İhracat dokuz aydır üst üste geriliyor. Bu yılın ilk yedi aylık verilerine göre 44 milyar dolar tutarında yabancı sermaye ülkeyi terk etti. Bu arada Tüketici Güven Endeksi 2008 krizi düzeyine gerileyerek 58,5 oldu.
Tabii bu gelişmeler Merkez Bankası’nın döviz rezervlerine olumsuz olarak yansıdı. Ve döviz rezervleri, altın dâhil, son bir yılda 134,4 milyar dolardan 117,9 milyar dolara, altın hariç, 112,7 milyar dolardan 99,5 milyar dolara geriledi.
Gelelim bu kısa açıklamayı niye yaptığımıza…
Yaptık çünkü döviz gelirlerinin azalmasıyla Merkez Bankası rezerv kaybetmeye başladı. Çünkü muhalif gazetecilerin dövülmesi, çıplak arama, mal müsaderesi, makul şüphe, verginin iktidardaki parti tarafından silah olarak kullanılması bizi tekrar IMF’nin kapısına getirdi.
Peki, niye IMF’nin kapısına tekrar geldik?
Geldik, çünkü IMF’nin mevzuatına göre; döviz rezervlerinin yapılandırılması, ülke parasına istikrar kazandırılması, ithalat ödemelerinin yerine getirilmesi, ülke koşullarının sağlam bir büyümeye geçiş için restore edilmesi amacıyla IMF ödünç para verebiliyor. Yani ödünç para almanın koşullar bunlar.
İşte IMF’nin koşullar böyle olunca, Türkiye ekonomisinde bu koşulların var olduğunu görüyoruz. Nasıl görüyoruz? Çünkü Merkez Bankası rezervleri kısa vadeli dış borçları karşılamıyor. Kısa vadeli dış borçlar 128 milyar dolar düzeyindeyken altın dâhil döviz rezervleri 117,9 milyar dolara geriledi. İşte bu nedenle rezervlerin yapılandırılması gerekiyor. Yine Türk parası son sekiz aydır bir türlü istikrarı bulamıyor. Dolar 3 lirayı geçti. Yarım dolar ve yarım euro’dan oluşan sepet kur 3 lira 17 kuruş oldu. Ve bu durumda ithalat ödemelerinde sorun çıkıyor. Tabii bu arada büyüme hızı geriledi. Dolayısıyla sağlam bir büyüme için koşulların restore edilmesi şart. Kısaca IMF’den borç almak için bütün koşullar tekrar geçerli oldu.
Bu arada IMF’ye 5 milyar dolar borç vereceğiz diyen iktidardan hiç ses yok. IMF’ye borç vermekten artık bahsetmiyor iktidar.
Anlayacağınız, 2002 seçimlerinde vatandaş, IMF’yi göndersin diye AKP’yi iktidara getirdi. O zaman demokrasi ve Avrupa Birliği çıpasına tutunan AKP, IMF’yi gönderdi. Ama AKP, demokrasi ve Avrupa Birliği çıpasını bırakınca ülkeyi tekrar IMF’nin kapısına getirdi. İşte ekonomide rakamlar bize bu gerçeği gösteriyor. Nereden nereye…
*
Döviz rezervleri ve kısa vadeli dış borç mukayesesi (9. aylar itibariyle)
2014 (Milyar $) 2015 (Milyar $)
Kısa vadeli dış borçlar 131,5 128,0
Merkez Bankası döviz rezervleri (altın dâhil) 134,4 117,9
Merkez Bankası döviz rezervleri (altın hariç) 112,7 99,5
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.