönlendirmiş, oluşturduğu bu zeminden hareketle gelen destekle siyasetçiye ve siyasî alana müdahale etmişti. Ordu birliklerini, YÖK'ü, mülki idareyi, üniversiteleri ve basını bu yönde yönlendirmiş ve kullanmıştı.
2.İçişleri Bakanlığı'nı atlayarak valilikler, belediyeler, hatta muhtarlıklar vasıtayla ve EMASYA üzerinden takip ve fişleme faaliyetleri yapmıştı.
3.Vatani görevini yapan erler dahil tüm ordu personelini ve birliklerini, hatta ailelerini tüm ülkede fişleme çalışmaları yapmak üzere kullanmış ve onları zorlamıştı.
Ve 28 Şubat bu faaliyetleri, MGK gibi anayasal kurumlar, 28 Şubat kararları gibi cebir eseri manzumeler, EMASYA gibi yasaları ters yüz eden protokoller, habercilik faaliyeti gibi perdelerin arkasına gizleyerek, onlara "doğal" ve "yasal" görüntü vermeye çalışmıştı.
Askere ilişkin her üç unsurun da açık bir suç alanı, pek çok açıdan suç oluşturduğuna şüphe yoktur.
Örnekleyelim...
İşte, (her duyumun altındaki kaynağın gösterdiği gibi) ülke sathındaki tüm askeri birliklerce girişilen, binlerce sayfa tutan sürek avından bir kaç örnek:
"Sekiz yıllık kesintisiz eğitim yasasını protesto etmek için 21 aralık 1997 günü Konya Hacı Veyiszade Camii'nde yaklaşık 1000 kişinin toplu dua yaptığı, cami çıkışında duaya katılanlara 8 şeklinde yapılmış simit ve süt dağıtıldığı..."
(21/12/97/perokveegtmrkkom)
"Batman Anadolu lisesi okul müdürü .... nün, sağ görüşlü ve irticai faaliyetlere yakın olduğu..."
(05/12/97/yedikorkom / ikk- isöz)
"Kocaeli Gebze Nizam'ı Alem Ocakları şube başkanı .... nın "Müslümanların terörist gibi muamele gördüklerini ve antidemokratik uygulamalarla Müslümanların sabırlarının taşırıldığını' belirterek, halkı yönlendirdiği..."
(01/12/97/onbeşkorkom / ikk-isöz)
İşte ünlü BÇG fişlerinden, tüm valilerin yer aldığı gruptan bir kaç örnek:
Dönemin Nevşehir valisi hakkında:
"Bekir Aksoy ekibindendir. 55'inci hükümetin türban ile ilgili alınması gereken önlemler için Ankara'da valiler toplantısında, 'Nevşehir'de ben bu yasakları uygulatmam' demiştir. Nakşibendilerle irtibatı vardır."
Dönemin Gaziantep valisi hakkında:
"Mardinli olup Arap kökenlidir. Vali olabilmek için her siyasi kesimle ilişki içinde olmuştur. Vali kalabilmek için REFAHYOL döneminde Fehim Adak dahil tüm eski RP kanadı ile teması olmuştur. Personel Genel Müdürlüğü döneminde Atatürkçüleri bakanlık içerisinde etkisiz hale getirmeye çalışan ekibin başındadır."
Dönemin Gümüşhane valisi hakkında:
"Nakşibendi tarikatındandır. İlişkileri Sayıştay Başkanı Vecdi Gönül, Başbakanlık eski Müsteşarı Atilla Koç, diğer eski RP yanlılarıyladır. Eşi ve büyük kızı türbanlıdır. 8 yıllık eğitime karşıdır. MGK kararlarını uygulamada isteksizdir.
Ve son örnek...
8. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nın, 2. Kolordu'dan gelen İKK.KB (63) sayılı bir emri dağıtıma soktuğu, Kurmay Başkanı K. Albay Mahmut Sancar imzalı, 19 Şubat 1997 tarihli yazısı:
"Türkiye Cumhuriyetini ve Silâhlı Kuvvetler'i iç ve dış tehditlere karşı koruma ve kollama, her Türk vatandaşının olduğu kadar T.S.K. personeli ve onların eş ve çocuklarının en büyük millî görevidir. Bu bakımdan Kara Kuvvetleri'nin tüm personeli ve aileleri birer haber toplama vasıtasıdır. Tüm Kara Kuvvetleri personeli ve ailelerinin elde edeceği her türlü belge, bilgi ve haberi bu konunun üst komutanlık tarafından bilinip bilinmediği yorumunu yapmadan silsileler yoluyla üst komutanlığa ulaştırması ve personelin bu hususta bilgilendirilmesi ilgi ile emredilmiştir."
Zorlama, kullanma, fişleme, fişletme, tasfiye etme, tahkir etme, hak gaspı, özgürlük ve dokunulmazlıkların ihlali...
Evet, işte bunun için önce asker...
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.