Terör eylemleri karşısında kararlılık ve dik duruş önemlidir, buna hiç şüphe yok. Kritik anlarda bu tür tavır ve duruşlar, şiddet ve terörle mücadelenin bir parçasıdır, buna da şüphe yok.
Şu da anlaşılabilir bir durum: Terör eylemleri, her yerde, zihin ve politikalara güvenlik aşısı yapar. Türkiye gibi özgürlük-güvenlik dengesi yapısal olarak bozuk geleneklerde ise bu ciddi bir ağırlık oluşturur.
Meseleye güvenlik gerekleri, ihtiyaçları içinden baktığınızda, tepki, duygu ve öfkeyi öne aldığınızda bu “ağırlık”, “sıradan bir durum” gibi görünür.
Ancak sorun odur ki, ne güvenlik gerekleri ve politikaları, ne derin öfke ve tepki seli, terör ve arkasında yatan sorunlarla tek başına baş edebilir.
Hatta tersine, şiddetin artışı ile güvenlik önlemlerin artışı ve derinleşmesinin paralel bir seyir izlemesi, fasit bir daire oluşturması yüksek bir ihtimal haline gelir,
“Ağırlık”, o zaman farklı ve ciddi bir sorun oluşturmaya başlar.
Yakın tarihimiz göstermiştir ki, asayiş mantığının sistemi kuşatması yanında, bu ağırlık zamanla o sistemin dengelerini bozar. Tahrip olan sadece hak ve özgürlük alanı olmaz, devletin iç işleyişinde dengeler de alt üst olur. Oyuncular birbirine hesap sormaya, fatura çıkarmaya koyulur. Siyaset ve demokrasi açısından fetret devri açılır.
Büyük istikrarsızlık krizleri, siyaset dışı iklimler, sivil siyaset alanının daralması, Türkiye'de sıkça böyle fasit daire dönemlerinin sonuçları olarak yaşanmıştır.
Kestirmeden söyleyelim, siyasetçinin, siyasi iktidarın, devletin temel meselelerinden birisi böyle bir fasit dairenin oluşmasını engellemektir. Bu fasit daireyi kırmanın tek yolu vardır, güvenlik dahil diğer önlemlerle siyasi önlemleri ve siyaseti kombine etmek...
Ne var ki, bugün gördüğümüz tam tersidir.
O fasit daireyi adım adım elimizle oluşturuyoruz.
Değil mi ki, bir süredir, siyasi alanın daraltılması, hak ve özgürlük alanın sınırlanması, terörle mücadele sırasındaki yan bir durum olmaktan öte, terörle mücadelenin doğrudan bir aracı olarak tanımlanıyor.
Cumhurbaşkanı yaptığı son konuşmalardan birinde, “terör ve terörist tanımını tekrar yapmak lazım” diyor ve ekliyordu: “Unvanının milletvekili olması, akademisyen olması, yazar, gazeteci olması o kişinin aslında bir terörist olduğu gerçeğini değiştirmez…”
Bu sözlerin pratik sonucu ve karşılığının ne olduğu ortadadır. “Benim gibi durmayan, beni izlemeyen düşmandır” mantığı… Terörle mücadele adı altında siyasi tartışmayı, öneriyi, sesi boğacak bir sonuç…
Söyledik, tecrübeyle de sabittir, bu mantık terörle mücadele açısından sonuç vermeyeceği gibi, tüm dengeleri altüst ederek aksi durumlara yol açar.
Evet, terör, bu çağda, pek çok ülkenin baş belası.
2001 New York'ta yaşananlar malum. Paris'te geçtiğimiz aylarda yaşananlar ortada. Fransa, Amerika'da, Türkiye'de yaşananlar arasında pek çok açıdan benzerlik, hatta aynılık var.
Bununla birlikte arada ciddi bir farklılık da var.
Burada yaşanan, temel olarak, dış destek alsa da dışarıdan gelen bir dalga değil, içeride üreyen bir şiddet dalgasıdır...
Ankara'daki, ucu PKK'ya giden son iki terör eylemi Güneydoğu'da yaşananlardan bağımsız değil, Rojava'dan Güneydoğu'ya uzanan hatta Kürt sorununun aldığı yeni biçimle, Kandil'in çatışma ve yayılma politikalarıyla yakından ilgili.
Ülkenin 8 ayın bilançosunu dün rakamlarla verdik.
“Devletin bitti bitiyor ya da her şey kontrol altında” tarzı kararlılık mesajlarını anlamak mümkün, verilen kaçınılmaz mücadeleyi görmek de öyle...
Ama şu da bir gerçek ki, olaylar mantar gibi her gün başka bir yerde yeniden karşımıza çıkıyor. Daha dün Diyarbakır Bağlar'da yeni çatışmalar başladı. Nusaybin'de top atışları duyuluyor. Yüksekova'da keza.
İnsan, bu durumun, bu bilançonun adını koymaya cesaret edemiyor.
Türkiye'de içeride ve bölge politikası dinamiklerinin seyri açısından misak-ı milli döneminden beri en zor anlarından birisi yaşanıyor.
Bunun da adını koymak zor
Ancak kamu düzenini sağlamak için alınan ve alınacak kaçınılmaz tedbirlere devam etmek yanında, yapılması gereken iki önemli iş var:
1.Siyasi ve fikri alanı asayiş nesnesi haline çevirmemek, demokrasiyi örselememek...
2. Ülkede ve bölgede oluşan dengeleri yeniden değerlendirmek, bunlara uyum sağlayacak ya da bunları kuşatacak stratejiler peşine düşmek...
Böyle zor günlerde bunları da söylemek zor, ama gerekli...
İpin ucunu kaybetmemeliyiz...
- BIST 9477.14
- Altın 3645.709
- Dolar 38.003
- Euro 41.6688
- İstanbul 7 °C
- Diyarbakır 17 °C
- Ankara 7 °C
- İzmir 11 °C
- Berlin 12 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
İpin ucu...

Ali Bayramoğlu / Gazeteci
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Kapıdaki Rakka krizi04 Nisan 2017 Salı 22:48
- Genelkurmay gerçekten rahatsız mı?09 Mart 2017 Perşembe 22:39
- AKP’nin referandum kampanyası bile popülist-otoriter düzenin işareti mi?24 Şubat 2017 Cuma 08:59
- Kürt siyasi partileri ölümün eşiğinde16 Şubat 2017 Perşembe 10:43
- Referandum sonuçlarını belirleyecek üç unsur07 Şubat 2017 Salı 09:42
- Türk demokrasisi için son şanslar24 Ocak 2017 Salı 02:51
- Türkiye’de askerin siyasi rolü bitti mi?18 Ocak 2017 Çarşamba 00:33
- PKK stratejik çıkmazda mı?28 Aralık 2016 Çarşamba 21:10
- Erdoğan’ın piyasa ekonomisiyle savaşı13 Aralık 2016 Salı 01:46
- Türk usulü başkanlık sisteminin şifreleri29 Kasım 2016 Salı 07:06
- Kürt sorunu da Trump’ı bekliyor12 Kasım 2016 Cumartesi 03:21
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.