• BIST 9883.64
  • Altın 2954.659
  • Dolar 34.7445
  • Euro 36.5021
  • İstanbul 10 °C
  • Diyarbakır 5 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 10 °C
  • Berlin 5 °C

Irak ziyareti ve Kürt meselesi

Nuray Mert

Barzani ile olmayacağı anlaşılınca, İbadi ziyaret edildi. Başbakan Yıldırım’ın son Bağdat ve Erbil ziyaretinden söz ediyorum. Uzunca bir süredir, genel olarak Irak ve özel olarak PKK konusunda, siyaset Barzani ve Sünni gruplar üzerinden kotarılmaya çalışılıyordu, olmadı, yanlış hesap Bağdat’tan döndü. 

2013’te Irak Merkezi yönetimini pas geçip, Kuzey Irak Kürt yönetimi ile enerji anlaşması yapmaya kalkışıldığında, Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın uçağı Erbil’e inemeden, Bağdat tarafından havada çevrilip Türkiye’ye dönmüş, ardından Bakan apar topar Bağdat’a gitmek durumunda kalmıştı. Irak merkezi yönetimi ile ilişkiler hep limoni gitti, Irak merkezi yönetiminin mahkûm ettiği Tarık Haşimi’ye kucak açıldı, onun üzerinden Sünni politikalar yürütülmeye çalışıldı, olmadı. Musul’un işgali ardından PKK’nin bölgede öne çıkması üzerine, 2015 Aralık ayında yani bir sene önce, Başika’ya peşmergeleri eğitmek üzere 1200 Türk askerinin intikal ettiği açıklandı, Bağdat ile ilişkiler bir kez daha gerildi. En son ekim ayında Başika krizi tekrar tırmandı, Irak merkezi yönetimi için denilmedik laf kalmadı, Cumhurbaşkanı, İbadi’yi muhatap olarak görmüyor, “Benim kalitemde değil” diyordu. Bakan Ömer Çelik, geride kalmamak için olsa gerek, İbadi’ye yönelik hakarete varan ifadeler kullanıyordu. Başika’da asker bulundurmak milli bir mesele halini aldı. Diğer taraftan, Musul meselesi etrafında Lozan tartışmaya açıldı, Musul’u “geri almak”tan söz eden mi ararsınız, Musul ve Halep’in Türkiye’ye devredilmesini talep eden mi, fırtınalar koparsa kopsundu. 

Bölgesel iddiaların peşini bırakmak zorunda kalan iktidar, şimdi öncelikli sorun olarak gördüğü PKK-PYD eksenli siyaset izliyor ve bu çerçevede ilk adım Rusya ile ittifak, sonra da Bağdat ile uzlaşma yoluna gidiyor. Olabilir, tüm ülkeler dış siyaset manevraları yapıyor, dün düşmanı olan ile bugün görüşüyor, bakın baş düşmanlar İran ve ABD bile sonunda anlaşma yoluna gitti. Ama bizim kadar hızlı dönüş yapan azdır herhalde, Halep’e göz diktikten sonra Rusya ile Halep’in tahliyesi işine girişmek, daha dün Musul’u almaktan söz edilirken, şimdi Irak’ın bütünlüğü üzerinde anlaşma yolu tutmak siyaseti bundan sonra nasıl yol alacak merak ediyorum. Asıl önemlisi benim merakım değil elbet. İbadi başta olmak üzere cümle âlem, mecburiyetten, hatta çaresizlikten siyaset değiştirildiğini biliyor. Dahası, yeni öncelikleri PKK-PYD sorunu etrafında belirlenen siyasetin ucunun Türkiye’nin iç siyasetine, iç güvenlik meselesine değdiği biliniyor, hesaplanıyor olsa gerek, bu husus Türkiye için kaçınılmaz olarak ciddi bir zaaf oluşturuyor. 

Kürt Barış Süreci, tam da bu nedenle çok önemli idi; sorunların çözümü toplumsal barış ve demokrasi çerçevesinde çözülme yoluna girilmişti ve hem iç siyaset, hem bölgesel siyaset açısından doğrusu bu idi. PKK hedeflediği “halk savaşı”nı gerçekleştiremedi, hendek hamlesi Kürtler nezdinde tepki yarattı, ama kimse kendini kandırmasın, bu ülkede milyonlarca sempatizanı var, hadi seçtikleri siyasetçileri hapse attınız, gerisini ne yapacaksınız? Tam da bu nedenle, bu meseleye artık farklı bakalım, oradan hareketle çözüm arayalım demiştik, iktidar partisi de 2009’dan başlayarak bu yönde adımlar attı. Unutmayalım, çözüm arayışlarını baltalama çabalarının hepsi bugün FETÖ denilen yapıdan geldi ve şimdi kendileri hapiste ama Kürt siyasetinde baltalama çabaları sonuç vermiş vaziyette. Hiç olmazsa olaya bu açıdan bakmak gerekmez mi? 

Halihazırda, hem iç politika, hem dış politika bu meseleye kitlenmiş vaziyette, hem Türkiye’nin içerde barış ve demokrasi yolunu tıkıyor, hem dış politikada elini ayağını bağlıyor. Bunları söylemek için hiç de uygun bir zaman ve ortam değil ama, bir kez daha söyleyelim; ne kadar bu “PKK sorunu, Kürt sorunu değil” derseniz deyin, Türkiye’de bir “Kürt sorunu” var ve çaresi ne askeri ve güvenlik politikaları, ne de dışarda yeni ittifaklar aramak.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89