Bu siyaset denen nesne UFO değildir, “bir ışığın” peşinde dolaşıp onu galaksilerde, yıldızlarda, bulutlarda aramazsınız.
“Bir ışık gördüm, sen de gördün mü, gördüm şimdi şuradaydı ama birden kayboldu, ışığa bak, ışığı gördün mü, mavi bir ışık gördüm abi kestanecinin oradan sağa döndü, polis arabası oğlum o.”
Siyaset, sözlerden, kararlardan, eylemlerden oluşan somut bir iştir.
AKP’yi savunan yazar sayısı maaşallah ibadullah.
Lakin AKP politikalarını, somut AKP politikalarından söz ederek savunan kimseye henüz rastlamadım.
Çok net, çok açık olarak soruyorum.
AKP politikalarını, AKP politikalarından somut biçimde söz ederek savunabilecek misiniz?
Yoksa biz somut AKP politikalarına hiç yer vermeyen AKP yazıları mı okuyacağız?
Gazetecileri işten kovduran, işkencecileri işe alan bu siyasi partinin son dönemdeki uygulamaları demokratik mi?
Bunları demokratik bulduğunuz için mi bu partiyi destekliyorsunuz?
Bir zamanlar Amerika’da çok popüler olmuş bir hamburger reklamı yayınlanmıştı.
İhtiyar bir kadın bir hamburgerciye giriyor, bir hamburger alıyor, içini açıyor, marullar, ketçaplar, hardallar, mayonezler, süsler, soslar ve minicik bir köfte.
Kadın başını kaldırıp soruyor.
“Köfte nerede?”
Bu reklam, çok konuşup da işin özüne değinmemenin simgesi hâline geldi daha sonra.
Şimdi bize AKP hamburgeri satan, ekmeğin içine bol marul dolduran kardeşlerime soruyorum.
“Bunun köftesi nerede?”
AKP’nin politikalarından, söylediklerinden, yaptıklarından, uygulamalarından neden hiç söz etmiyorsunuz?
Biz AKP’yi tartışmıyor muyuz?
Bugün bu partinin demokrasiden uzaklaşıp uzaklaşmadığı değil mi konumuz?
Eeee?
Mavi ışık kestanecinin yanından sağa döndü, köfte nereye gitti?
Ben, AKP’nin özellikle 2011 seçiminden sonra demokrasiden uzaklaştığını, Avrupa standartlarında bir demokrasi kurmaktan vazgeçtiğini, insan haklarını kenara ittiğini, “tek adam” anlayışını benimsediğini söylüyorum.
Bana bu konularda net sorular sormak isteyen varsa, sorsun.
Cevaplarımı net bulmazsa, “bu cevaplar net değil” desin.
Ama benim net sorularıma da net cevaplar versin.
Var mı bu ülkede AKP politikalarını, tek tek o politikaları somut biçimde konuşarak savunabilecek bir babayiğit?
Bol laf var ama somut olaylarla ilgili tek satır yok.
“Biz de aslında o uygulamalara karşıyız” diye toptancı bir cümleyle köşeden kıvrılıp, AKP’yi eleştirenlerin ne kadar “kötü” olduğu konusuna girmeye uğraşıyorlar.
Bizim tartışma konumuz, bugün AKP’nin demokrasi yolundan sapıp sapmadığı.
Bunu somut olarak anlayabilmek için isterseniz ben sorularımı numaralandırarak sorayım, belki daha rahat ederiz.
1- Bugün demokrasi mi yoksa baskıcı bir rejim mi görülüyor uygulamalarda?
2- Medya üstündeki baskıyı, hükümeti eleştirenlerin işlerinden kovulmasını, Başbakan’ın yazarları işten attırmak için bizzat müdahale etmesini fikir özgürlüğü açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
3- Sizce fikir özgürlüğü var mı? Bu baskılar sürerken fikir özgürlüğü olabilir mi?
4- Uludere katliamından sonra hükümetin tutumu demokrasiye uyuyor mu? Hükümet, halkına karşı şeffaf ve dürüst davrandı mı?
5- Uludere olayında hükümetin tutumu herhangi demokrat bir ülkede olabilir miydi?
6- İşkenceci polisi savunup, Diyarbakır Emniyet Müdürü’nü “incelemeye” almak sizce barışa ve demokrasiye doğru gidişin işareti mi?
7- Esed’e “demokrat” olmadığı için karşı çıkıp bizi savaşa süren hükümetin Sudan diktatörüyle askerî anlaşma imzalamasını demokrasi ve dürüstlük açısından nasıl açıklıyorsunuz?
8- Alevilerin ibadethanelerinin varlığının kabul edilmemesini inanç özgürlüğüne uygun görüyor musunuz?
9- Kürtlerin anadilde eğitim hakkının inkâr edilmesi, vatandaşlar arası eşitlik anlayışına uygun mu?
10- Bir devletin “Atatürkçü” ya da “dindar” nesiller yetiştirmek gibi bir görevi var mıdır? “Nesillerin” ideolojisi ve dini demokrasilerde devlet tarafından belirlenebilir mi?
11- Hükümet Avrupa Birliği kriterlerine sırtını döndü. Demokrasimiz, AB kriterlerini kabul edersek mi güçlenir, reddedersek mi?
12- Bütün bu olayları değerlendirdiğinizde “demokrasiye doğru” gidişi bu olayların hangisinde görüyorsunuz?
Şimdi, eğer varsa siz de sorularınızı bana böyle tek tek sorun cevap vereyim ama siz de bu sorulara bu netlikte, bu açıklıkta cevap verin, görüşlerinizi dürüstçe ve açıkça anlatın.
Ben demokrasinin kurumsallaşması gerektiğini, tek adamın keyfine göre uygulamaların demokrasi olmadığını söylüyorum.
Siz ne söylüyorsunuz?
Ve neden bir türlü net konuşamıyorsunuz?
Sizi kırmak istemem ama bu bol marullu hamburgeriniz biraz yavan ve sıkıcı gelmeye başladı bana, hayatım boyunca insanların politika diye demagoji yapmasını izledim, bu alışkanlığın hâlâ sürmesi üzüyor insanı.
AKP meselesini somut biçimde tartışabilecekseniz tartışalım yoksa boşverelim, siz “tek adam” düzenine hayranlığınızı anlatın, biz demokrasinin kurumsallaşması için kavgamızı sürdürelim.
Hamburger ve AKP
- Yorumlar 12
- Facebook Yorumları
- menuridem16 Ekim 2012 Salı 09:05Selam Ahmet Abi
Ahmet Abi bana öyle geliyor ki senin bu demokrasi kavgan daha çok süreceğe benziyor veselam.
Yanıtla (0) (0) - ekososyolog16 Ekim 2012 Salı 12:13yeşil bezirganlarda uyutma
diğer müslim arap ülkelerinden önce birçok şeyi yaşadık diye düşünüyorum örneğin bu çokpartili yaşam gerçi onunda , birçok şeyinde saydamlığı , demokratlığı tartışılır fakat ne oldu ahmet abi ne oldu yani bu yeşil tüccarlarla öncekilerin farkı neydi ? Daha çok sömürmüyormu , daha çok zulm etmiyormu ? Hangisinden öncekilerinden azmı , yok yok bunlar müslüman canım halk ses çıkarmaz cennetin tapusunu veri
Yanıtla (0) (0) - ebu16 Ekim 2012 Salı 13:52ebru
Cevap basit:
Yanıtla (0) (0)
1-Savunan herkes az çok maddeten nemalanıyor.
2-Otoriter biri, otoriter olduğumuzdan herhalde, seviliyor.
3-Tarafgir olan tarafında duran şeytan da olsa melek görür/görmek ister.
4-Malumdan beklenen malum olmayan beklentiler var.
5-Doğruyu haykırmak hala PEYGAMBERANE bir DURUŞ. Ve az adam bunu becerebilir.
6-Büyük aydınlıktan önce hep böyle alaca karanlıklar yaşanmıştır. Normal.
SELAMLAR... - ADIYOK16 Ekim 2012 Salı 13:54dürüst olmak
Son cümle bütün cevaplari iceriyor aslinda. Tek Adamliga karsi demokrasinin kurumsallasmasi icin kavgamiza devam etmemiz gerekiyor..Yoksa kimsenin net olacagi yok. akpnin sinsi planlari mutlaka aciga cikarilip bozulmali. yoksa insanlik cok aci cekecek bu tarihin belalarindan.
Yanıtla (0) (0) - İhsan Çelik16 Ekim 2012 Salı 15:45takdir
sayın altan kendinizi boş yere üzüyorsunuz bahse konu kişiler için kendinizi üzmeniz beni şahsen üzüyor istediğiniz kadar sorularınızı sorun onların cavapları karmaşık ve anlamsız olur yolları çıkmaz sokaktır sizi kutlar ve saygılar sunarım
Yanıtla (0) (0) - mustafa tütüncü16 Ekim 2012 Salı 16:40ON NUMARA...
10 numara, 5 yıldız...:))
Yanıtla (0) (0) - Jiyan Kajin16 Ekim 2012 Salı 16:45Tek adamcilik
Ahmet beye katiliyorum, tek adam donemi yasiyoruz bunun en buyuk ornegi gecen gun secim tarihini daha erkene alinirken yasandi! Nasil mi? 367 oy almadigi icin referenduma kalan secim tarihini, Bulent arinc aynen su yorumu yapmis : arkadaslar ayip etti. Tayyip beyinde soyledigi aynen su sekildeydi : biz yani parti liderleri karar vermistik nasil oluyorda milletvekilleri olumsuz oy kullanir! Yani suan meclisteki milletvekilleri baskanlarinin sozunu dinlemek zorunda. Yoksa ihrac edilirler.
Yanıtla (0) (0) - gercek16 Ekim 2012 Salı 22:39vicdan
Ahmet Altan hodrimeydan diyor. Ama eminim basın amigoları 3 maymunu oynayıp susacaklar..AKP ye 2 seçimdir oy veriyorum ama bu zihniyetle devam ederse asla.. Uludere den sonra ak parti kocaman bir hiçdır. kürt kardeşlerimize bir özürü çok gören bir zihniyete oy filan yok..
Yanıtla (0) (0) - ahmet hazzo17 Ekim 2012 Çarşamba 00:37akp nin il dönemleri neydi.
s.demirel özal zamanındaki refarandumda diyorduki;ben kendim için bir şey istiyorsam namerdim. fıradın kenarında bir koyun kaybolursa benden bilinir. ne oldu sonunda kendini garantiye aldıktan sonra her şey tarumar oldu, faili mechullar, köy yakmalar, köylerin boşaltılmasının tek sorumlusu süleyman demirel ve onun o zamanki tansu çiller, mehmet ağar ve onun ekibi değilmiydi. sonra erdoğan çıktı tam demokrası havarısı seçildi. siz dahil, diğerleride onun gelmiş geçmi
Yanıtla (0) (0) - ahmet hazzo17 Ekim 2012 Çarşamba 00:44akp nöbet değişimi
sonra ne oldu. akp herkesi arkasına aldı bdp milletvekilleri bile erdoğandan medet umar oldular. akp ve erdoğanın takkiye yaptığını gerçek niyetinin bu olmadığını söyliyenlerin üzerine yürüdüler.evet ama yetmez diye sonra görüldüki eveti kendisine amayı söyliyenlere iade etti. öyle bir duruma geldiki artık kimseyi tanımıyor. yol arkadaşları bu böyle olmalıdır diyenleri sildi. bu gün artık ne dersen boş.
Yanıtla (0) (0) - ahmet hazzo17 Ekim 2012 Çarşamba 00:54barış başka bahara
artık erdoğan içte muhalefet kalmayınca etrafındaki devletlere, mazlum kürt halkına ve bugün saydığın o bütün maddelere katılmamak mümkün değil. ancak artık yolunu bulmuş efelenmiş, gerçek niyetini kusuyor. ama özünde kendinin dışında hiç bir iş yapmamış. baş örtüsü, kürt sorunu, alevi sorunu, roman sorunu vb.gibi diğer sorunların hiç biri haletmemiş. sadece görünürde ve gücüne dayanarak burakratlar turbana ses çıkartmıyorlar. şimdi diyebilirsiniz;
Yanıtla (0) (0) - firat17 Ekim 2012 Çarşamba 01:23tekbir cumle
tek cümleyle özetlemek gerekirse.
Yanıtla (0) (0)
ahmet altan:seni seviyorum.harbi delikanlisin....
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.