• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • İstanbul 6 °C
  • Diyarbakır 0 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 8 °C
  • Berlin 7 °C

HDP; tartışmalar, eleştiriler, kaygılar...

Fehim Işık

Geçtiğimiz hafta sonu HDP büyük kongresini yaparak siyaset sahnesindeki yerini aldı. HDK adıyla siyaset zeminine adım atan ağırlığı sol/sosyalist bileşenlerin içinden HDP adıyla bir siyasi parti çıkması, farklı tepkiler almaya devam ediyor, edecek.

Sorun esasen HDP’nin aldığı tepkiler değil; bu tepkilerin nasıl değerlendirilmesi gerektiğidir.

Tepkileri elbet statik bir sınıflandırmaya tabi tutamayız. Farklı her kesim kendi dünyasından bakarak değerlendiriyor HDP’yi.

Solculuğu sadece kâğıt üzerinde kalan CHP’nin tek derdi “oylar bölünmesin” hikâyesidir. Bilmeyen, CHP’nin tüm sorunları çözmeye muktedir olduğunu sanır; oyların bölünmemesini de bu nedenle istediğini değerlendirebilir.

Yok öyle bir şey.

CHP, iki arada bir derede gidip gelen yanardöner siyasetiyle varsa yoksa statükoyu korumaya endekslenmiş durumda.

CHP dışındaki diğer ‘ulusolcuların’ ne dediklerini anmaya gerek bile yok. Tamamen gayri ciddi bir bakış açısına sahipler. Kürtlere düşmanlığı meslek edindikleri için HDP’ye katılan Türkiye sol ve sosyalist hareketlerini rahatlıkla “bölücü teröristlerin peşine takılmakla” suçlayabiliyorlar.

Elbet HDP’yi CHP ve ‘ulusolcular’ dışında gündemine alanlarda var.

Bunlar arasında iyi niyetle izleyenler olduğu gibi ‘abi’ edasından kurtulamayanlarda azımsanamaz sayıda.

‘Abiler’ bir olumsuzluk yaşanması durumunda “Biz demiştik” demek için hep tetikteler. Tersi durumda ise “Zaten hiç ayrı değildik, hep sizlerleydik” diyecek kadar da ustalar.

* * *

“Kürt cenahından” gelişen tepkilerde tek düze değil.

HDP’nin en güçlü bileşeni BDP üyelerinin bir kısmından; hakeza BDP dışındaki kesimlerden gelen tepkiler var.

BDP’li olup eleştirel bakanların bir bölümü, esasen BDP’nin kitlesel gücünü, oy potansiyelini BDP’li olmayanlara altın tepside sunmasından rahatsızlar. Özetle, “Bedeli ödeyen biz, semeresini toplayan başkaları” diyorlar.

Kürtlerden gelen bir kısım tepkilerin, adı konulmasa bile geçmişin “Perinçek / Küçük Sendromu”ndan beslendiğini de söylersek yanılmış olmayız.

Bir dönemin “sol müttefikleri” şimdi Ergenokon’un kulvarında kulaç atıp Dersim adının değişmesine karşı çıkacak, Kürtlerden alışveriş yapılmasını sindiremeyecek kadar Kürt düşmanı kesilmişken, Kürt siyasetini canıyla kanıyla bugünlere taşıyanların kaygı duymamasını da bekleyemeyiz.

BDP’li olmayan Kürtlerden gelen tepkilerin küçük bir kısmı BDP’nin ak dediğine kara diyenlerin tepkileridir. Bunlar, BDP yarın bağımsız Kürdistan’ı da kursa mutlaka altında komplo arayacak olanlardır.

Ama hiç kuşku yok önemli bir kesim Kürt, BDP’nin HDP üzerinden yürüttüğü Türkiyelileşme siyasetinden kaygı duyuyorlar. 1970’lerin ortalarından günümüze bağımsız örgütlenmeyi savunan ve bunu etkin bir biçimde başaran Kürt siyasetinin, bir kez daha “Türkiyelilerin/Türklerin” yedeğine düşmesinden endişeliler.

Kürt ulusal sorununun BDP aracılığıyla Türkiye’nin demokrasi sorununa indirgendiğini iddia ederek eleştirenlerde az değil.

Kürtlerden doğru gelişen bir diğer eleştiri ise BDP’nin Türkiye sosyalist hareketi ile geliştirdiği ilişkilerde gösterdiği hassasiyeti Kürt siyaseti içinde göstermemesine dönük...

* * *

HDP yola yeni çıktı.

Tartışılması, eleştirilmesi, kaygıların dillendirilmesi doğal...

Hiç kuşku yok eleştiriler HDP’ye olduğu gibi tek tek bileşenlerine de yönelecektir.

Hem HDP bileşenlerine, hem de Kürtler arası ilişkilerin güçlenmesinde önemli roller üstlenebilecek BDP’ye düşen bu eleştirileri görmezden gelmek olmamalı. Her eleştiri, her değerlendirme ciddiyetle ele alınmalı, demokratik ve çoğulcu yaşam modeliyle çelişmeyen tüm yaklaşımların zamanında yanıt bulması için azami çaba harcanmalıdır.

Hiç kuşkusuz HDP, bir seçim işbirliği partisi olmayacak kadar önemli ve bir o kadar da ciddi bir alternatiftir. Özgür, eşit, demokratik yaşamın inşasında gelecekte ciddi roller üstleneceği de aşikârdır.

Halklara, inançlara, farklılıklara, ötekilere düşen bu alternatifi büyütmek olmalı.

Bunun yolu da büyük resme odaklanmaktan geçer...

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89