CHP’li olmak ile Fenerbahçeli olmak birbirine fena hâlde benziyor bazen.
Adamda yarattığı “ruh hâli” açısından. Şahsen değilsem de sülaleden CHP’liyim, çevrem onlarla dolu.
Ve sıkı bir Fenerbahçeliyim.
Geceyi Marsilya travması ile kapatıp güne Oslo travması yaşayan CHP’lilerle birlikte başladım.
Hâlime ve hâllerine bakıp dedim ki kendi kendime... CHP’li olmak ve Fenerbahçe’yi tutmakCemal Süreya ’nın “Mutsuzluğa da var mısın ” teklifini baştan kabul etmektir adeta.
Önde götürdüğün maçın son saniyesinin son salisesinde gol yemektir.
Galip durumdayken bile o golü yiyebileceğini bilerek maç seyretmektir.
Partinin, iktidarı vurmak hedefiyle “skandal” açıklayayım derken, kendi tutarlılığını tartışmaya açmasına şahit olmaktır.
Tuttuğun kulübü, partiyi yönetenlerin yaptıklarına her gün kahretmektir.
Fenerbahçeli olmanın travmasını yüreğimde saklayacağım şimdilik.
Çünkü neticede sığınabileceğimiz “artık önümüzdeki maçlara bakacağız ” klişemiz var.
Fakat bir o taraftan bir bu taraftan, aslında hep aynı taraftan, günde ortalama 10 ölüyle yaşadığımız bu memlekette siyaset için aynı lükse sahip miyiz?
“Artık önümüzdeki ölümlere bakacağız ” deyip geçebilir miyiz?
Madem geçemeyiz o hâlde CHP’nin bir “skandal” hesabıyla açıkladığı Oslo görüşmeleri meselesinin ortaya koyduğu “hakiki skandalı” görmemiz gerek.
Önce memleketin son günlerde uyandığı sabahları bir kenara yazalım.
Ölüme uyanıyoruz sabahları.
Akşamları ise ana haber bültenleri, 80 öncesinin TRT haberlerindeki “ölüm haberleri”ni mumla aratıyor.
Peki, memleket bu ahvaldeyken bizi yöneten iktidar ve yönetmeye talip ana muhalefetin derdi ne?
PKK ile sen mi işbirliği yaptın ben mi diye didişmek.
Önce Başbakan CHP’yi PKK ile işbirliği yapmakla suçladı.
Bunun üzerine, Kürt sorununun çözümü için koltuğunu bile feda etmeye hazır olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu’nun CHP’si Oslo’da yapılan görüşmelere ilişkin “mutabakat” metnini açıkladı.
Böylece PKK ile işbirliği yapan asıl sizsiniz demiş oldular AKP’ye.
Ne diyelim, tebrikler ikisine de...
Velhasıl iki partinin de tek derdi, siyaseten birbirlerine hasar vermek ya da alınan hasarı tamir etmek.
Haluk Koç ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun Oslo hususunda yaptıkları açıklamalarla CHP’nin kendi içinde düştüğü tutarsız durum...
Ya da AKP hükümetinin, metnin altında imzamız yok ki diyerek acayip tutarlı pozu takınması...
Hiçbiri memleket insanının umurunda değil şu anda.
Siyasette yaşanan hakiki skandal şu ki, herkesin ölümlerin durmasını ve bunun için de ne gerekirse yapılmasını istediği bir memlekette Oslo, yani bilinen tek “barış süreci” üzerinden bencil bir siyaset yapıyor AKP ve CHP.
İktidarıyla, ana muhalefetiyle “Osloculuk” oynayanlar akan kanı durdurabilecek tek seçenek, yani müzakere seçeneği üzerinden siyasi çıkar peşinde koşuyorlar.
Ve böylece gelecekteki olası müzakereleri de şimdiden baltalayarak bu memlekete en büyük kötülüğü yapıyorlar.
CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na bir sorum var.
Çok affedersiniz de, “PKK ile görüşme olabilir ama sadece silah bıraktırma üzerine ” demek ne demektir?
Yani PKK gelip tıpış tıpış masaya oturacak ve silahı nasıl bırakacağını konuşacak, öyle mi?
Bu söylediğinizin gerçekliğine kendiniz inanıyor musunuz?
30 senedir savaşan bir örgüt masaya oturup silah bırakmayı konuşacak ve başka hiçbir talebi olmayacak.
İsterseniz bir de kulaklarını çekip, tek ayakta üstünde durma cezası verin PKK’lılara.
Bunlar olursa herhalde devlet de Kürtlere artık “gönlünden ne koparsa ” verecek.
CHP bir an evvel Osloculuk oynamayı bırakmalı.
Başbakan Erdoğan zaten Kürt sorununda “Ben elimden geleni yaptım ama karşılık bulmadı ” gerekçesine gelip kilitlenmiş vaziyette.
Ve insanlar her ölüm haberiyle, gelecekten biraz daha umutsuz hâle geliyor.
Memleket sürekli ölümün konuşulduğu büyük bir ölü evi misali.
Hâl böyleyken ve Kürt sorununda umut olma fırsatı varken, CHP iktidarı yıpratmak adına küçük hesaplarla ve bencilce hareket ediyor.
Oslo, o mutabakat zaptında yazan maddelerin içeriğinden tamamen bağımsız olarak umudu, yani barışı simgeliyor Kürt sorununda.
İnsanların güne ölüm haberleriyle değil, mutlu başladığı bir memleket olacaksak bir gün, yolumuz Oslolardan geçmek zorunda.
Hadi Fenerbahçeli olmanın acı çekmek olduğunu kanıksadık ama CHP’nin böyle bir lüksü yok.
CHP’nin artık topluma “Mutsuzluğa da var mısın ” teklifi yapmaktan vazgeçmesinin zamanı çoktan geldi.
- BIST 9380.95
- Altın 3945.361
- Dolar 38.0093
- Euro 43.4258
- İstanbul 7 °C
- Diyarbakır 8 °C
- Ankara 0 °C
- İzmir 9 °C
- Berlin 13 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
İnsanlar ölürken Osloculuk oynamak

Demiray Oral / Taraf
- Yorumlar 1
- Facebook Yorumları
- sinan22 Eylül 2012 Cumartesi 13:33iyide guzelde
chp ye akp ye yonelik elestiri iyide guzelde oslo gorusmelerinin iceriginden bagimsiz oslo gorusmelerinin devamini onermekte ne oluyor.iste zurnanin zirt dedigide tam burasi, cunku soz konusu olan kurt halkinin en asgari talepleridi. tamda bu icerikten dolayi erdogan oslo masasini devirdi. pkk mutabakata bagli kaldigini soyluyor.oyleyse akp de yuzde 54 halk destegini alan bir hukumet olarak,chp yi de ikna ederek, oslo mutabakatini tanisin ve surec isletilsin.
Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
- PKK isyanının en şahane izahı13 Nisan 2013 Cumartesi 08:31
- CHP’nin görevi tehlike08 Nisan 2013 Pazartesi 08:30
- Bir ölüm-kalım meselesi olarak ‘Türk’ ifadesi01 Nisan 2013 Pazartesi 01:32
- Türk usulü çözüm modeli11 Mart 2013 Pazartesi 08:30
- CHP silah bırakacak mı09 Mart 2013 Cumartesi 08:31
- Sıradaki paket gelsin18 Şubat 2013 Pazartesi 08:34
- Sıradan faşistler – halis Türkler16 Şubat 2013 Cumartesi 08:29
- CHP’nin ulusalcılığı: bir yanım karşı koyar, bir yanım ister26 Ocak 2013 Cumartesi 16:32
- Kürt meselesi aslolarak duygusal bir meseledir07 Ocak 2013 Pazartesi 01:49
- Bilmem kaçıncı kez umutlanan Türk’ün ruh hâli05 Ocak 2013 Cumartesi 07:19
- Bazılarına ‘iyi seneler’31 Aralık 2012 Pazartesi 02:29
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.