• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 5 °C
  • Diyarbakır 10 °C
  • Ankara 3 °C
  • İzmir 8 °C
  • Berlin 3 °C

‘Gerçek kararsızlar yüzde 4’

Serpil Çevikcan

Türkiye, sonuçları itibarıyla çok boyutlu bir seçime gidiyor.

Hangi partinin sandıktan birinci sırada çıkacağından başka her şeyi tartışıyoruz.Meydanlarının ateşi iyice yükselirken üzerinde durulan iki temel konu var. 

Katılım oranı ve kararsızların son kararı.

Katılım oranı tartışmaları daha çok iktidar partisi odağında yaşanıyor. Oy verenlerin sayısı artıkça, Ak Parti oylarının artacağı değerlendirmeleri yapılıyor.

Bir kere, 7 Haziran’da seçimlere katılım oranının Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi yüzde 73’lerde kalmayacağı, ancak 30 Mart yerel seçimlerindeki gibi yüzde 90’lara vurmayacağı ortak tahmin.

Katılım ibresi yüzde 85-88 aralığını gösteriyor.

“Kime oy verirsen ver ama oyunu mutlaka ver” çağrısını yaptıktan sonra, dün sohbet ettiğim AG Araştırma’nın Başkanı Adil Gür’ün, katılım oranının artmasının iktidar partisine yarayacağı yolundaki yorumlara itirazını paylaşmak istiyorum.

Gür, şunları söyledi:

‘Seçimden sıkıldık’

“Biz, araştırmaları seçmenin tamamı sandığa gidecekmiş gibi yapıyoruz. Katılım oranının yükselmesi veya düşmesi bir tek Cumhurbaşkanlığı seçiminde etkili oldu. Yoksullar sandığa gidemedi. Ege’de, Akdeniz’de, Trakya’da katılım yüksek, doğuda, İstanbul’un, Ankara’nın yoksul semtlerinde katılım daha düşük kaldı. Şimdi, ‘katılım yüksek olursa şuna yarar’ gibi bir teze kesinlikle katılmıyorum. ‘Sandığa gitme refleksinizi şunlardan hangisi iyi şekilde açıklar’ diye soruyoruz. ‘Mutlaka gideceğim, belki giderim, kesinlikle gitmeyeceğim’ cevaplarına partilerin tabanlarına göre baktığımızda birbirine yakın oranda çıkıyor. Dolayısıyla, ‘şunlar az, şunlar çok gidecek’ demek mümkün değil.”

Gür, ortalık bu kadar toz dumanken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözünü ettiği, “rehaveti” ise şöyle açıklıyor:

“Seçim motivasyonunun düşük olmasını, Cumhurbaşkanı’nın, ‘rehavet var’ sözünü iki nedene bağlıyorum. Birincisi Türkiye’de insanlar seçimden sıkıldı artık. Son iki yılda kaç tane seçim, referandum yaptık, seçimden yorulduk. İkincisi, Türkiye’de seçmen, gelişmiş ülkelerde olmayan demode seçim kampan-yalarından sıkıldı. Bağırıp çağıran arabalar, sokaklarda afişler, meydanlarda mitingler gibi kampanya modelinin seçim sonuçlarını çok etkilediği kanaatinde değilim. Ama bu, seçmenin sandığa ilgi göstermeyeceği anlamına gelmiyor. 7 Haziran okulların da tatil olmadığı bir dönem. Bu dönemde katılım belki yerel seçimlerdeki gibi yüzde 89.6 olmayabilir ama 85 ile 90 arasında olacağını tahmin ediyoruz.”

‘Kararsızlar yüzde 4’

Gelelim kararsızlar meselesine...

Son tahminler, seçimden 6 ay önce yüzde 20’ler seviyesinde olan kararsız sayısının, sandığa bir hafta kala yüzde 10’lara indiğinde birleşiyor.

Ak Parti’nin de HDP’nin de Türkiye’nin de kaderini kararsızlar belirleyecek.

Adil Gür, bu konuda da şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Türkiye’de seçime bir iki ay kala, ‘kararsızım, sandığa gitmeyeceğim, boş oy vereceğim’ diyenlerin oranı yüzde 10’lara düşer. Şu anda da yüzde 10’un altında. Gerçek kararsızlar ise yüzde 4-5 civarında. Kalanı, ‘sandığa gitmeyeceğim, boş oy vereceğim’ diyenler. Ancak bu seçime özgü olarak insanlar hangi partiye oy vereceğini söylerken kararları yüzde 99 oranında net değil. İkinci tercihi yüksek olan seçmenin oranı bu seçimde çok yüksek. Kararsızların oranı yüksek değil. O nedenle, seçmenlerin yüzde 3’ü ya da 4’ü ikinci tercihi yönünde oy kullanırsa seçim akşamı araştırmacıların hiç beklemediği bir sonuç çıkabilir. Türkiye, bir daha yüzde yarımın bu kadar değerli olduğu bir seçim yaşamayacak.”

Gür, “Yüzde yarım, yüzde 1, Ak Parti için çıkaracağı milletvekili sayısı açısından çok değerli. Ya tek başına iktidar çıkacak ya da az bir farkla iktidar çıkmayacak. D’hondt sistemine göre bir ilde çıkarılan son milletvekilini kim alırsa durumu toparlar. İktidarı da koalisyonu da belirleyecek olan son vekili kimin aldığı” hatırlatmasını da yapıyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89