• BIST 9379.83
  • Altın 3707.979
  • Dolar 37.8409
  • Euro 41.3004
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 19 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 19 °C
  • Berlin 9 °C

HDP’nin “Darbe mekaniği” içinde ne işi var?

Markar Esayan

Aslında çok değil altı ay önce yaşadığımız olaylar Çözüm Süreci’nin ne tür tuzaklarla dolu olduğunu gösteriyordu. Hatırlayalım; hükümet henüz oluşmuşken, Başbakan Davutoğlu hiç vakit kaybetmeden çözümün altyapısı için Demirtaş’la görüşmüş, hükümet yetkilileri ve HDP’liler arasında hummalı bir görüşme trafiği başlatmıştı.

Derken ülke birden bir kabusta, 6-8 Ekim kalkışmasının içinde buldu kendisini… 52 insanımız vahşice katledildi. HDP’den hala bu konuda gerçek/kurumsal bir özeleştiri gelmemiştir. Tersine, Demirtaş vesayet ve paralel yapı medyası tarafından korumaya alınmıştır.

Başbakan Davutoğlu’nun Dolmabahçe Sarayı’nda bir grup Akil İnsan ile görüşmesinde süreçle ilgili ifade ettikleri Yıldıray Oğur’un aktarımıyla şöyleydi.

“3 Eylül 2014: Hükümet yürütülen görüşmeler ışığında çözüm sürecinde yol haritasını çıkarıyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan yol haritasını görüşmek için İmralı Adası’na gidiyor, %100 mutabakata varılıyor. HDP’li Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder yol haritasını alıp Kandil’e götürüyor, teyit alınıyor. 10 Eylül 2014: Kandil dönüşü bizzat Başbakan Davutoğlu süreci hızlandırmak ve kendi kulağıyla duymak için Buldan ve Önder’le görüşüyor. ‘Biz bu adımları atarız, peki yol kesmeler adam kaçırmalar, vergi toplamaları, şehir dışında çadırlarda yargılamaları bitirip kamu düzenine aykırı işler yapmamanın garantisini veriyor musunuz’ diye soruyor. ‘15 Ekim’e kadar Türkiye’de illegal tek bir faaliyet kalmayacak, iki hafta içinde değişimi göreceksiniz’ garantisi veriliyor.”

Ardından Başbakan Davutoğlu, Demirtaş ile 1 Ekim 2014 günü bir görüşme yapmış, tezkerenin aslında Kobani’yi kurtaracak bir formül olduğunu anlatmıştı. Demirtaş görüşmeden “çok memnun” ayrıldığını ifade etmiş, ancak HDP tezkereye hayır oyu vermişti. Kobani ise AK Parti oyları ile Türkiye’den geçiş yapan ağır silahlı Peşmergeler sayesinde düşmekten kurtulmuştu. Tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kobani düştü düşecek” açıklamasının önünü arkasını keserek çarpıttıkları gibi, bir yandan Kobani üzerinden Türkiye’yi suçlarken, Ankara’nın hareket edebilmesini sağlayacak tezkereye karşı çıkmışlardı.

Dolmabahçe toplantısında medyaya yansıyan bu bilgiler üzerine HDP, Başbakan Davutoğlu’nu tekzip etmek yerine, bu içeriği yazan ben ve Hilal Kaplan’a yönelik bir yalanlama ile yasak savdılar. Düşük profille bu çarpıcı gerçeği gündemden düşürmeyi istediler. Çünkü anlatılanlar doğruydu.

Sürecin başından beri adım atan sadece hükümet oldu ve Kandil verdiği hiçbir sözü tutmadı. Hükümet/Erdoğan hem Çözüm Süreci üzerinden yedi düvel ile mücadele etti, darbelere maruz kaldı, hem de bu zor meseleyi halkına anlatma görevini tek başına üstlendi.

Türkiye’nin karşısında maalesef Öcalan’a yekten karşı çıkmayan, ancak her an yeni 6-8 Ekimler organize edebilecek bir yapı var. Bu noktada Öcalan’ın dayatmalara, o dayatmanın arkasındaki üst aklın gücüne göre tavır koyduğunu, gücünü aşan noktada beklemeye geçtiğini bilmek lazım. Nevruz mektubunda yaptığı geri vites gibi…

Henüz altı ay önce 52 insanın öldürüldüğü çağrıyı yapan, ağzından savaş söylemini ve barışın tek garantisi olan hükümete/Erdoğan’a hakareti düşürmediği halde vesayet/cemaat medyası tarafından demokrat/özgürlükçü diye pazarlanan bir HDP var. Kürt sorununu doğuran, yıllarca Kürtleri öldüren, varlığını inkâr eden ittifak, Kürt inkârını bitiren iradeye karşı Kürtçü kesilmiş durumda. Bir medya ordusu bu ikiyüzlülüğü örtmeye, yani “İttihatçı artıkları ile HDP’nin ittifakını” demokrasi olarak pazarlamaya çalışıyor.

Seçimden sonra ikinci bir 6-8 Ekim suikastı düzenleyip siyaseti dizayn etme yönünde zemin hazırlığı sinyalleri alınıyor.

Kandil 8 Mayıs 2013’ten beri verdiği her sözden döner, kılını bile kıpırdatmazken, sürecin tüm sorumluluğunu hükümete yıkmak, ancak kongreyi seçimden önce (belki de hiç) toplamayarak AK Parti’yi sürecin maliyetiyle baş başa bırakmak, akıllarınca oyların MHP’ye kaymasının önünü açmak, bir yandan da MHP’ye Saadet ve BBP’yi monte etmek... Bu arada paralel/seçkin medya HDP için oy toplamaya kendisini adamakta, belirli bir oy oranının HDP’ye kaymasının sağlanması için CHP’nin sessiz kalması sağlanmaktadır.

Ellerindeki Kürt kanı daha kurumadan, nereden çıktı bu Kürt sevgisi?

Çünkü onlara göre seçimlerden sonra, AK Parti’nin “işini bitirmek” için ikinci bir 6-8 Ekim tertiplenmesi yeterli olacaktır. Tüm sorumluluğu hükümete yıkacakları bir iç savaş denemesinden sonra süreç tamamlanmış olur. Kötücül ama oldukça dikkate alınmaya değer bir stratejidir bu.

Kandil ve HDP maalesef şu anda Öcalan’ın bahsini ettiği “Darbe mekaniği” içinde başrol almışlardır.

Sayın Davutoğlu’nun 6-8 Ekim için “Bizi kafamızdan suya batırmaya çalıştılar” açıklaması hala geçerlidir.

  • Yorumlar 8
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Ali bagır25 Mart 2015 Çarşamba 08:41Ne mekaniği?

      Sayın Eseyan, ne darbesi? darbe cenahı askeriye "paralel" deyince Hdp ve onun çizgisindeki geçmiş partiler kadar zarar gören bedel(buna can da dahil) ödeyen var mI? zaten çizginizi net ifade etmişsiniz"ben ve hilal kaplan" yolunuz açık ucu mebusluk olsun(!) O kanat her gece bir kanalda AK mersiyeler düzüyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • temel25 Mart 2015 Çarşamba 12:04duran

      siz daha kalem tutamazken hdp hadep dehap.vb...bedel ödüyordu..halen ödüyorlar.. sizin yazınız sadece basit bir saçmalıktan ibaret... 6 7 ekim olaylarından önce insanların namuslarına canlarına mallarına kasteden işidle her türlü işbirliği yapan sınırlarını onlara kullandıran zihniyeti savunuyorsunuz. .eyvalah.. ama kürtlerin yıllardır ödediği bedelleri görmmişsiniz...

      Yanıtla (0) (0)
    • ahmet öncü25 Mart 2015 Çarşamba 12:09roboski...

      önce bir roboski hesabını verin de sonra hdp yi eleştirin... siz her şeyi parayla ölçen zihniyetsiniz... paranız bol olsun..

      Yanıtla (0) (0)
    • Cemal25 Mart 2015 Çarşamba 13:49Bu kizginligi niye?

      Mr. Esayan cok hiddetli, kizgin, mantigini Erdoga baglamis durumda. Ergenekonu saliverip, akladiktan sonra siz kime darbeci diyorsunuz? DEDIKLERINIZIN HICBIR TUTARLI YANI YOK. 6- 7 Ekimin faturasini Demirtasa cikarmakla 400 milletvekilini cikartamazsiniz. gecti o günler. Kobaneyi düsürmek icin elinizden geleni yaptiniz. Sultan nerdeyse Bagdadi ile kanka olacakti düstü düsecek derken. Amerika havadan yardim etmeseydi, siz pesmergeye de izin vermiyecektiniz. Hükümet üzerine düseni yapmismis, yaptiysa! % 10 baraji adaletsizlik sözünü unutup, hükümetiniz neden % 10 nu düsürmedi. onu bile yerine getirmedi hükümet. Kizarsiniz tabiki HDP ye. Cünkü stratejik bir oyun oynuyorlar. sizin adaletsizlliginize karsi. Ve basarilida oluyorlar.

      Yanıtla (0) (0)
    • Sen25 Mart 2015 Çarşamba 14:391915

      Stocholm sendromu acil şifalar diliyorum

      Yanıtla (0) (0)
    • Medya terazi25 Mart 2015 Çarşamba 18:50Karanlık şafağın içindeki sesler

      Roboskideki henüz kanı ıslak duran 34 Kurd çocuğunun kanını karanlık şafaklarında kurutmaya çalışarak sorumlulara YEK kelime dahi etmeyen gazeteci Kurdler çoktan wicdanlarında mahküm etmiştir haberleri yok galiba

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet orgo25 Mart 2015 Çarşamba 18:57ermeni katliami

      Gazetede bir kose, basbakanlikta danismanlik karsiliginda 1,5milyon ermeninin kanini satan adamlar kurtlere akil veriyorlar helal olsun

      Yanıtla (0) (0)
    • azad azad26 Mart 2015 Perşembe 03:05zo zo esayan

      Cok provakatif bir yazi.insan özünden soyutlaninca
      senin gibi oluyormus.melih gökcek daha iki gün önce
      hayko bagdat a dava acti.niye oldugunu
      benden daha iyi biliyorsundur herhalde.
      Utanmasan kürt sorunu hdp cozmek istemiyor
      diyeceksin.seni anliyoruz ama çünku bizdede çürük
      elma cok cikti.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89