• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 18 °C
  • Diyarbakır 10 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 18 °C
  • Berlin 1 °C

Güzergah belli ama hava sisli

Ali Bayramoğlu

Önümüzdeki dönemle ilgili siyasi takvim ana hatlarıyla belli. Önce gündemde (hazırlanabilirse) anayasa var, onu (Anayasa Mahkemesi'nden ters bir karar çıkmazsa) cumhurbaşkanlığı seçimleri izleyecek.

Bu iki kritik eşik hem rejim ve düzenle ilgili yeni bir kurumlaşmayı, hem AK Parti'nin yeni bir çerçeve ve dengeyle 4. iktidar dönemini ifade edecekler.

Ancak bu gelişmeler kadar, üzerinde seyredecekleri güç dengeleri ve sorun öbekleri de önemli.

Bu açıdan iki hususun altını çizmek gerekir...

Birincisi şüphe yok ki Kürt meselesidir.

Bu "azgın" sorunun alacağı biçimin anayasa yapımı ve siyasi dengeler açısından önemli olduğu ortada.

Bir süredir Kürt meselesini operasyonlar, sokak hadiseleri, baskınlar, güvenlik hamleleri, karşılıklı meydan okumalarla "şiddet" yönetiyor. Dahası Suriye-PKK hattı oluşumu bu şiddet halinin derinleşebileceğini, "Kürt dosyası"nın pek çok "el"de araçsallaşabileceğini ima ediyor.

Bu tablo açıktır ki, anayasa sürecini de siyasi istikrarı da ciddi olarak tehlikye sokar.

Bununla birlikte başka gelişme ve ihtimallerde var.

Başbakanın bir kaç gün önce yaptığı "PKK ile mücadele, siyasi uzantıları ile müzakere" açıklaması, BDP'den buna gelen "inisiyatif almaya hazırız" yanıtı, güvenlikçi iklim ve politikalarda bir gedik olarak değerlendirilebilir.

Zira AK Parti'nin "uzantı ile görüşme" vurgusu anlamlı ve önemlidir. Bu durum, Oslo deneyimi yaşamış taraflar açısından yeni, ancak bu kez açık bir "temas ve görüşme"ye zemin hazırlayabilir.

Böyle bir istikametin gerek anayasa gerek siyasi dengeler açısından demokrasi ve demokratik siyaset istikametinde olumlu sonuçlar vereceği, Türkiye'nin değişim sürecinde ileri ve kalıcı hamleye tekabül edeceği muhakkaktır.

Bir sorun öbeği ve bir siyasi unsur olarak önümüzdeki dönemin güç kavgalarının zeminini oluşturacak "ikinci unsur"a gelince...

Bu unsur MİT kriziyle ortaya çıkan, sessizliğe bürünmekle birlikte, pimi çekilmiş el bombası misali siyasi arenada salınan bir gerginliktir, yeni elitler arası çatışma halidir.

Bu örtülü çatışma halinin farklı biçimler ve zeminlerde sürme ihtimali yüksektir. Kürt politikasında, özel yetkili savcılık ve mahkemelerin eylem alanı, hatta Anayasa Mahkemesi kararları bu zemin adayları arasındadır.

Ankara'nın son dönem nabzını mükemmel tuta ABDÜLKADİR SELVİ, önceki gün Yeni Şafak'ta "MİT Dosyası" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Bu yazı malum gerginliğin somut delillerine ve çapına işaret ediyordu.

Bazı bölümlerini tekrar okuyalım Selvi'nin:

"MİT yöneticileri neyle itham ediliyor? Dosyada hangi iddialara yer veriliyor?

Dosyada kuruluşundan, eylemlerine, felsefesinden, hedeflerine ve yöneticilerine kadar çok geniş kapsamlı bir PKK değerlendirmesi yer alıyor...

İkinci sırayı ise Oslo görüşmeleri alıyor...

Oslo görüşmeleri bağlamında MİT'in PKK yöneticileriyle yaptığı görüşmelere yer veriliyor. Bunların arasında İmralı görüşmeleri de önemli bir yer tutuyor.

Ardından Habur olayı geliyor. Habur olayı kapsamlı bir şekilde anlatıldıktan sonra, mahkemenin oraya taşınmasının üzerinde duruluyor...

(...)

MİT yöneticileri hakkında hazırlanan dosya, siyasi iradenin açılım iradesini yargılamaya dönük.

Yani savcılar hükümete dönüp, sen ne hakla açılım sürecini başlatırsın diye hesap soruyor.

Hakan Fidan'ın şahsında MİT'in yaptığı görüşmeleri, Emre Taner'in temaslarını, Afet Güneş'in müzakerelerini değil, Başbakan Erdoğan'ın iradesini yargılamayı esas alıyor.

Ama burada yargılanmak istenen bir hükümetin açılım iradesi.

(...)

Eğer Başbakan izin vermezse ne olur?

Savcıların Danıştay'a gitmesi bekleniyor mu?

Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın tavrına rağmen yakalama kararı çıkaran savcıların bunu göze alacağı düşünülüyor..."

Evet, başka bir siyasi kuvvet kavgasına işaret eden bu pist oldukça sert ve Kürt sorununun araçsallaşmasını da kuşatıyor ve önümüzdeki dönem gelişmeleri açısından belirleyici nitelik taşıyor.

Bu konuda açıklık, şeffaflık, her alanda hukuki denetim olmadığı takdirde Türkiye pek çok açıdan sıkıntı yaşayacağa benziyor.

Güzergah belli ama hava sisli...

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89