• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 18 °C
  • Diyarbakır 9 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 19 °C
  • Berlin 1 °C

Hükümetin Kürt politikası değişti mi?

Ali Bayramoğlu

Hükümet, Kürt sorununa uzunca bir süredir 'asayiş nesnesi' muamelesi yapıyor. Bu muamele, çapı, niteliği ve Kürt sorunu açısından simgelediği anlam itibariyle KCK operasyonları tarafından simgeleniyor.

Çok haksızlık yapmayalım...

Siyasi iktidarın Kürt sorununa demokratikleşme üzerinden dolaylı çözüm bulmak çabalarının ya da bu sorunu siyasi mesele olarak ele almak arayışının olmadığı elbette söylenemez.

Ancak özellikle son dönemde bu iki boyutun güvenlikçi politikaların iyice gölgesinde kaldığı açıktır.

Öylesine ki, sistem tüm gücü ve olanaklarıyla Kürt siyasi alanını ve bu alanla temas halinde bulananları TMY, ÖYM, KCK marifetiyle baskı altına almıştır.

Bunun sonucu ise, siyasi araçların hızla devre dışı kalması, 'siyasi çözüme dair meşruiyet'in yara alması, güvenlikçi bir hava ve dilin ülkeye ve siyasi iktidara hâkim olması şeklinde karşımıza çıkmıştır...

Yani siyaset eksikliği...

Yani demokrasi eksikliği...

Bulunduğumuz noktada budur.

Kürt meselesiyle ilgili son hamle, gayret ve gelişmeler de, bu noktadan hareketle anlam taşımaktadır. Dolayısıyla gelişmeleri bu noktaya oranla değerlendirmek gerekir.

Bu tür değerlendirme iki ters yoruma imkan verir.

Denebilir ki, oluşan siyasete geri dönüş havası görecedir ve henüz ortada somut adım yoktur...

Denebilir ki, Kürt meselesi-siyaset-demokrasi arasındaki bağlar o denli gevşek hale gelmiştir ki, bu '0' noktasında, siyasi kapının az da olsa aralanması önemlidir.

Aslında her ikisi de doğrudur. İçinde bulunduğumuz durumu birlikte tanımlamaktadırlar.

Nasıl?

Dün, son gelişmelerle, Talabani'nin arabuluculuğu, ABD'nin etkisi, Barzani'nin Türkiye hattında hareket etmesi, Beşir Atalay'ın açıklaması, CHP'nin girişimi, AK Parti-CHP paralelliğiyle ilgili olarak şunu söylemiştik:

'Kürt meselesinde siyasi iktidar güvenlikçi stratejinin dışında, silahların bırakılması ve siyasetçiyle müzakere gibi siyasi imkanlara tekrar el atma arayışındır...'

Arayış kelimesinin altını çizmek lazım...

Söz konusu olan siyaset arayışı değildir.

Siyasi imkanlara ya da mevcut siyasi projelere geri dönüş, bunları hızlandırma arayışıdır.

Peki nedir mevcut siyasi projeler?

AK Parti'nin Kürt politikasının üç ayağı var.

İlk ayak, demokratikleşme ve bireysel bazda kullanılacak külterel haklar üzerinden Kürt taleplerini tatmin politikasıdır.

İkinci ayak, örgütün silah bırakmasını sağlayacak hamleler, görüşmeler, mutabakatlar üzerine oturan temas politikasıdır.

Üçüncü ayak ise, örgüt baskısının kalkmasıyla (ya da bu beklentiyle) hizmet üzerinden sağlanacak bir entegrasyon politikasıdır.

Bunlar arasında, tahmin edileceği gibi, özerklik verme, muhatap alma gibi tüzel ve siyasi kişilik tanınmasını içeren hususlar yer almamaktadır. Hatta bu üç ayaklı politika bu tür siyasi nitelikli hususların bertaraf edilmesini de öngörmektedir.

Dönülecek siyasi proje, aralanan siyasi kapı şimdilik kaydıyla temel olarak budur...

Nitekim hükümet güvenlikçi politikaları dahi, hemen her zaman, bu projenin koşullarını üretmenin, bu sınırlar içindeki siyasete geri dönmenin aracı olarak tanımladı. Siyasi iktidarın bir süredir Kürt sorununu siyaset zemininde ele almak için hazırlık yaptığı, bunu Kürt siyasi hareketinin alanının iyice daraltıldığı, gücünün kırıldığını, silahlı eylemlerin sıkıştığı bir anda devreye sokacağı biliniyordu.

Peki bu koşullarda ve bu sınarlarda aralanan siyaset kapısı Kürt sorununda çözüme işaret eder mi?

Elbet etmez...

Ancak tahrip olmuş bir siyasi alanın açılmasını sağlar.

Gerek AK Parti'nin, genek CHP'nin, gerekse Kürt siyasi Hareketi'nin siyasi alanın tahkimine katılması son derece önemlidir.

Zira bunun anlamı silahların susması ve sorunun talepler üzerinden görüşülmesidir, yani siyasi bir sürecin başlamasıdır.

Unutmamak gerekir, Kürt sorunu çözümü açısından bir 'nokta sorun' değildir, bir süreç meselesidir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89