Bölgesel gerilim Kürdistan’ı da etkisi altına almış bulunuyor. Siyasal gelişmeler nedeniyle bütün bölge ülkerinde olduğu gibi Kürdistan’da da ciddi iç çalkantılar ve sarsıntılar yaşanıyor.
Ortadoğu’nun yeniden şekillendiği ve Kürtlerin kaderinin yeniden çizildiği tarihsel bu dönemde iç dinamikler arasında kızışan siyasi rekabet artacağa benziyor.
Zira böyle gelmiş olsa da artık böyle gitmiyor. Gitmediği de en çok Hewlêr’de hissediliyor. Hewlêr’in gündeminde anayasa tartışmaları var.
Federal parlamentonun bundan 5 yıl kadar önce yüzde 96 gibi yüksek bir oy oranıyla kabul ettiği ancak, halkın bugüne kadar içeriğinden pek de haberdar olmadığı Federal Irak Kürdistan bölgesi Anayasası etrafında yoğun bir tartışma yaşanıyor.
Goran Hareketi ve Yekgirtu İslami’nin başını çektiği muhalefet anayasada Kürdistan Bölgesel Başkanı’na verilen yetkilerin değişmesini istiyor.
Muhalefet ayrıca iki dönemdir görev yapan Kürdistan Bölgesel Başkanı Mesud Barzani’nin anayasa gereği yeniden aday olamayacağını iddia ediyor. Hükümet ise anayasa değişikliğine karşı çıkıyor. Yetkilerinin sınırlandırılması halinde Barzani’nin Maliki karşısında elinin zayıflayacağını söylüyor. Buradan hareketle anayasa değişikliğine karşı çıkıyor.
Hükümet kanadı ayni şekilde Mesud Barzani’nin yeniden seçilmesi konusunda anayasal bir engelin olmadığını da ileri sürüyor. Barzani’nin anayasa yapılmadan önceki görev süresinin sayılamayacağını iddia eden hükümete göre, Barzani anayasa yürülüğe girdikten sonra dörder yıldan iki dönem, yani sekiz yıl görev yapabilir.
Anayasanın yürürlüğe girmesi içinse halk oylamasından geçmesi gerekiyor! Mevcut durumda anayasa yürülüğe girmiş de sayılmıyor. Hükümet buradan hareketle anayasa değişikliği yerine halk oylaması öneriyor. Hewlêr’de hükümetin görüşü ağır basıyor.
Güney Kürdistan’ın yoluna Mesud Barzani’yle devam edeceği anlaşılıyor. YNK’nin de Barzani’nin başkanlığına karşı açık bir tavır alması beklenmiyor. YNK içinde Goran’a destek olanlar olsa da genel eğilim mevcut dengelerin değişmesinden yana değil.
PKK ise ‘yasal sürecin’ gereğin yapılmasından yana bir politika izliyor. KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, bir süre önce basına yaptığı bir açıklamada "yasal prosedür neyi gerektiriyorsa öyle olmalı" demişti.
Burada görüştüğüm kuzeyli birçok siyasetçi de kuzeydeki süreci olumsuz etkileyeceği kaygısı başta olmak üzere birçok nedenden dolayı buradaki istikrarın bozulmasını istemiyor.
Kuzey siyasetçi dinamiği haklı eleştirileri olsa da Kürtlerin genel çıkarları açısından Barzani’nin görevini sürdürmesinden yana bir tutum izliyor.
Mesud Barzani ise sessizliğini koruyor. Konuyla ilgili bugüne kadar şahsi bir açıklama yapmayan Barzani’nin bundan sonra da açıklama yapması beklenmiyor. Anlaşıldığı kadarıyla Barzani bu tartışmalara dahil olmak istemiyor.
Fakat anayasa tartışmalarının devam etmesi, gerilimin yükselmesi halinde 21 Eylül’de yapılacağı açıklanan seçimlerin ertelenmesi riski bulunuyor. Barzani’nin bu aşamada devreye girebileceği söyleniyor.
101 üyeli Federal Parlamento seçimlerine 23 parti katılıyor ancak, bu hak Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi’den (PÇDK) esirgeniyor. Seçimlere katılmak için başvurusunu yapmış olan PÇDK’ye bugüne değin yanıt verilmiş değil. PÇDK’nin seçime katılıp katılmayacağı henüz belli değil. PÇDK yetkililerinin hükümetle ve siyasi partilerle görüşmeleri devam ediyor.
Hükümet kanadı bu konuda net bir şey söylemiyor. Yasakçı tavrın devam edeceğine dair kaygılar artıyor.
Öte yandan anayasa ve başkanlık tartışmalarının sürdüğü Hewlêr’de Mesud Barzani yarın Irak Başbakanı Maliki’yi ağırlıyor.
Maliki, Barzani’yle Irak’ın geleceğini konuşmaya geliyor. Zira, şimdiye kadar Irak’ın birliğinden yana olan ve hatta bölünmeye yol açacağı düşüncesiyle federal anayasanın uygulanmasına dahi karşı çıkan Sünni Araplar artık ayrılmak istiyor.
Maliki’nin izlediği dışlayıcı ve baskıcı politikalar sonucunda Sünniler gelinen aşamada çareyi ayrılmakta görüyor.
Başından beri Irak’ta kendi bağımsız devletlerini kurmak isteyen Şiiler de bu fırsatı kaçırmak istemiyor. Şiilerin geçen hafta Bağdat’ta yaptıkları geniş katılımlı toplantıda ‘ayrılma’ kararı aldıkları söyleniyor.
Maliki’nin Barzani’yle bunları konuşmak amacıyla Hewlêr’e geleceği söyleniyor.
Son olarak: Irak’ta ve Kürdistan’da işler artık eskisi gibi gitmiyor. Köklü değişimler ve altüst oluşlar kaçınılmaz görünüyor…
***
NOT: Yazımı yazıp gazeteye gönderdikten sonra Federe Kürdistan Bölgesi Yüksek Seçim Konseyi'nden açıklama geldi. Konsey Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi’nin (PÇDK) 21 Eylül’de yapılacak seçimlere katılmasını onayladı. Karar memnuniyetle karşılandı. Kürdistan da ilk defa katılacağı seçimlerde PÇDK'yi zorlu bir sınav bekliyor.
Konsey kararının Kürt siyasi güçleri arasında başlayan iyi ilişkileri daha da güçlendireceğini söylemem gerekiyor...
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.