Nerden başlasam, nerede bitirsem bilemiyorum. Dış politika mı, iç politika mı, yoksa tüm bunlar çerçevesinde içine düştüğümüz şu feci hal, şu ahlak zafiyeti mi, hangisi yazılmalı, hangisinden başlamalı?
Dış politikada, Türkiye’nin nasıl bir siyaset izlediği anlaşılır gibi değil artık. Halep’te yaşanan insanlık dramına kayıtsız kalmak mümkün değil, ama sonuçta, yeni müttefikimiz Rusya bu konuda çok farklı şeyler söylüyor, itirazı olan onlar ile konuşsa diyorum. İslamcı kesime göre “İran katliamın sorumlusu”, peki Yemen’de Suudlar onca sivili ve dahi hastaneleri bombalarken neden bu ülke insanlık dramı sorumlusu, kimse Suudi Arabistan elçiliği önünde gösteri yapmadı? Mesele vicdan meselesi ise, nasıl bir vicdan bu?
İnsanlık hali, insan yanılır, siyaset böyledir, hata yapılır, dahası elde olmayan nedenler ile de zora düşülür, ama kim ne konuda yanıldı, dış siyaset nasıl zora düştü muhasebesi yapılmayacak mı? Yapılmayınca, yapılamayınca, Suriye konusu sonuçta, Hüsnü Mahalli’nin gözaltına alınması ile, onun başına patladı. Oysa, İslamcı kesimde büyük laflar edenler Suriye’yi ondan öğrenmişti, Şam’a ilk kez onun çabaları ile ayak basmıştı, o zamanlar “Hüsnü Abi” idi, kendisine yapılan büyük haksızlığı, “Gözaltına alınması kötü ama, Esad da iddia ettiği gibi iyi adam değildi” diye geçiştirenler dahil hepsini, güzel ülkesi Suriye ile o tanıştırmıştı. Türkiye ile Suriye’nin yakınlaşması konusunda gösterdiği çabada niyetinin halis olduğundan kuşkulanmak için ise hiçbir neden yok.
Bu noktada, Aslı Aydıntaşbaş’ın dünkü yazısının sonunda söylediklerine katılmamak elde değil. Tamam mevcut koşullarda medyada barınmak zor zenaat, halden anlıyoruz da, karalama, sindirme kampanyalarına fazladan heveskârlığa ne demeli? Aynı şey, Kürt siyaseti konusunda geçerli, üstelik bu konuda heveskârlığın, ateşe körükle gitmek, ülkede iç savaş körüklemeye kadar varabilecek büyük vebali var. OHAL koşullarında ve mevcut atmosfer içinde, herkesin üzerinde zaten müttefik olduğu “teröre lanet” dışında Kürt meselesine dair tek laf etmek mümkün değil, oysa bu girdaptan çıkışın yolu daha fazla konuşmak, derde deva aramak olmalıydı. Hal böyle iken, zaten öfkeli olan insanlarımızı kışkırtmaktan ve de iktidarın gözüne girme çabasından başka işe yaramayan heveskârlıklara kapılmak hangi insani gerekçe ile açıklanabilir? Bugünlere gelmemizde, ülkesinden, ülkesinde yaşayanlardan ziyade kendi çıkarını düşünmenin/ düşünenlerin büyük rolü oldu, o nedenle mesele sıradan bir korkaklık, bencillik, çıkarcılık meselesi değil, daha vahim bir mesele. Zamanında, iktidar partisinden bir arkadaşıma söylemiştim, “Haysiyetsiz dostunuz olacağına, haysiyetli muhalifiniz olsun”. Haysiyetli insanlardan vatan haini, ülke düşmanı çıkmaz, sorunu yanlış yerde arıyorsunuz.
Muhalifleri, HDP’lileri hapse tıkmakla selamete çıkmayacağız, tam tersine, bu ülkede yaşayan insanlar bu yolla, birbirine daha fazla düşman olacaklar, göz göre göre böyle bir hataya nasıl düşülür, anlamakta zorlanıyorum.
Nihayet “seferberlik ilanı” ve Cumhurbaşkanı’nın vatandaşı terör ile mücadele adına bilgi sağlamaya davet ettiği söylevi, çok tehlikeli bir mecranın önünü açıyor. Normal şartlar altında, zaten bir terör eyleminden haberdar olan vatandaşın bunu gizlemek gibi bir tutumu olamaz, ancak terörle mücadelede istihbarat, devletin güvenlik birimlerinin sorumluluğudur, yoksa iş göze girmek için veya kendi husumetini dolayısı ile birilerini gammazlamaya, jurnalciliğe varır. Böylesi ortamlar tekinsiz ortamlardır, dahası tüm otoriter rejimlerde olduğu gibi toplumsal ahlakı yozlaştırır.
Her vesile ile tarihe müracaat edenler, II. Abdülhamid döneminde jurnalciliğin sonuçlarına baksınlar. Bu dönem sıklıkla resmedildiği gibi tam bir zulüm dönemi değildi, verilen jurnallerin çoğu zaten dikkate alınmıyordu, ama çok ciddi bir toplumsal yozlaşmanın kapısı açılmıştı. Makam almak isteyen, birbirinden intikam almak isteyen işi jurnalciliğe dökmüştü, en kötüsü devletin kurumları zaafa uğramıştı. Bir jurnalci “…efendim ve kulları arasında en müşkül bir cihet vardı ki, o da resmiyet idi, bu resmiyet hamdolsun bütün bütün ortadan kalktı” diye söze başlayıp “…efendimizin kılı kadar değeri olmayan valilerle resmi bırakıp, serbestane teatlı..”lıktan dem vuruyordu (Asaf Tugay, İbret/ Abdülhamid’e verilen Jurnaller ve Jurnalciler, Okat Yayınevi, 54). Devletin valisini aşıp, “efendi”sine doğrudan bağlantı kurma hevesi var ya, işte bu yol açılınca hiçbir kurum, kural, hukuk işlemez; işin kötüsü bu düzenin “efendisi”ne de faydası olmaz.
- BIST 9489.42
- Altın 3673.006
- Dolar 38.0103
- Euro 41.7223
- İstanbul 9 °C
- Diyarbakır 20 °C
- Ankara 11 °C
- İzmir 15 °C
- Berlin 15 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
İbret

Nuray Mert / Cumhuriyet
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Müftü nikâhı ve İslami rejim04 Ağustos 2017 Cuma 10:57
- Katar krizi30 Haziran 2017 Cuma 11:43
- Nerden başlasak nasıl anlatsak19 Haziran 2017 Pazartesi 11:28
- Katar’ın başına gelenler09 Haziran 2017 Cuma 11:13
- Toplum yorgunluğu02 Haziran 2017 Cuma 10:14
- Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti29 Mayıs 2017 Pazartesi 21:33
- ‘Devrime hazır olun’22 Mayıs 2017 Pazartesi 10:40
- ‘Türbe, tarih, siyaset’15 Mayıs 2017 Pazartesi 10:45
- Fransız seçimleri ve demokrasi krizi12 Mayıs 2017 Cuma 10:25
- Yeni siyasi arayışlar05 Mayıs 2017 Cuma 11:20
- Hindistan ziyareti ve İslamcılar01 Mayıs 2017 Pazartesi 10:16
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.